Haberler
Körfez'in petrol zengini ülkesi ilk kez Ankara'da! Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Putin'den yeni tehdit: Birden fazla Oreşnik füzesi, nükleer silaha eşdeğer

Putin, elindeki en güçlü silahla tehdit etti: Toz olursunuz

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la arasını açan olayı ilk kez Haberler.com'a anlattı

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasını açan olayı ilk kez anlattı

Sahte dolar skandalında ezber bozan yalanlama: İddialar tamamen asılsız

Konuşulanla söylediği rakam arasında dağlar kadar fark var

Başbakan'dan Dersimlilere 3 Müjde

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Dersim'de eski kışla müzeye dönüştürülecek ve adı da Dersim Müzesi olacak. Tunceli Üniversitesi'nin adı Munzur Üniversitesi olacak. Yollar yapılacak.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun merakla beklenen Tunceli ziyareti gerçekleşti. Davutoğlu Tunceli'ye gitmeden önce kentlilere 'süprizinin olacağını' açıklamıştı.

3 MÜJDE

Davutoğlu sürprizlerini şöyle sıraladı: "Dersim'de eski kışla müzeye dönüştürülecek ve adı da Dersim Müzesi olacak. Bunu için 10 milyon liralık ödeneğin talimatını verdik. Ziyaret ettiğimiz bütün yerlerin yolları yapılacak. Dersimli kardeşlerimiz oralara en iyi şartlarda gidecek ve hepsi restore edilecek. 12 milyon liralık bir kaynak ayırdık. Rektörümüz üniversitenin adının Munzur Üniversitesi olması istedi biz de kabul ettik."

"GERİ DÖNÜN" ÇAĞRISI

Başbakan Davutoğlu, baskılar nedeniyle Türkiye'yi terk etmek zorunda kalan Türk vatandaşlarına da geri dönme çağrısında bulundu.

Tunceli Üniversitesi'ndeki konuşmasına "Gözleriyle hikmetin, erenleriyle bereketin diyarı Munzur ve Dersim'e selam olsun" sözleriyle başlayan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Ben buraya Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak geldim ama aynı zamanda vicdan sahibi sıradan bir Anadolu insanı olarak da geldim. Gerektiğinde özür dileme erdemini de göstermeliyiz. Vicdanımızın kabul etmediği bir şeyi devletimizin de kabul edemeyeceğini düşünüyorum. Başbakan vasfından önce hepimiz bu toprakların insanıyız. Ama bu toprakların insanı olmanın ötesinde ondan da önce hepimiz insanız.

Acıları anlamadan, hüzünleri yaşamadan gönlümüzün diliyle hitap edemeyiz. Gönülden gönüle konuşanın tercümeye, tercümana ihtiyacı yoktur. Bu topraklarda yüzyıllarca konuşulmuş Zazacayı, Kürtçeyi yasaklamanın bir anlamı olabilir mi?

Bu ülke bizim ülkemiz. Emin olun Erzincan'dan gelirken gördüğüm Munzur dağlarıyla, doğduğum yerde Toros dağlarını farklı görmedim.

"ANAM RAHMETLİ 'AMAN OĞLUM ÖNE ÇIKMA' DERDİ"

Bu acılar tek bir kesimde, tek bir yerde yaşanmadı. Sadece Alevilere değil hepimize bir şeyler fısıldandı. Geçmişte ben de bazı hareketlere katıldım. Anam rahmetli 'Aman oğlum öne çıkma' derdi. 'Öne çıkma' demek bir korkunun işareti. Aynen Aleviliği saklamak gibi. Aslında herkes bir şeyleri sakladı, onlarca yıl bu topraklarda. Şimdi saklanma vakti değil, şimdi herkesin onurla, gururla öne çıkıp ne düşüncedeyse, ne ideolojideyse, hangi etnik veya mezhebi veya dini arka plandan gelmişse gururla, onurla bunları dile getirme vaktidir.

GURBETTEKİLERE "GERİ DÖNÜN" ÇAĞRISI

O farklılıklardan dostluk kardeşlik üretilmişse bu farklılıklar çok güzeldi. Sezen Aksu'nun 'Hadi gülümse bulutlar gitsin' şarkısını biliyoruz. Ama onun arkasında Kemal Burkay'ın olduğunu öğrenmemiz zaman aldı. Bizim davetimizle geldi. Burada tekrar söylüyorum, dünyanın neresinde olursa olsun, herhangi bir şekilde bu toprağı terk etmek zorunda kim kalmış olursa olsun hepsine kapımız açık, hepsine gönlümüz açık.

