Başbakan Erdoğan'ın 1915 Olaylarına İlişkin Mesajı

İstanbul'da 28 Ekim 1908'den bu yana yayın hayatını sürdüren Ermenice gazete Jamanak'ın genel yayın yönetmeni Ara Koçunyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı için, "İlk defa hükümetin başı seviyesinde, yaşanan acılardan dolayı Ermeni tarafına taziye bildiriliyor. Bu çok kayda değer bir gelişme. Türk-Ermeni ilişkilerinin seyrini değiştirebilecek bir gelişme" değerlendirmesini yaptı.

Koçunyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarıyla ilgili yayınladığı, Almanca, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Rusça, Arapça, Doğu ve Batı Ermenice dillerine de çevrilen taziye mesajını, AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 24 Nisan vesilesiyle "ilk kez mesaj yayınladığını" belirten Koçunyan, şunları söyledi:

"İlk defa hükümetin başı seviyesinde, yaşanan acılardan dolayı Ermeni tarafına taziye bildiriliyor. Bu çok kayda değer bir gelişme. Türk-Ermeni ilişkilerinin seyrini değiştirebilecek bir gelişme. Son dönemde, özellikle Zürih'te imzalanan protokollerin yaşama geçmemesinden sonra Türk-Ermeni ilişkileri ciddi bir güven ortamı bunalımında seyrediyordu. 2015 öncesinde de alabildiğine bir kötümser hava hakimdi. Ancak Ankara'nın bu hamlesi yine bir bahar ümidini hakim kıldı. Aslında sayın Başbakanın mesajı dikkatli incelendiğinde görülüyor ki Ankara'nın Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi bağlamında ya da genel olarak Ermeni meselesi politikalarında hemen hemen değişiklik yok. Ancak formülasyondan ve kullanılan içerikten daha önemlisi bu sefer açıklamanın insani örgüsünün çok farklı olması."

"Cemaatte olumlu bir hava söz konusu"

Ara Koçunyan, Erdoğan'ın mesajını olumlu bulduğunu vurgulayarak, bu mesajın Ermeni cemaatinde de olumlu karşılandığını bildirdi.

Türkiye Ermenileri Patrikliğinin bir basın bildirisi yayınladığını hatırlatan Koçunyan, "Cemaatte olumlu bir hava söz konusu. AK Parti hükümeti döneminde yapılmış olan icraatlar, azınlıklarla ilgili reformlar genel olarak cemaatte iyimser bir hava yaratmıştı. Sayın Başbakanımız tarafından bu sefer ki nokta atışı, özel adres olarak Ermeniler'e dair bir çıkış oldu" diye konuştu.

"Sayın Başbakanın açıklaması kuşkusuz tarihi bir nitelik taşıyor" diyen Ara Koçunyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de yaşayan Ermeni bir yurttaş olarak, 24 Nisan'ı hatırladığımdan beri ilk defa acaba Amerika Birleşik Devletleri'nin Sayın Başkanının '24 Nisan' mesajında ne diyeceğini dikkate almadan davranıyorum. Bu son derece önemli bir şey. Sayın Başkanın kendi siyasi uslubuyla benismemiş oldukları tavır, atmış oldukları adım Türkiye'nin Ermeni meselesinde ezberleri bozacak mahiyette hamleler yapabileceğine dair ümit veriyor. Türkiye bölgesinde ve dünyada ciddi bir güç,ona göre bir rol oynama gayretinde. Uluslararası platformdaki en önemli sorunlarda, Türkiye'nin tavırları bütün dünyanın ilgisinin odağında. Türkiye Ermeni meselesinde bu ağırlıkla ve sorumlukla ilk kez  bir adım atıyor. İnşallah devamındaki olumlulukları da gözlemleriz."

"İnkarcı, ayrıştıran politikalara karşı önemli bir adım oldu"

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Markar Esayan da Başbakan Erdoğan'ın açıklamasının bir milat ve çok değerli olduğunu söyledi.

Açıklamanın, bu konuda önemli bir paradigma değişikliği göstergesi olduğunu belirten Esayan, şöyle devam etti:

"Türkiye'de resmi inkar tezinin sona erdiği gösteren, demokratikleşme sürecine uyan çok önemli bir aşama oldu. İnkarcı, ayrıştıran politikalara karşı önemli bir adım oldu. Türkiye, demokrasi hamlelerinde çok önemli bir psikolojik bariyer asılmış oldu. Çünkü yeni Türkiye'ye doğru yol alan ülkemizin, eski Türkiye'den kalma kalıplaşmış doğmaları kırması gerekiyor. 12 yıldır demokrasi ve insan hakları konusunda önemli adımlar oldu, çok ciddi adımlar atıldı. Bu açıklamayı bu adımların önemli bir aşaması olarak görmek lazım. Bu açıklamadan sonra Türkiye bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde eski Türkiye ile bağlantılarını koparacaktır. Ermeni meselesi Türkiye'nin uzun zamandan beri sırtında taşıdığı bir yüktü, hiç haketmediğimiz bir yüktü. 1. Dünya Savaşı sürecinde İttihat ve Terakki Partisi'nin yaptığı büyük bir suçtu. Onları işlediği bu suçu bizim bu zamanda taşımamız gereksizdi. 12 yıllık reform sürecine çok ters bir durumdu. Önemli bir yükü sırtımızdan attığımızı düşünüyorum." - İstanbul