"Başbakanlık Teftiş Kurulu Devrede"
Başbakan Erdoğan, TRT'de canlı yayınında ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1 ve TRT Haber'de ortak yayınlanan 'Enine Boyuna Özel' programında gazeteciler Taha Özhan, Mustafa Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Hatem Ete'nin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Başbakanlık ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu görevlendirdiklerini söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim mekanlarımız sürekli olarak belli bir aralıkla bu tür aramalar hep yapılır. Bu Başbakanlık ofisinde, resmi konutta, şu an oturduğum evimde de yapılır. Bugüne kadar bizim rastladığımız bir şey değildi. O zaman da yine bu tür bir arama sırasında bunlar bulunuyor. Tabi bulunduktan sonra biz bunun yaygarasını yapmadık.
Dedik ki, 'zaten burada savcılık burada yapılması gereken neyse, bunu yapar.' Süreç o şekilde akıp gidiyordu. 'Bunu bir şekilde gündeme taşımamızın bir anlamı yok' dedik. Bu aslında yine medya grupları tarafından da biliniyordu.
Son dönemde artık bu soru bize sorulunca, biz bunu bu şekilde cevaplamak durumunda kaldık. Bu arada da tabi ister istemez ben Başbakanlık Teftiş Kurulu olarak da bu konuyla ilgili bir incelemeyle ilgili istihbarat birimleriyle görüşmek suretiyle, başlatmak durumunda kaldık. Süreç şu anda bu şekilde akıp gidiyor.
"MAKUL BİR SÜREDE KOMİSYON ÇALIŞMALARINI BİTİRMELİ"
Bu akşam Meclis Başkanıma özellikle istihram ettim, burada bir makul süre verelim ve bunun takdirini siz yapın ve makul sürede bu iş bitirilmeli. Bitti bitti, bitmediği takdirde, artık biz ne meclisin gündemini bu şekilde işgal ederiz, ne de bu komisyon sulandırılmış bir şekilde devam etmemeli. Onun için kendileri bir makul süre takdir edecekler ve makul süre ne kadar olur bunu bilemiyorum temenni ederim ki başkanımızın verdiği bu makul süre içerisinde arkadaşlar yoğun bir çalışma içerisine girmek suretiyle bu işi bitirirler.
"KENDİ ANAYASA TEKLİFİMİZİ MECLİSE SUNARIZ"
Eğer burada bizim uyum sağlayabileceğimiz bir siyasi parti olursa, parlamento içinde anayasa değiştirme gücüne sahip, sayıya sahip olmak suretiyle biz onlarla beraber oturur bunu yaparız. Yeter ki, 'biz bu işi beraber yaparız' desinler.' Otursun arkadaşlarımız, çalışsınlar, gene bunu yaparız. Fakat bunların hiçbirisi olmuyor. Bu Türkiye'nin kıyameti değildir. Olur veya olmaz, biz daha önce bir anayasa çalışması yaptık. Bu anayasa çalışmasını, arkadaşlara söyledim, biz bunu yeniden ele alalım, biz yeni anayasa çalışmamızı yine yapalım, hazır hale getirelim. Gerekirse öyle bir zamanlama yaparız ki, biz bunu meclise de sunarız. Meclisin gündeminde de böyle bir anayasa olur."
"ÖRGÜTLERİN MALZEMESİ OLMAYIN"
Ben burada kasda mahsus birşey olduğunu asla düşünmüyorum. Çünkü bütün ilgililerle başta Genelkurmay Başkanı'm olmak üzere, onlarla hep konuştum. Hepsi bu üzüntünün içindeler. Burada hata olmuş olabilir. Onun burada teenni şart. Benim Uludereli kardeşlerime söyleyeceğim şey, lütfen bazı böyle ucu bucağı belli olmayan örgütlerin oyununa gelmeyin.
Bu örgütlerin oyununa gelip de, bunlar böyle alıyorlar, parlamentoda gezdiriyorlar, buralara getiriyorlar, bunlar bence onların oyuncağı olmaması lazım. Onların malzemesi olmaması lazım. Şu anda yargı mekanizması çalışıyor. Bu yargı mekanizmasının kararının beklenmesi lazım. Niçin bu istismarcıların oyununa geliyorsunuz."
ERDOĞAN: ODTÜ ÖĞRENCİLERİ İLE SORUNUMUZ YOK
Bizim orada ODTÜ'nün samimi o yavrularla ilgili bizim problemimiz yok, Orta Doğu Teknik Üniversite ile de bizim sorunumuz yok. Problem buradaki yönetimin sakat zihniyetiyledir. Burada yönetimde bir acziyet var.
Acziyetini kabul edeceksin. Eğer öğrencilerinin içerisinde orada faşizan baskı uygulayan öğrenciler varsa okulu terörize eden gruplar varsa bu gruplara karşı bir defa okul yönetiminin elinde olan disiplin kuralları var, bunları işletmesi lazım. Önce kalkar bir hafta uzaklaştır, tekrar mı yaptı, 15 gün, tekrar mı yaptı, tamamen uzaklaştır. Bunları başkalarına yaptılar. Başörtülü kızlarımıza yaptılar bunu.
"HOCALARDAN TAVIRLARINI ÇOK NET ORTAYA KOYMALARINI BEKLERİM"
Bilim adına siz bunu nasıl savunursunuz? Benim hocalarım bana böyle bişey öğretmedi, ama şimdi demek ki şimdi bazı hocalarımızın böyle anlayışları var. 'Öğrenci böyle yetiştilir' diyor demek ki bazıları. Ama ben gerçek manada eli öpülesi hocalarımızdan bu noktada tavırlarını çok net ortaya koymalarını beklerim." .