"DERSİM NASIL TUNCELİ OLDUYSA BİZİM DE KÖYLERİMİZİN İSİMLERİ DEĞİŞTİ"

Dersim nasıl Tunceli olduysa, bizim köylerimizin de isimleri değişti. Benim doğduğum yerin adı Pirkon'du. Ama isminde 'Pir' var diye, şimdiki ismi Taşkent'e dönüştürüldü.

Artık hiçbir şeyin demokratik bir ülkede saklanmasına gerek yok. Benim Hacı Bektaş konuşmamdan sonra 'eski yaraları deşmesek' deniyor. Herkesin acısı kendisine olmasın. Bunu Dersimlilere sormak lazım. Acıları açıp ortada bırakamayız. O yaraları saracağız.

"SİZE ZULM EDİLDİ VE AYIP EDİLDİ"

"Oğlumu benden sonra asın" diye yalvaran bir babanın göz önünde oğlunu asan bir zihniyet zalim bir zihniyettir. Biz yüzleşiyoruz ve söylüyoruz. Size zulm edildi ve ayıp edildi. Alevilerin talepleri konusunda kapsamlı brifingler almaya devam edeceğim. Bizim için etnik ve mezhepsel temelli hiçbir tehdit unsur yoktur. Şu anda huzurunuzda olan başbakan 28 Şubat'ta üniversitelerden dışlandı. Yazdığım bir yazı nedeniyle rektörümüz "aman dikkat" dediğinde, "esas şimdi tam da yazma ve konuşma zamanı" diyerek istifamı verdim.
Devlet milleti adam etmek için yoktur. Devlet millete hizmet etmek için vardır.

"EĞER BUGÜN BAŞBAKAN OLMASAYDIM..."

Bakanlar kurulumuzda bir Zaza arkadaşımız var ve gurur duyuyoruz. Cevdet Bey'le 30 yıldır tanışırız ve bir gün bile ne onun zihninden ne de benim zihnimden etnik kökenimiz geçmiştir. Geçmişin yanlışlarını sahiplenmek fayda getirmez ama geçmişin yanlışlarından kin üretmek de fayda getirmez. Sene 1994, Başbakanlık Genelgesi'nde 50 kilodan fazla kimse un bulundurulamaz deniyor. Bir kere yanlış bir uygulama başlayıp bir devlet refleksi haline geldi mi bir yerlerden tekrar çıkabiliyor. Eğer ben şu anda Başbakan olmayıp da hep planladığım gibi akademisyen olsaydım Alevi İslam'ın temsilcileriyle, Kürt halkının temsilcileriyle buluşup ""acaba bu ülkenin geleceği nasıl olacak" diye konuşmayı isterdim.

"ARTIK ZİHNİMİZDEKİ DUVARI YIKALIM"

Devlet yeni bir üslup benimseyecektir. Bu bizim size taahhüdümüzdür. Yeni bir çığır açmalıyız. Psikolojik eşik aşılmalı, empati yapılmalı. Ama sizden ricamız da şu Dersimliler olarak herkes birbiriyle selamlaşsın. Cemevini ziyaret edelim. Nefreti şiddeti reddeden bir muhabbet ikramında bulunalım. Gönül sofrasına davet edelim birbirimizi ortada bir yemek olmasa da gözlerimizle taa içine bakalım. Kimse kendi dünyasına kapanıp monologla konuşmasın. Artık zihnimizdeki duvarı yıkalım. Bir daha kimse bir duvar örme cesareti göstermesin. Madımak dediğimizde, Başbağlar'ı, Berkin Elvan dediğimizde Yasin Börü'yü Burak Can'ı da hatırlayalım.

DERSİMLİ KARDEŞLERİME MÜJDE VERMEK İSTİYORUM

Dersimli kardeşlerime birkaç müjde vermek isterim.

* Dersim'de eski kışla müzeye dönüştürülecek ve adı da Dersim Müzesi olacak. Bunu için 10 milyon liralık ödeneğin talimatını verdik

* Ziyaret ettiğimiz bütün yerlerin yolları yapılacak. Dersimli kardeşlerimiz oralara en iyi şartlarda gidecek ve hepsi restore edilecek. 12 milyon liralık bir kaynak ayırdık.

