Başbakan Sağlığını Nasıl Koruyor
Başbakanlık Sağlık Koordinatörü Prof. Dr. Celil Göçer, Davutoğlu'nun sağlığını "Spor yaparak düzenli beslenerek ve hazır ürünleri tüketmeyerek" koruduğunu söyledi.
Başbakanlık Sağlık Koordinatörü Prof. Dr. Celil Göçer, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sağlığını "spor yaparak, düzenli beslenerek ve hazır market ürünlerini tüketmeyerek" koruduğunu söyledi.
"BÜYÜK SORUMLULUK VAR ÜSTÜMÜZDE"
AK Parti Tokat milletvekili adayı Celil Göçer, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sağlığını nasıl koruduğunu, AA muhabirine anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın doktoru olmanın onurlu bir görev olduğunu söyleyen Göçer, "Vatandaşlarımızla konuştuğumuz zaman bize 'Sayın Başbakanımız size emanettir, Ona iyi bakın' diyorlar. Böylesine ağır bir sorumluluğumuz var" değerlendirmesinde bulundu.
"SÜREKLİ YANINDAYIZ"
"Biz geldiğimizde Başbakanlık doktorluğu vardı. Biz biraz daha kurumsallaşalım diye Başbakanlık Sağlık Koordinatörlüğü Yönetmeliği'ni hazırlayarak bir ekip kurduk" diyen Göçer, "Başbakanımız 24 saat bu ekibin kontrolünde. Kameraların çok önünde olmadan ve görünmeyen bu ekip sürekli Başbakanımıza ulaşabileceği bir en yakın mesafede olur" ifadelerini kullandı.
"SAĞLIĞININ SIRRI..."
Davutoğlu'nun hayatı boyunca hiç sigara içmemesinin sağlığı için büyük avantaj olduğunu vurgulayan Göçer, "Gençliğinden itibaren spor yapmış. Sayın Başbakanın son derece sağlıklı bir bünyesi var. Kronik bir rahatsızlığı bulunmuyor. Bize düşen bu sağlık halinin devam etmesi için önerilerde bulunmak. Bu önerilerimizin başında sabah sporlarını düzenli yapması geliyor. Düzenli sıvı tüketir. Mümkün olduğunca hazır market ürünlerini çok tercih etmeyiz. Yiyecek ve içeceklerini kendimiz hazırlarız" dedi.
Yurt dışı seyahatlerinde her türlü mutfak malzemesini yanlarında götürdüklerini aktaran Göçer, "Çok fazla katkı malzemesi ve hazır gıda tüketmiyoruz. İşin özet tanımı bu" diye konuştu. Göçer, Başbakan Davutoğlu'nun doktor tavsiyesini hiçbir zaman geri çevirmemesinin işlerini kolaylaştırdığını ifade etti.
"HİÇBİR HASTAMI YALNIZ BIRAKMAM"
Göçer, siyasete girmesine ailesinin önce "taraftar" olmadığını ancak kendisinin kararlılığı karşısında destek verdiklerini belirterek, "Ben de onların gücünü, desteğini her zaman yanımda hissediyorum" dedi.
Milletvekili seçilmesi durumunda hastaları ile bağının kopmayacağını söyleyen Göçer, şöyle devam etti:
"Doktor-hasta ilişkisi çok özeldir. Tüm hastalarımda telefonum vardır. Karşılıklı bir sevgi oluşur hasta ve doktor arasında. Bu sevgiyi hissedersiniz. Bir önceki seçimlerde bazı hastalarım bana 'Hocam sizin için çok dua ettik' dediler. 'Tamam dua ettiniz de ne diye dua ettiniz' diye sordum. 'Hocam inşallah kazanamazsınız diye dua ettik' dediler. 'Hocam siz gittiğinizde biz ne yapacağız, bizi yalnız bırakmayın' diyen çok hastam var. Ben hiçbir hastamı yalnız bırakmam."
"BANA KEYİF VEREN BİR AMELİYAT"
Göçer, hekim olarak kendisini en mutlu eden olayın duymayan çocuklara yönelik yapılan tıbbi müdahale olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Tıpta çok zor ameliyatlardan birisi kolear implant ameliyatıdır. Kamuoyunda hiç duymayan çocuklara biyonik kulak olarak bilinir. Bu ameliyatı yaptığınızda normalde hiç duymayan ve konuşamayacak olan çocuklar duyan ve konuşabilen çocuklar haline geliyor. Bu ameliyat tıbbın bütün uygulamaları arasında en üst performansı veren müdahaledir. Çok sayıda bu ameliyattan yaptım. Bana çok keyif veren bir ameliyattır. Bu ameliyatı olan çocuklar 'hocam biz artık konuşup duyabiliyoruz' diyorlar. Bu mesleki açıdan son derece mutluluk veren bir duygu."
"ALLAH BENİ KİTAPLARDAN AYIRMASIN"
Göçer, evinde en keyif aldığı yer olan çalışma odasını kütüphaneye çevirdiğini belirterek, "Allah beni kitaplarımdan ayırmasın" dedi. AK Parti Tokat milletvekili adayı Celil Göçer, vazgeçemediği kitaplarını şöyle sıraladı:
"Güncellerden Alev Alatlı'yı çok severim. Şevket Süreyya Aydemir'in 'Suyu Arayan Adam' eseri çok güzeldir. Tıp tarihi ile klasik kitapları takip ediyorum. Tanımlayıcı ve geleneksel kitapları okuyorum."