Haberler
Biden, ateşkesin yerel saatle 04.00'te yürürlüğe gireceğini açıkladı

Biden: Ateşkes yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Başbakan Davutoğlu Karahisari Mushafı'nın Tıpkı Basımının Tanıtım Toplantısına Katıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul DHA Başbakan Ahmet Davutoğlu, Topkapı Sarayı Zülüflü Baltacılar Koğuşu'nda düzenlenen Karahisari Mushafı'nın tıpkı basımının tanıtım toplantısına eşi Sare Davutoğlu ile birlikte katıldı.

İstanbul DHA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Topkapı Sarayı Zülüflü Baltacılar Koğuşu'nda düzenlenen Karahisari Mushafı'nın tıpkı basımının tanıtım toplantısına eşi Sare Davutoğlu ile birlikte katıldı. Ahmet Davutoğlu burada bir konuşma yaparak, ne zaman bir hat eseri karşısında biraz tefekkür etme imkanı bulsa aklından beş hususun geçtiğini söyledi. Bunun birincisinin "Hattın mushaf-ı şerif ve kelam arasındaki ilişki bağlamında varlık bilinci ve idraki, varoluşun sebebi hususunda bu eserlerin zihnimizde, ruhumuzda uyandırdığı derin etki" dedi

Davutoğlu, geleneğin "Ortak aklın tekrar tekrar üretilmesi" ya da "nesilden nesile intikal eden bir tevatür, bir ortak akıl" olarak anlaşılabildiğini vurgulayarak, "Gelenek, kesintiye uğradığında bir toplumun, bir kültürün, bir medeniyetin can damarlarının yok olduğu, süregittiğinde bile en karanlık dönemlerde dahi yeniden o medeniyetin ihya ve inşa ümidini taşıdığı temel husustur" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Nasıl medeniyetimiz görünüşte zahiren bir duraklama, bir aksaklık dönemi içine girmişse yansıması hat ve klasik sanatlarımızda görüldü" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hattat Hamid'in ve bir çok o dönem bu sanatı muhafaza etmek isteyen 50'li 60'lı yıllarda ki burada da o dönemden hocalarımız var, nasıl zor şartlarda bu sanatı sürdürebilmek için çaba sarfettiklerini biz üniversite okuduğumuz yıllardan biliriz. 60'lı 70'li yıllarda 'Bu sanatın geleceği ne olacak?' diye ciddi bir kaygı vardı. Bu kadar büyük şaheserler ortaya koymuş olan hat geleneğimiz bir inkıtaya, bir fetrete hatta tümüyle yok olmaya ya da tasfiye ihtimaliyle karşı karşıyaydı. Hamdolsun 30 yılda öylesine büyük bir yeniden ihya faaliyeti başladı ki bu sanatta... Bazı uluslararası toplantılarda Dışişleri Bakanıyken muhatabım Dışişleri Bakanı gelip bana Türkiye'deki hattatları sorarlardı. Birleşik Arap Emirlikleri'nin bir Kültür Bakanı vardı dostumuz, en yeni Türkiye'deki hat eserlerini bilir, bulmaya çalışırdı. Ortadoğu'daki bir çok devletin üst düzey yetkilileri bizden fikir almaya çalışırdı, 'Acaba şu hattata nasıl ulaşabilirim?'

ya da 'Şu eseri nasıl temin edebilirim?' diye."

"HİÇBİR ŞEKİLDE DE BUNDAN TAVİZ VERMEYİZ, BUNU İHMAL ETMEYİZ"

Başbakan Davutoğlu, hat sanatının Ahmed Karahisari ve benzerlerinin oluşturdukları gelenek sayesinde tasfiye çabalarına ve ihmale rağmen ayakta kalabildiğini dile getirerek, "Çünkü Musaf-ı Şerif'i yazanlar, dua ederlerken bunu ebediyete kadar sürmesi için dua ettiklerinden, bu sanatlar doğrudan Rabbimizin koruması altındadır. O koruma sebebiyledir ki, bitti sanıldığı yerden tekrar neşvünema bulmuşlardır. O koruma sabit kalmakla ve ona imanımız tam olmakla birlikte bizim kul olarak ve bugün yürüttüğümüz devlet sorumluluğumuz olarak görevimiz bu sanatları desteklemek, bu sanatları ne olursa olsun bir gelenek olarak gelecek nesillere aktaracak bütün imkanları her ne surette olursa olsun bulmak ve geliştirmektir. Hiçbir şekilde de bundan taviz vermeyiz, bunu ihmal etmeyiz" dedi.

"RABBİMİZİN BİZE GÜÇ VERMESİNİ NİYAZ EDİYORUM"

Ahmet Davutoğlu, Klasik Türk Sanatları Vakfı ve benzer vakıfların sivil inisiyatif olarak klasik sanatların korunması konusunda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak buna gönül vermiş bir kardeşiniz olarak da bir kez daha bu şekilde gayretler içinde olan bütün vakıfların yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Bu bizim Karahisari'nin o alın terine, gönül emeğine ve güzel gözüne, göz nuruna olan vefa borcumuzdur. Bu vefa borcunu yerine getirmek için gayret sarfeden bütün arkadaşlarımıza, vakıflarımıza teşekkür ediyorum, bu mekanda bir dönemin nizamı aleminin merkezi olan bu mekanda bütün dünyaya şems anlamında bir güneş, bir nur gibi saçılmasını ümit ettiğimiz bu hikmet ve irfan deryasının gelecek nesillere aktarılması için rabbimizin bize güç vermesini niyaz ediyorum" diye konuştu.

Programa, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdür Ahmet Emre Bilgili, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, işadamı Erdoğan Demirören, tarihçi yazar ve akademisyen İlber Ortaylı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, yazarlar Mehmet Şevket Eygi ve Ahmet Taşgetiren ile çok sayıda davetli katıldı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title