* Rektörümüz üniversitenin adının Munzur Üniversitesi olması istedi biz de kabul ettik.

"AYRIMCILIĞA İZİN VERMEYİZ"

Empati yapıp psikolojik eşiği aştıktan sonra hepimizin üzerinde durması gereken eşit vatandaşlık bilincini geliştirmektir. Alevi kardeşlerimize karşı hiçbir ayrımcılık yapılmasına izin vermeyiz. Cemevleriyle ilgili talepleri Alevi kanaat önderleriyle konuşacağım. Bundan sonra da bizim atamalarımızda görevlendirmelerimizde tek bir ölçümüz vardır. Liyakat, liyakat, liyakat. Herhangi bir bürokratik kademede Alevi vatandaşlarımıza bir ayrım varsa bunun bizzat takipçisi olacağım. Din kültürü ve ahlak dersi konusunda daha önce de kanaatlerimi arz ettim. Bu derslerde Alevi vatandaşlarımıza dönük herhangi bir tahkir gibi bir tek cümle dahi olsa bunu hepimize yapılmış kabul ederiz. Yeni Türkiye'de kimse inancı etnik kimliği nedeniyle ötekileştirilmeyecek."

TUNCELİ ZİYARETİNDEN NOTLAR

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tunceli Valiliğini ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu, Erzincan'dan helikopterle geldiği Tunceli'de, 4. Komanda Tugay Komutanlığındaki helikopter pistinden, otobüsle valiliğe geçti. Davutoğlu, valiliğe geçerken yol güzergahında bulunan vatandaşları otobüsten selamladı.

Valilik binası önünde, tören mangası tarafından karşılanan Davutoğlu'na, iki anaokulu öğrencisi tarafından da çiçek verildi. Davutoğlu, çocuklarla fotoğraf çektirdi ve ardından tören mangasını selamladı.

VALİ'DEN BRİFİNG ALDI

Başbakan Davutoğlu, daha sonra Vali Osman Kaymak'ı makamında ziyaret ederek çalışmalarıyla ilgili brifing aldı.

Davutoğlu'na, ziyarette eşi Sare Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu eşlik etti.



Bu arada, kent merkezinde bazı cadde ve sokakların, "Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Hoşgeldiniz" şeklinde yazılı pankartlar ve AK Parti bayraklarıyla donatılması dikkati çekti.

300 KİŞİLİK GRUPTAN PROTESTO

Başbakan Davutoğlu'nun valilikte bulunduğu sırada kent merkezindeki Cumhuriyet Caddesi ve Sanat Sokak üzerinde toplanan yaklaşık 300 kişi, Davutoğlu aleyhinde sloganlar atmaya başladı. Göstericiler bir süre 'Gezi şehitleri ölümsüzdür', 'Ali İsmail ölümsüzdür',' Dersim'den defol' sloganları attı.Polisin gaz bombası ile dağıttığı göstericiler, bir süre sonra yeniden toplanıp bekleyişini sürdürürken, polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Göstericiler, Başbakan Davutoğlu'nun cemevinin ardından ziyaret edeceği Tunceli Belediye binası önüne yürüdü.

BELEDİYE ZİYARETİNİ İPTAL ETTİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Tunceli'deki protestolar nedeniyle belediye ziyaretini iptal ettiği bildirildi.

CEMEVİNİ ZİYARET ETTİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu valiliğin ardından, Tunceli Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi'ni ziyaret etti. Davutoğlu, cemevi önünde Dernek Başkanı ve Alevi Dedesi Ali Ekber Yurt ve diğer Alevi dedeleri tarafından karşılandı.

Başbakan Davutoğlu, cemevi bahçesinde bulunan Pir Sultan Abdal'ın heykeli önüne geçerek, eşi Sare Davutoğlu ile fotoğraf çektirdi.

Fotoğraf çekiminde, bazı bakan ve partililer de yer aldı. Davutoğlu, daha sonra beraberindekilerle, cemevinde, dernek yetkilileri ve Alevi dedeleriyle görüştü. Görüşme basına kapalı gerçekleşti.

Başbakan'dan Dersimlilere 3 Müjde
Kaynak: AA / Güncel
title