Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında kapatılan 13 özel hastaneye kayyum atandı

İstanbul'da 13 özel hastaneye kayyum atandı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Başbakan Yardımcısı İşler - İstanbul merkezli operasyon -

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Hükümetlere muhalefet eden muhalefet partileri olmalıdır.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Hükümetlere muhalefet eden muhalefet partileri olmalıdır. Devlet memurları hükümete adeta muhalefet partisi gibi adeta laf yarıştırma işlerine kalkışmamalıdır. Bunu doğru bulmuyorum. Eğer böyle bir tavır içinde olacaksa o zaman nasıl ki siyasiler kendileri hakkındaki iddialar çerçevesinde istifa müesseselerini kullanıyorlar, o zaman ben o savcıyı da istifaya çağırıyorum" dedi.

İşler, Çubuk Kaymakamlığı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

HSKY Başkanvekili Ahmet Hamsi'nin bildirisinin sorulması üzerine İşler, Türkiye'nin laik, sosyal, hukuk devleti olduğunu dile getirerek, erkler ayrılığında yasama, yürütme ve yargının birbirine müdahe edebilmesinin söz konusu olmadığına işaret etti. İşler, 17 Aralık operasyonu sürecinde HSYK'nin anayasa aykırı bir açıklama olduğunu belirterek, "HSYK'nin kendisine çeki düzen vermesi lazım. Anayasa'nın kendisine çizmiş olduğu sorumluluklar içerisinde hareket etmesi gerekir. Daha önce yaptığı açıklama yürümekte olan bir davaya ilişkin olduğu için Anayasaya aykırıydı. Dolayısıyla yargının yargıya müdahalesi olarak görüyorum. Bu seferki açıklaması da yargının yasamaya müdahalesi olarak görüyorum" diye konuştu.

İşler, TBMM'nin millet iradesinin tecelligahı olduğuna işaret ederek, görüşülen yasanın milletin iradesinden kaynaklığını ve yasa hakkında HSYK'nın açıklama yetkisi bulunmadığını bildirdi. İşler, "Yetkisini aşarak böyle bir açıklama yapmıştır. Bu aynı zamanda yasamanın işine müdahaledir. Dolayısıyla böyle bir müdahaleyi bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Eğer, yasama organını denetleyecek organ Anayasa Mahkemesi'dir. Eğer, Anayasaya uygun bir yasa çıkarmaz ise Meclis onu denetleyecek olan Anayasa Mahkemesidir. Gerekirse iptal eder" değerlendirmesini yaptı.

-HSYK kanun tasarısı

HSYK'nın kanun tasarısı hakkında açıklama yapmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizen İşler, bunu yargının yasamaya müdahelesi olarak algıladığını söyledi. İşler, HSYK'yı da anayasa ve kanunların belirlediği çiz gi içinde kalmaya davet ederek, "Yasamaya ve milletin iradesine şekil vermeye kimsenin hakkı yoktur. Herkesin bu erkler ayrılığına özellikle riayet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde kaos olur. Biz geçmişte her türlü vesaye karşı mücadele ettik ve vesayetin askerisine de yargıdan gelen vesayet girişimlerine mücadele ettik. Bundan sonra da gelenlerle mücadele edeceğiz" dedi.

İşler, görev yeri değiştirilen Zekeriya Öz'e ilişkin bir soruya ise "Savcının 2-3 haftadır gündemi meşgul etmesi kabul edilebilir bir durum değil. Savcıda bir devlet memuru ve bürokrattır. Dolayısıyla her memurun her bürokratın yapması gereken şeyi onun da yapması gerekmektedir. Her konuda birileri ile muhalefet partisi gibi adeta cevap vermesi, laf yetiştirmeye kalkışması doğru bir yaklaşım değildir. Özellikle başbakanımız ve iki zat hakkında ettiği laflar yalanlanmıştır. Kendisi hakkında bir takım iddialar bulunmaktadır. Bu şahıs bu iddialar yanlış ise belgelerini ortaya koyar" yanıtını verdi.

