Başkan Kocaoğlu'dan Demokrasi Uyarısı
Dünya Şehircilik Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyelerin planlama yetkilerinin alındığı bir ülkede demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtti.
Dünya Şehircilik Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyelerin planlama yetkilerinin alındığı bir ülkede demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtti. Kocaoğlu, kapalı kapılar ardında, 'kimin ne işi varsa yaparız' mantığıyla yapılan planların kenti çarpık ve ranta dayalı bir yapılaşmaya götüreceğini söyledi.
Türkiye'deki kentlerin geleceği İzmir'de tartışılıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi ve Şehir Plancıları Odası işbirliğince düzenlenen 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 37. Kolokyumu "Kent Yönetimi ve Planlama" başlığıyla Alsancak'taki Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nde başladı. Üç gün sürecek etkinliğin açılış bölümünde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent yönetimi ve planlama ilişkilerinin ekonomiden ayrılmasının mümkün olmadığını söyledi. İki binli yılların başından itibaren kentsel dönüşümün gündemde olduğunu belirten Aziz Kocaoğlu, "Bir kent senede en az iki kilometre şişmanlıyorsa, bu kentin rant yaratmaması mümkün değil. Önemli olan bu rantın nasıl paylaşılacağıdır. Eğer kent dönüşümünü yapacak kişi veya kurum, rantın tamamını burada yaşayan insanlara ve sosyal donatı alanlarının yaratılmasına ayırırsa, o zaman kent dönüşümü doğru bir şekilde gerçekleştirilmiş olur" diye konuştu.
Başkan Aziz Kocaoğlu, bugün kent dönüşümünün iki ayrı yasayla yapılabildiğine dikkat çekerek, Büyükşehir Belediyesi olarak daha dayatmacı olarak nitelediği 6306 Sayılı Yasa yerine, uzlaşmayı esas alan 5373 Sayılı Yasa'yı tercih ettiklerini söyledi.
Günümüzde iktidarın ekonomiye bakış açısının da bu konuda belirleyici olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Son dönemlerde 'kamu borçları düşüyor' diye sürekli dile getiriliyor. Türkiye'nin dışarıda borcu düşüyor mu? Hayır. Niye kamunun borcu düşüyor? Kamu yatırım yapmıyor. Özel sektör yatırım yapıyor. Ülkenin geleceği satılıyor. Bugün ekonomik çerçeve budur."
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, istinaf mahkemesi kurulması için yer bulunamayınca fidanlık adı verilen belediye arazisini kamuya devretmelerinin ardından, buraya 700 metre mesafedeki Karayolları arazisinin satılmasının çok çarpıcı bir örnek olduğunu ifade ederek "Bu zihniyetle kent dönüşümü yapılırsa eğer, bu birilerini zengin etmekten, kentin rantını yemekten başka bir işe yaramaz. Beş kat fazla olsun, emsal 3 olmasın 5 olsun mantığıyla yapılan kent dönüşümleri kentleri bir daha dönülmeyecek noktaya getirecektir. Bununla karşı karşıyayız" diye konuştu.
GEZİ'DEN ALINAN DERS
Başkan Aziz Kocaoğlu, Gezi olaylarının önemine değinerek şunları söyledi: "Ne yaparsanız yapın fikirden icraata kadar, o işi ilgilendiren taraflarla birlikte paylaşarak uzlaşarak yapmanız gerekir. Gezi'nin bize verdiği fikir budur. Biz bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak zaten belli oranda yapıyorduk. Buradan aldığımız dersle bunu daha da geliştirmeye çalışıyoruz."
Başkan Aziz Kocaoğlu, belediyelerin planlama yetkilerinin elinden alındığı bir ülkede demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığına da vurgu yaparak şunları kaydetti: "Artık ilçe belediyelerde hiçbir yetki kalmadı. Yetkiler Büyükşehir Belediyesine verildi ve bir müddet böyle devam etti. Ama şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tuvalet ruhsatı bile verecek yetkiye sahiptir. Alanı görmeden, kimseye sormadan, kapalı kapılar ardından kimin ne işi varsa yaparız mantığıyla planlar yapılmakta ve hayata geçirilmektedir. Bu uygulamalar devam ederse 3-5 sene sonra ne kent dönüşümünden ne kentlerden bahsetmek mümkün olmayacak. Çünkü bütün kamu alanları yüksek yoğunluklu, çarpık ve sadece ranta dayalı bir uygulamayla karşı karşıya kalacaktır."
Üçkuyular'dan çıkınca Çevre Yolu üzerinde bir alışveriş merkezi yapıldığını anlatan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz ilk yapıldığında buna itiraz ettik. Bir defa durdurduk. İkinci de Karayolları'nın hiçbir yerleşim yerinin olmadığı alanlarda servis alanı planlama yetkisi var. O yetkiye dayanarak yaptılar. Biz tekrar itiraz etik. Dedik ki burası dağ başı değil. Üçküyular'a 2,5 km. mesafede. Ama ona rağmen yaptılar, şimdi de büyütülüyor. Bir Bakan böyle bir yetkiyi şahıs için kullanılırsa, Karayolları şehir dışı için geçerli Barınma Yeri Yasası ile doğan yetkisini Üçkuyular'da şehrin göbeğinde kullanırsa, değişen yasa ve yönetmeliklerle belediyelerin planlama yetkisi elinden alınırsa burada kentlerin yönetilmesinden, kentlerin gelişmesinden, kent dönüşümü yapılmasından bahsetmek bir hayaldir. Yasa gece çıkıyor sabah uygulanıyor, itiraz edene kadar atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Mahkemenin bozacağını bile bile karar alınıyor. Yasalar geçiyor. Bunun bir tek yolu var. Hep birlikte mücadele edeceğiz." - İZMİR