Başbakan Erdoğan Cnn'e Konuk Oldu Açıklaması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti tüzüğüne göre parti genel başkanlığının sınırlandırıldığına dikkati çekerek, "Üç dönem arka arkaya parti genel başkanı olabilirsiniz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti tüzüğüne göre parti genel başkanlığının sınırlandırıldığına dikkati çekerek, "Üç dönem arka arkaya parti genel başkanı olabilirsiniz. Sonra tekrar genel başkan olmak için ara vermek durumundasınız. Böyle bir anlayışı, partisinin tüzüğüne yerleştirmiş olan bir genel başkanın, ölene kadar burada kalmak gibi bir derdi olabilir mi- Benim böyle bir derdim yok. Tam aksine benim tek derdim var o da milletimize hizmettir" dedi.
Başbakan Erdoğan CNN International'da Christiane Amanpour'un konuğu olarak, bölgesel gelişmeler ve Türk siyaseti üzerine çeşitli soruları cevapladı.
-'Ölene kadar burada kalmak gibi bir derdim yok"-
Başbakan Erdoğan, siyasi geleceğine ilişkin bir soru üzerine, AK Parti'nin tüzüğündeki "3 dönem" sınırlamasını anlattı. Erdoğan, şöyle konuştu :
"Dünyada hiçbir siyasi partinin tüzüğünde, 'üç dönem arka arkaya milletvekili olan, bir dönem aradan sonra tekrar milletvekili olabilir' kaydı yok. Partimizin tüzüğünde bu hüküm var. Üç dönem arka arkaya milletvekili olan, bir dönem ara vermek zorundadır, ondan sonra tekrar milletvekili olmak isterse milletvekili olma şansını yakalayabilir. Parti genel başkanlığında da yine aynı. Üç dönem arka arkaya parti genel başkanı olabilirsiniz. Ondan sonra ara vermek durumundasınız tekrar genel başkan olmak için. Böyle bir anlayışı partisinin tüzüğüne yerleştirmiş olan bir genel başkanın, ölene kadar burada kalmak gibi bir derdi olabilir mi- Benim böyle bir derdim yok. Tam aksine benim tek derdim var o da milletimize hizmettir. Bu da illa siyasi partilerin çatısı altında veyahut da parlamentoda olacak diye bir şey yok. Birçok vakıf hizmetleriyle de bunu yürütebilirsiniz, partinizin size vereceği görevlerle de bunu ayrıca yürütebilirsiniz."
Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmayı isteyip istemediğinin sorulması üzerine,
"Bugüne kadar cumhurbaşkanını millet seçmiyordu, parlamentoda seçiliyordu. Şimdi ise ilk defa millet seçecek. Millet seçiyorsa bu kim olursa olsun milletin iradesine saygı duymak demokrasinin gereği değil mi-" dedi.
Cumhurbaşkanlığı için aday olup olmayacağı sorulduğunda Erdoğan, "Önümüzde iki yıl var. Kim öle kim kala. Ne gelir, ne gider bunu bilemeyiz. İki yılda çok şey değişebilir. Bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı seneye bırakalım. O zaman orada birçok şey netleşir, bunları konuşuruz. Yine burada program yapabiliriz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı adaylığı ihtimalinin olup olmadığını sorusuna ise "Olabilir tabii" yanıtını verdi.
-"Basın mensubu olarak içeride yattığı söylenen 80 kişiden 9'u basın kartı sahibi"-
Erdoğan, tutuklu gazeteciler konusundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
"Haber kaynaklarınızı bilmiyorum ancak ben şiir okumaktan dolayı cezaevine girmiş birisiyim. Bu işin ne olduğunu iyi bilirim. Şu anda basın mensubu olarak içeride olduğu söylenen kişi sayısı 80'dir. Ancak bu 80 kişinin içinde 9'u sarı basın kartı sahibidir. Yani gerçek gazeteci burada 9 kişidir. Diğerleri ise terör örgütü ile ilişkili olan ve kaçak ruhsat, silah taşıyan, bu tür eylemlere karışmış olan tiplerdir. Bunlar basın mensubu değildir. Sarı basın kartı sahibi olan sadece 9 kişidir. Bu veriler, tamamen Adalet Bakanlığımızın rakamlarıdır. Diğer, sizlere söylenenler, aktarılanlar sadece iktidarımızı karalamaya yönelik atılmış adımlardır."
-"Eleştiri başka bir şey, hakaret başka bir şey. Hakarete tahammül edemem"-
Amanpour'un, "Türkiye'de gazeteciler, işlerini kaybetme korkusu duymadan sizi eleştirebilir mi-" sorusuna Başbakan Erdoğan, şu cevabı verdi:
"Beni çok eleştiriyorlar. Dosyaları sizlere hazırlayıp takdim etsek... Eleştiri değil, şahsıma, aileme hakaretler... Siz, hakarete 'evet' der misiniz- Eleştiriye her zaman 'evet' dedim. Eleştirinin dozunun en yüksek olduğu Başbakan benim. 10 yıldır hakaretler diz boyu ama ben bunlara hep sabrettim. Bazılarına dayanamadığım için yargıya gittim. Daha sonra bunların büyük bir kısmından da
'davalarımı geri çekiyorum' deyip vazgeçtim ama anlamadılar, yine hakaret... Eleştiri başka bir şey, hakaret başka bir şey. Hakarete tahammül edemem. Ama eleştiriye 'evet' diyorum, eleştiriden dolayı da teşekkür ederim. Çünkü eleştirilerde kendime fayda ararım, eleştirilerle geleceğime yön veririm. Bugüne kadar uyguladığım budur, metodum budur. Hakarete, şahsıma, aileme, ona katlanmam mümkün değil."
-"Başı açık nasıl okuyorsa başı örtülü de okusun"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de başörtüsü tartışmalarıyla ilgili soru üzerine, şunları söyledi:
"AK Parti iktidarından önceki iktidarlar döneminde başörtülü olanların üniversiteye gitmesine müsaade edilmedi. Ben kızımı, kızlarımı Amerika'da okutmak durumunda kaldım. Amerika müsaade etti, Amerika hala müsaade ediyor, Batı müsaade ediyor ama benim ülkemde müsaade edilmiyordu. Biz iktidarımızın belli dönemine kadar bile hala bu sorunu çözemedik. Şimdi yeni yeni çözüyoruz. Çözülüyor. Niçin insanlar başörtüleri nedeniyle okuyamasınlar- Başı açık nasıl okuyorsa başı örtülü de okusun. Eğer başı örtülü okuyamıyorsa bu bir ayrımcılık değil midir- Bırakalım rahatlıkla o ülkenin evlatları istedikleri üniversiteyi, istedikleri gibi imtihanına giriyor; kazandığı üniversiteye gitsin ve orada da okusun."
(Bitti)
Muhabir: Umur Koçak Semiz- Gülsen Solaker - Hasan Öymez
Yayıncı: Tarkan Demir - ANKARA