Basketbolla Yaşama Tutunan İsa, Engel Tanımıyor
AİLESİ ile birlikte 2 yaşındayken geçirdiği trafik kazasından sonra bacaklarını kullanamayan İsa Yıldız (31), gündüzleri engelli bireylerin çalıştığı tekstil fabrikasında mesai yaparken, akşamları ise basketbol idmanlarına çıkarak hayatı dolu dolu yaşıyor.
AİLESİ ile birlikte 2 yaşındayken geçirdiği trafik kazasından sonra bacaklarını kullanamayan İsa Yıldız (31), gündüzleri engelli bireylerin çalıştığı tekstil fabrikasında mesai yaparken, akşamları ise basketbol idmanlarına çıkarak hayatı dolu dolu yaşıyor.
Ailesi ile birlikte 2 yaşındayken 1989 yılında Türkiye'den Fransa'ya giderken dönemin Yugoslavya topraklarında geçirdikleri trafik kazasında bacaklarını kullanamayan İsa Yıldız, hem çalışıyor hem de spor yapıyor. İzmit'te gündüz Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi'nin tekstil bölümünde çalışan İsa Yıldız, haftanın 3 günü ise iş çıkışlarında Başiskele Engelliler Spor Kulübü bünyesinde basketbol oynuyor.
Türkiye'ye yerleşmeden önce ailesi ile birlikte Fransa'da yaşadıklarını söyleyen İsa Yıldız, "Ailecek Fransa'da yaşıyorduk. Türkiye'den Fransa'ya doğru giderken yolda trafik kazası geçirdik. O günden beri tekerlikli sandalyeyle yaşıyorum. Fransa'da basketbol konusunda ilk olarak orada bir şeyler yapmaya başladım. Basketbolla tanıştım. Daha sonra 16-17 yaşlarındayken Türkiye'ye temelli dönüş yaptık. Kocaeli'de bir hastanede fizik tedaviye gidiyordum. Burada kulüp başkanım beni gördü ve bana 'Sende vücut var basketbol oynayabilirsin' dedi. Bende eskiden oynadığımı söyleyince basketbola yeniden başladım" dedi.
Hem çalışmanın hem de spor yapmanın çok zor olduğunu vurgulayan Yıldız, "Hem spor yapmak hem de çalışmak çok yorucu oluyor. Sabah işe gidiyorum, çalışıyorum. İş çıkışında haftanın 3 günü antrenmanım var. Eve döndüğüm zaman saat 10'u, 11'i buluyor. Böyle yoğun bir tempoyla ister istemez yoruluyorum. Ama buna rağmen sporu çok seviyorum" diye konuştu.
Engellilerin spor yapmasının çok önemli olduğunu söyleyen İsa Yıldız, "Engelli kardeşlerimin spora kazandırılması lazım. Çünkü ben eskiden çok zorluklar yaşadım. Evden çıkamıyordum. Ailem benim yüzümden gezmeye gidemiyordu. Çünkü beni yalnız bırakamıyorlardı. En çok diğer çocuklar oynarken benim oynayamamam beni üzüyordu. Bu benim kalbimde bir yara açtı. İster istemez izliyordum onları, çünkü elimden başka bir şey gelmiyordu. Ancak izlemekle yetiniyordum. Sporla beraber önüm öyle bir açıldı ki artık bundan sonra izlemek değil oynamak, her şeyi yapmak istiyorum" dedi. - Kocaeli