Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu,100 yıl sonra bugün bu coğrafyada yine birilerinin ellerine cetveli alıp, cirit atmaya devam ettiğini belirterek, "Son olarak Suriye'de yaşadıklarımız, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin ortaya koymuş olduğu referandum. Her ne olursa olsun biz attığımız adımlardan eminiz. Biz oynanan oyunların senaryosunun nereden yazıldığının da farkındayız. Biz sadece kuklayı değil, kuklayı elinde tutanı da biliyoruz. Onun için birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, aynı amaç etrafında kenetlenerek, bu günlerin de üstesinden geleceğiz. Türkiye hak ettiği noktaya mutlaka ulaşacak." dedi.

Çavuşoğlu, Yeşilköy'de bir otelde, Rumeli Yönetici ve İş Adamları Derneği (RUYİAD) tarafından düzenlenen yemekli toplantıya katıldı.

Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, kendisinin de Batı Trakyalı olduğunu ve 11 yaşında Türkiye'ye geldiğini hatırlatarak, o yıllarda kendisine, "Siz Müslüman mısınız, Türkçe mi konuşuyor sunuz?" diye sorulduğunu söyledi.

O dönemde Türkiye ile Batı Trakya'daki insanların birbirinden habersiz olmasından kendi adına üzüntü duyduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Türkiye'nin kendine olan güveni, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu liderlik tasavvuruyla, artık bu ülkeler bizim için kapı komşu oldu. Bu yerlere gitmeyi bir görev telakki ediyoruz. Oradaki kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz." şeklinde konuştu.

Hakan Çavuşoğlu, kendisine Başbakan Yardımcılığı görevi verildiğinde teşekkür etmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradığını dile getirerek, "Telefonda bana, 'Siz Bursa milletvekilisiniz, Bursa'ya sahip çıkacaksınız. Siz bir Balkan çocuğusunuz, o topraklardan Türkiye'ye göç eden kardeşlerimizle hemhal olacaksınız.' şeklinde iki talimat verdi." ifadelerini kullandı.

TİKA, Yunus Emre Enstitüsü gibi STK'ların Balkanlar'da çok yoğun çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, buna Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de katıldığını belirtti.

-"Bu coğrafya üzerinde yeniden bir ameliyat icra etmek istiyorlar"

Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu'da ne kadar mazlum varsa hepsinin gözünün Türkiye'de olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu coğrafya, bulunduğu jeopolitik konumu itibariyle başkalarının gözü üzerinde. O başkalarının da birtakım operasyon niyetleri var. Bu coğrafya üzerinde yeniden bir ameliyat icra etmek istiyorlar. Türkiye son yıllarda güçlü adımlar atıyor. Atmış olduğu hamlelerle gücüne güç katıyor. Hem altyapısı hem teknolojik seviyesi hem de savunma sanayine yaptığı yatırımlarla bölgesinde küresel bir aktör olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Diğer taraftan da çok ağır saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Bunun için şöyle bir tasavvur geliştirmemiz gerekiyor. 1. Dünya Savaşı'nın neticelerini çok iyi okumamız lazım. 1. Dünya Savaşı'nda küllerinden doğan bu millet kendisini zincire vurmak isteyenlere karşı yokluk içinde bir anka kuşu gibi burayı vatan kıldı. Saldıranlar nihai hedefine ulaşamadı.

Zamanı ve zemini beklemek suretiyle yeniden bu tasavvurları ortaya koymalarını, yeniden aynı amaç için bu bölgeye gelmelerini biz zaten bekliyorduk. Sonuç itibariyle 100 yıl sonra buğün bu coğrafyada yine birileri ellerine cetveli almış ve cirit atmaya devam ediyor. Son olarak Suriye'de yaşadıklarımız, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin ortaya koymuş olduğu referandum. Her ne olursa olsun biz attığımız adımlardan eminiz. Biz oynanan oyunların senaryosunun nereden yazıldığının da farkındayız. Biz sadece kuklayı değil, kuklayı elinde tutanı da biliyoruz. Onun için birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, aynı amaç etrafında kenetlenerek, bu günlerin de üstesinden geleceğiz. Türkiye hak ettiği noktaya mutlaka ulaşacak."

-" Balkan coğrafyası büyük bir acı ve göz yaşının mekanı oldu"

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Balkan coğrafyasının büyük bir acı ve gözyaşının da mekanı olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'nin nüfusu 12 milyon iken Balkanlar'dan gelenlerin sayısı 2 milyonu aşıyordu. Balkanlar'dan gelenler her şeyini tüketmişti. Buraya geldiklerinde çalışıp bu ülkenin zenginliğine zenginlik kattılar. Türkiye'nin bugünkü seviyesini yakalamasında çok büyük uğraşları oldu. Bunu asla göz ardı edemeyiz. Bosna'da işsizlik yüzde 40 seviyesinde, biz Türkiye olarak, bu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirdik ve kapılarımızı sonuna kadar açtık, ticari iş birliğimizi artırdık. Bundan sonra RUYİAD'a ve bize düşen bölgeye yönelik yatırımları artırmaktır. Bunu yapmak zorundayız, oraya karşı bir borcumuz var. O zaman o kardeşlerimiz daha huzurlu bir yaşam sürecek. Bölgeyle olan bağımızı ilelebet devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

-"Türkiye sadece Türkiye'den ibaret değildir"

Bölgedeki sosyal güvencenin, uzun süreli ikamet teskerelerinin, istisnai vatandaşlık hakkının sağlanmış olmasının sorunların neredeyse yüzde 90'ına tekabül eden kısımları olduğunu ve bu sorunların üstesinden geldiklerini aktaran Çavuşoğlu, "Çalıştığımız konular arasında denklik de var. Ancak her ülkenin bir eğitim politikası var. Dolayısıyla burada birtakım sınavlardan geçmeleri ve bu sayede denkliklerini almaları gerekiyor. Onlar için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve önlerini açacak düzenlemeleri gerçekleştireceğiz." dedi.

Çavuşoğlu, Balkan insanının yük olan değil, yük alan olduğunu belirterek, "Buna en güzel örnek 15 Temmuz'da şehadet şerbetini içen kardeşimiz Mustafa Canbaz'dır. Şehadet şerbetini içerken henüz Türk vatandaşı olmadığını biliyor muydunuz? 15 Temmuz'da, 'Balkanlar'dan yola çıktık bize kapıları açın' diyen kardeşlerimi biliyorum. Bu memlekette doğmuş, ekmeğini yemiş, suyunu içmiş insanlar ihanet içinde olsa da bu bayrak altında doğmamış, Türkiye'ye bir adım atmamış olsa da bu bayrak için canı verecek Balkanlı, Kafkas, Orta Doğu'lu kardeşlerimiz var. Onun için diyoruz ki, Türkiye sadece Türkiye'den ibaret değildir. Türkiye çok büyük bir hinterlanda hitap ediyor. Vatan, millet, mukaddesat ne demek bu toplum bunu çok iyi biliyor." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, Balkan coğrafyasından Türkiye'ye intikal eden öğrencilerin harçsız bir şekilde okumalarına da imkan sağlayacaklarını sözlerine ekledi.