Haberler

Başbakan Starmer: Southport Saldırısı Dönüm Noktası Olmalı

Başbakan Starmer: Southport Saldırısı Dönüm Noktası Olmalı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Southport'ta yaşanan ve 3 çocuğun hayatını kaybettiği bıçaklı saldırının ardından, terörle mücadele ve çocukların korunması için köklü değişiklikler yapılacağını duyurdu.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Southport'ta geçen yıl yaşanan ve 3 çocuğun hayatını kaybettiği saldırının ülke için "dönüm noktası olması" gerektiğini belirterek, terörle mücadeleden çocukları korumaya farklı alanlarda köklü değişiklikler yapacaklarını duyurdu.

Starmer, Temmuz 2024'te 3 çocuğun öldüğü, çoğu çocuk 10 kişinin yaralandığı Southport'taki bıçaklı saldırıyı düzenleyen Axel Rudakubana'nın dün mahkemede suçlu bulunmasının ardından bugün Başbakanlık Ofisi 10 Numara'da açıklama yaptı.

Saldırıyı "tarihimizin kahredici anlarından biri" olarak nitelendiren Starmer, sorunlar masaya yatırılmadan önce adaletin yerini bulmasını beklediklerini kaydetti.

Rudakubana'nın dünkü mahkemede suçlu bulunmasının ardından adaletin tecelli ettiğini belirten Starmer, "Southport'ta yaşanan trajedi Britanya için bir dönüm noktası olmalı. Hayatını kaybeden üç küçük kızın isimlerini bu iğrenç olayın failiyle değil, İngiltere'nin vatandaşlarını ve çocuklarını korumak için nasıl köklü bir değişikliğe gittiğiyle ilişkilendirmeliyiz." dedi.

Starmer, saldırıyı gerçekleştiren kişinin tek başına sorumlu olduğunu aktarırken, ihmali bulunan kurumların da hesap vereceğini ifade etti.

"Birkaç tıklamayla insanlar korkunç videoları ardı ardına izliyor"

Saldırıyı gerçekleştirdiğinde 17 yaşında olan failin, hakkında 3 kere koruma programına alınma yönünde tavsiye bulunmasına rağmen programa alınmadığını vurgulayan Starmer, olayın terör saldırısı olup olmadığına yönelik ise şunları söyledi:

"Britanya artık yeni bir tehditle karşı karşıya. Terörizm değişti. Geçmişte çoğunlukla açık siyasi hedefleri olan organize gruplardan gelen bir tehditti. Elbette hala bu şekilde devam ediyor. Ancak artık yalnızları, topluma uyum sağlayamayanları, şöhret arayışıyla aşırı şiddet eylemleri için her türlü materyale kendi odalarında internetten erişebilen genç erkekleri de bunların yanında görüyoruz."

Starmer, bu kişilerin terör organizasyonlarından ilham aldığını ancak eylemlerini kendileri için yaptığını da ifade ederek, "Güvenliğimizi, değerlerimizi ve çocuklarımızı tehdit eden bu insanlarla başa çıkamayan bir ulusal güvenlik sistemine sahip olamayız." değerlendirmesini yaptı.

Bunun için yasadaki terör tanımının dahi değişebileceğine işaret eden Starmer, aşırıcılıkla mücadele sistemini de gözden geçireceklerini anlattı.

Starmer, çocukların internetten şiddet içeriklerine ulaşmasının yaratacağı risklere de dikkati çekerek, "Birkaç tıklamayla insanlar korkunç videoları ardı ardına izliyor. Bazı videoları geçemiyorsunuz bile. Bu doğru değil." dedi.

Okula veya çalışma hayatına katılmayan çocukların da "paralel hayatlar" yaşadığını söyleyen Starmer, siyasette, sosyal hayatta ve adalet sisteminde temas etmedik nokta bırakmadan sorunlara çözüm bulacaklarını kaydetti.

"Yeni bir tehdit"

Starmer, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Saldırı kurbanlarının ailelerinin sorularını yanıtlamak, tek kişinin işlediği şiddet ve aşırıcılık eylemlerinin incelenmesi için bir soruşturma başlatılması gerektiğini kaydeden Starmer, çocukları korumak için her adımın atılacağını söyledi.

İnternet ortamında yanlış bilgi ve yanıltıcı bilginin yer bulabildiğini kaydeden Starmer, saldırının yaşandığı gün bazı detayların kamuoyuyla paylaşılmamasına değindi.

Bilgilerin yargı süreci ile saldırı kurbanlarını ve ailelerini korumak için paylaşılmadığını söyleyen Starmer, Rudakubana'nın evinde bulunan terör materyallerine rağmen olayın terör saldırısı olmadığı yönündeki açıklamalar hakkındaki soruya da yanıt verdi.

Starmer, olayın bir kişinin işlediği aşırıcılık ve şiddet eylemi olduğunu yineleyerek, "Bu yeni bir tehdit. Yasalarımızda terörizmin tanımı yapılırken akla gelen ilk düşünce bu değildi." dedi.

Galler'in başkenti Cardiff'te yaşayan Rudakubana, Southport kentindeki bir dans stüdyosunda 29 Temmuz 2024'te gerçekleştirdiği bıçaklı saldırıda 3 çocuğu öldürmüş, 8'i çocuk 10 kişiyi de yaralamıştı.

Saldırının ardından sosyal medyada yayılan dezenformasyon nedeniyle ülke genelinde aşırı sağcı şiddet olayları başlamış ve çok sayıda kentte aşırı sağcılar polis ve karşıt görüşlülerle çatışmıştı.

Kaynak: AA / Behlül Çetinkaya - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title
Close