Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Basın Konseyi Başkanı Türenç: 2014 Gazeteciler İçin "Zor Yıl" Oldu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, 2014 yılı değerlendirme raporunu açıkladı.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, 2014 yılı değerlendirme raporunu açıkladı. Türenç, basında sansür ve mali baskıların damgasını vurduğunu söylediği 2014 yılı değerlendirme raporunu, 'Zor yıl' olarak tanımladı.

Şişli'deki Basın Konseyi Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ikinci başkan Murat Önok, Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri avukat Turgut Kazan, Yaman Törüner ve Turgay Noyan kamera karşısına geçti.

2014 YILINI BİR KEZ DAHA YAŞAMAMAK DİLEĞİYLE

Pınar Türenç, raporun 12 ayın, 365 gününü kapsadığını belirterek raporu özetledi. Konuşmasına '2014 yılını bir kez daha yaşamamak dileğiyleö diye başlayan Türenç, 'İfade özgürlüğü ve bunun unsuru olan haber verme hakkı ile halkın bilgi alma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)?in demokratik toplum kriterleri arasında belirlediği, 'şeffaflık, eşitlik, hoşgörü'nün, kısaca temel hakların güvencesiz yaşandığı ve gazetecilerin çok örselendiği bir yılı geride bıraktık. Bu rapor, Türkiye'de yaşananların bir fotoğrafıdır aslındaö dedi.

RAPORUN BAŞLIĞI 'ZOR YIL' OLDU

Raporda 365 günde nelerin yaşandığını ve gazetecilerin bunlara nasıl göğüs gerdiğini anlattıklarını belirten Türenç, 'Sansür, otosansür, akreditasyonlar, yaralama, gazlanma, coplanma, ötekileştirme, yüzlerce işsiz gazeteci, kalemi kırılanlar, tutuklu-tutuksuz yargılananlar ve aralarında yayın yasaklarının da bulunduğu sayısız kısıtlamayı alt alta yazdığımızda, önümüze çıkan tablonun demokratik hukuk devleti açısından çok vahim olduğu gerçeği ile bir daha karşılaştık. Bu sadece gazetecilerin değil, demokrasiye inanmış, hak ve özgürlüğe önem veren herkesin yaşadığı inanılmaz gerçekti. Raporun başlığı bunun için, tartışmasız 'Zor Yıl' olduö dedi.

HALA BİR 'GAZETECİ AVI' SİNYALLERİNİ ALIYORUZ

Halkın bilgi edinme hakkının kutsal olduğunu ve bu haktan tümüyle yararlanmaksızın, demokratik bir toplumdan bahsedilemez olduğunu anlatan Türenç, içten ve dıştan gelen eleştirilerin haksız olmadığını gördüklerini belirterek, 'Sonuçta 22 TV kanalına Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'dan verilen 176 yayın durdurma cezası raporun sadece bir bölümüydü. TRT'nin seçim öncesi ve sonrasındaki taraflı yayınına YSK'dan bile ceza gelmesi, RTÜK'ün sadece tek bir kanala 20 yayın durdurma cezası da bunlara eklendi. Soma faciasından Musul'a, MİT TIR'larından Yüksekova veya Bingöl haberlerine kadar, çok sayıda olaya da yasak geldi. 72 kez saldırı, tehdit, engelleme, darp olayı yaşandı. Bunlar bizim raporumuza girdi. Yaklaşık 6 yıl tutuklu kalan Tuncay Özkan ile 8 yıla yakın tutuklu olan Füsun Erdoğan ve diğer gazetecilerin 2014'te özgür kalmalarına tabii ki çok sevindik. Ancak yılın son ayında terörist ilan edilen 2 gazeteci için tutuklama kararı da bizi ürküttü. Hala da 'bir gazeteci avı' için sinyallerin gelmesini anlamakta zorlanıyoruzö diye konuştu.

FREEDOM HOUSE'UN RAPORUNDA 'KISMEN ÖZGÜR OLMAYAN ÜLKELER' SIRALAMASINDAN İLK KEZ 'ÖZGÜR OLMAYAN ÜLKELER' LİGİNE DÜŞTÜK

2014 yılında sansür, otosansür, akreditasyon, gazete kapatılmaları, yargılamalar, Demokles'in kılıcı gibi gazetecilerin başının üzerinde sallandığını belirten Türenç, özeti şu sözlerle tamamladı:

öBeğenilmeyen sorular karşısında 'Ben de senin ebeni öperim' yanıtının kalitesini konuşurken, kadın gazetecilere, 'edepsiz kadın', 'haddini bil', 'militan kılıklı gazeteci' diye meydanlardan seslenilmeyi, demokrasinin hoşgörü unsurunun neresine koyabiliriz? Yerli yabancı gazetecilere 'dalkavuk' benzetmeleri ise dünyada yankı bulmuyor mu sanıyoruz? Uluslararası Sınır Tanımayan Gazetecilerin (RSF), Dünya basın özgürlüğü raporunda, 180 ülke içinde 154. sırayı Libya, Sudan, Gambiya gibi ülkelerle paylaşmaktan utanmıyor muyuz? Bir yerde düşünce kuruluşu olan, Freedom House'un raporunda ise; 'kısmen özgür olmayan ülkeler' sıralamasından, tarihimizde ilk kez 'özgür olmayan ülkeler' ligine düştük.ö

ORTAYA KONULAN TABLONUN SON CÜMLESİ

Yılın son üç gününde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünyanın en özgür basını Türkiye'dedirö şeklindeki açıklamasını hatırlatan Türenç, 'Sayın Cumhurbaşkanının dünyaya bu ilanını da, bu tablonun son cümlesi olarak kayda geçiriyoruzö dedi.

İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞI'NDAN TELEFONLA AÇIKLAMA

Türenç, açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun, dün İstanbul Adliye Sarayı önünde güvenlik görevlilerinin basın mensuplarına yönelik tutumu ile ilgili bu sabah kendilerini aradığını belirterek, 'Benim böyle bir yönlendirmem olmadı. Talimatı ben vermedim ve benim dönemimde böyle bir talimat olmayacaktırö dediğini söyledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title