Geziye ilişkin yaptığı ödemelerin faturalarını takdim etmesi gerektiğini belirten İşler, karşı iddialarda bulunanların çarçaf çarşaf iddialarının belgelerini yayınladığını hatırlattı. Savcının bir sıkıntısı varsa yargı yolu ile hakkını araması önerisinde bulundu. "Hükümetlere muhalefet eden muhalefet partileri olmalıdır. Devlet memurları hükümete adeta muhalefet partisi gibi adeta laf yarıştırma işlerine kalkışmamalıdır. Bunu doğru bulmuyorum. Eğer böyle bir tavır içinde olacaksa o zaman nasıl ki siyasiler kendileri hakkındaki iddialar çerçevesinde istifa müesseselerini kullanıyorlar, o zaman ben o savcıyı da istifaya çağırıyorum" diyen İşler, istifa ettikten sonra da istediği siyasi partiye katılarak AK Parti'ye karşı mücadele edebileceğini söyledi.

İşler, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun tasarısı ile ilgili bir soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Partiye'ye yönelik bir takım eleştirilerde bulunduğunu hatırlatarak, "Doğrusu biz bu iddialara gülüp geçiyoruz" dedi.

Yolsuzluk iddialarının kamu malına yönelik olmadığının altını çizen İşler, mahkeme sürecinin devam ettiğini ve mahkeme bitene kadar beraatı zimmetin asıl olduğunu söyledi. Kamu malından yolsuzluk yapılmasına şiddetle karşı olduklarını dile getiren İşler, iktidar oldukları süre içerisinde bunun karşısında duracaklarını belirtti.

- Sarıgül hakkındaki yolsuzluk raporu

İşler, AK Parti'yi en son eleştirecek partinin CHP olduğunu ve İSK skandalları ve SSK'nın batırılmasının unutulmadığını hatırlatarak, CHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül hakkında 2005 yılındaki yolsuzluk raporu sonrasında partiden ihraç edildiğini kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bazı masumlar hala içeride" ve "28 Şubat Postmodern, 17 Aralık ise dostmodern darbe" sözlerinin anımsatılması üzerine İşler, masum olanların yeniden yargılanması konusunda partilerin düşünceleri bulunduğunu kaydetti. "Önümüzdeki günlerde bu konuda bir takım gelişmeler olacağını düşünüyorum" ifadesini kullanan İşler, Başbakan Erdoğan'ın "dostmodern" tanımının son derece isabetli olduğunu söyledi. Yaşanan olayları hiçbir şekilde tasvip etmelerinin mümkün olmadığını anlatan İşler, "11 yılda ülkemizde bu kadar gelişmişlik kalkınmışlık, dostların el ele vermesi ile elini taşın altına koyması ile büyük bir başarı elde etmemize bu işbirliği vesile oldu" dedi.

İşler, Türkiye'nin geleceğini düşünenlerin el birliği içinde olması gerektiğinin altını çizerek, 17 Aralık operasyonun hedefinde her ne kadar Başbakan Erdoğan olsa da hedefte Türkiye'nin gelişmişliği ve kalkınmışlığı bulunduğunu söyledi. İşler, "Eğer bu operasyon, bu kirli oyunlar tutarsa kaybeden sadece Ak Parti, Sayın Başbakanımız ve hükümetimiz olmayacak. Türkiye kaybedecektir, hepimiz kaybedeceğiz" diye konuştu.

11 yıllık kazanımların kaybedilmemesi için aklı selime davet eden İşler, milletin bu iddialara primi vermediğini ve kamuoyu anketlerinde AK Parti'ye olan desteğin devam ettiğini bildirdi.

İşler, daha sonra Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden'i ziyaret etti. İşler, ziyaret öncesinde belediye başkanlığının önünde kendisini bekleyenlere kısa bir konuşma yaptı.

-Konuşması

-Kaymakamlıktan ayrılışı

Başbakan Yardımcısı İşler - İstanbul merkezli operasyon -
Kaynak: AA / Güncel
title