Başbakan Erdoğan: 10. Yıl Marşı Karnımı Doyurmuyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da ki ikinci durağı Maltepe oldu. Maltepe'de partisinin mitingine katılan Erdoğan şunları söyledi:

"Hani bunlar moderndi. Bir düşünelim, başımızı iki elimizin arasına alalım Allah aşkına, nedir bu? Şu 5 senedir Maltepe'yi yöneten CHP belediyesinden acaba ne hizmet gördünüz söyler misiniz bana? Ne yaptı, ne getirdi? Deyin ki; 'Maltepe'yi şuradan şuaraya taşıdı', var mı böyle bir şey? Eğer hakikaten başarılı bir belediyecilik yaptıysalar, oyunuzu yine ona verin. Ama yapmadıysa, bizim irademiz, bizim oylarımız ne için bir yerlere ipotekli olsun? Neden? Bizi aklımızı kiraya vermedik ki, biz irademizi kiraya vermedik ki, neden ona verelim?"

"Bana kim hizmet getirirse benim oyum onundur" diyen Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: 

"Kim eser üretirse, benim oyum onundur. Bunlarda yalan var, takiye, var, riyakarlık var. Çıkmış genel başkanları iki de bir, 'gençler oyunuz Atatürk'ün partisine'. Bunun adı dört dörtlük istismardır. Yav Atatürk şu anda ebedi alemde yatıyor. Atatürk zaten hayatta olsa senin gibi bir adamı bu partinin başına getirmezdi. Çünkü senden bir şey olmaz. Çünkü Atatürk'e en büyük ihaneti kendisinden sonra gelenler yaptı. İlk ihaneti İnönü yaptı. Ne yaptı, Türk lirasının üstünden Atatürk'ün resmini kaldıran kim? İnönü. Devlet dairelerinden Atatürk'ün posterini kaldıran kim? İnönü. Posta pullarının üzerinden Atatürk'ün resmini kaldıran kim? İnönü. Siz böyle bir partisiniz. Atatürk'ü istismarı bırakın. Bırakında Atatürk bütün milletin olsun. Ama Ak Parti şunun bunun partisi değil, Ak Parti milletin partisi. Bu partinin rotasını millet çizdi" 

"SÖĞÜŞLEDİLER, SÜLÜK GİBİ EMDİLER"

"Tayyip Erdoğan fanidir, yarın ölür. Ama Ak Parti'yi yürütecek olanlar var. Biz böyleyiz, biz bu işi böyle bina ettik, böyle inşa ettik. Eğer siz partinizi ilkeler üzerine değil, faniler üzerine inşa ederseniz, o parti kalıcı olmaz. Onun ömrü kısa olur. Ama ilkeler üzerine inşa ederseniz, işte o parti on yıllarca milletine hizmetine devam eder. Pensilvanya'dan bir zat çıktı. İşte o da peşinde olduğu Bediüzzaman'a asilik yapanlardan bir tanesi. Onu istismar edenlerden bir tanesi. Hayatında bir kere görmüş değil ve ona isyanını öyle bir noktaya getirmiş ki, 'baki amaçlar, baki gayeler, fani düşünceler üzerine inşa edilemez' diyen Bediüzzaman'a kendisini adeta mehdi, mesih, şu, bu ilan etmek suretiyle bunu yapmış. Hayatı CHP'ye karşı olmakla geçen Bediüzzaman'a şu anda tam ters düşmüş. Diyorum ki, bunların dersanelerinde çocuklarınız varsa alın. Biz şimdi takviye kurslarını biz Milli Eğitim olarak vereceğiz, ücretsiz olarak vereceğiz. Bunların okullarında okuyan çocuklarınız varsa onları da alın. Devletin okulları bize yeter. Haksız rekabete de fırsat vermeyelim. Söğüşlediler, sülük gibi emdiler. Ama sülük bunların yanında çok faziletli. Çünkü sülük, zararlı olan kanı emiyor. Bunlar faydalı olanı emdiler. Tek Partili dönemde kalktılar idare ettiler. ne zaman ki çok partili hayata geçildi, bir kez iktidar olamadılar. Niye? Bu millet bu CHP'yi iyi tanır. Ama maalesef bazıları anlayamadılar. Çünkü onlar akıllarını ve iradelerini kiraya verdiler. İpotek altında. Ey CHP sen neredesin? Bu ülkeye kazandırdığın ne var söyler misin? Yalandan başka, iftiradan başka, takiyeden başka ne yaptın. Yolsuzluğun olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi? "

DEMİR AĞLARLA TÜRKİYE'Yİ BİZ ÖRÜYORUZ

Yavuz Sultan Selim köprüsünün çıldırttığını söyleyen Erdoğan konuşmasına devam etti: "Çıldırsanız da, çatlasanız da, patlasanız da biz 77 milyon için bunu yapıyoruz. Türkiye için bunu yapıyoruz. Nasıl Marmaray'ı yaptık bitirdik, önümüz de ki yılın sonunda Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de açıyoruz. Dört gidiş, dört geliş ortadan da tren... İşte Türkiye bununla, Atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefini yakalıyor. Lafla peynir gemisi yürümez. Onuncu Yıl marşını söylerler. Onuncu Yıl marşını söylemek benim karnımı doyurmuyor. 'Demir ağlarla ördük'. Neyi ördün? Atatürk'ten sonra sizin 1 km demir ağınız var mı? Demir ağlarla Türkiye'yi biz örüyoruz. Bir tek ceketi varmış. Bu nasıl ceketse, CHP'de sığıyor, MHP'de sığıyor, ananaslar sığıyor, rafineriler sığıyor, milyarlarca dolarlar sığıyor, dersaneler sığıyor. Hepsi sığıyor o cebe. Bir te odada kalmış. Ah zavallım. Pensilvanya'da ki saray hariç. Bir tek oda da kalmış. Bunlar dini dört dörtlük istismar edenlerdir. Bunlar yollarından sapmışlar. Diyorlar ki; ' o derse doğrudur'. Kim o ya, sevgili peygamberimiz mi? Peygamberimiz miraca çıktığı zaman Hz. Ebu Bekir Sıddık'a geldiler, dediler ki; 'Senin ki yine birşeyler söylüyor'. Hz. Ebu Bekir'in verdiği cevap, 'o dediyse doğrudur'. Şimdi aynı çerçevede bunlar da, 'Pensilvanya dediyse doğrudur' diyorlar. Bu çok tehlikeli bir şey. Merhum Savaş Ay bununla röportaj yapmış. Hayatında bir kez oy kullanmış ama ne diyor, Hz. Cebrail gelse parti kursa ben ona bile oy vermem' diyor. Yarın kullanacağınız oy sadece CHP'ye derse değil, sadece MHP'ye ders değil aynı zamanda Pensilvanya'ya ders olacaktır"