Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Başbakan Davutoğlu Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Davutoğlu: (4) "Benim önümüzdeki 8 aydaki en önemli hedeflerimden biri, Türkiye'nin genel siyasetini yönetmek kadar AK Parti'nin o 12 yıllık başarı hikayesini teminat altına alacak şekilde AK Parti'yi tahkim etmek" "Önümüzdeki 22 Şubat'a kadar AK Parti'nin bütün kongreleri tamamlanacak.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Benim önümüzdeki 8 aydaki en önemli hedeflerimden biri, Türkiye'nin genel siyasetini yönetmek kadar AK Parti'nin o 12 yıllık başarı hikayesini teminat altına alacak şekilde AK Parti'yi tahkim etmek" dedi.

TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gerçekleşen özel yayına katılan Davutoğlu, gazeteci Mehmet Barlas'ın, "Sayın Erdoğan'ın söylemiyle AK Parti için tuzluk kalmadı mı başka?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Benim ismim telaffuz edildiği gün zihnimde kurduğum, kurguladığım birinci kritik aşama tamamlandı. Şu anda işleyen bir Bakanlar Kurulu var. İşleyen bir grup var. Bugün ne kadar iyi işlediğini müzakerelerde de gördünüz. Hiç kimsenin kalbi kırık değil. İşleyen bir parti MYK'sı var, MKYK'sı var. Dolayısıyla yapı oturdu. Şimdi yapacağımız ne 2015 seçimlerine kadar, işte demokrasi orada kendini gösteriyor. Ben şöyle diyebilirdim arkadaşlara, nasıl olsa bunu kurduk, bizim büyük kongreyi içeride bir türbülans olmasın diye genel seçimlerin sonrasına alalım. Yani 2015 Haziran'ından sonraya, buna da bir engel yok."

Başbakan Davutoğlu, evvelsi gece yaklaşık 6 saat süren MYK'da bütün belde, ilçe, il kongrelerinin seçimlere kadar bitirilmesi talimatını verdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani önümüzdeki 22 Şubat'a kadar AK Parti'nin bütün kongreleri tamamlanacak. Seçime hazırlanan ve yeni bir genel başkan için siyasi bir risktir. Neden risktir? Çünkü bütün teşkilat bir kaynayacak, demokrasi burada başlıyor. Ama ben seçilmiş teşkilatlarla seçimlere gitmeyi demokrasinin bir gereği görürüm. 'Nasıl olsa teşkilat var. Herkesi bir ümit içinde bekleteyim, seçimleri kazanayım, sonra teşkilata şeker veririz' demedik. Hemen kongrelere başlıyoruz, kongre takvimi 15 Eylül'den itibaren işlemeye başlıyor. Yani delege vesaire..."

İl kongrelerine 1 Aralık'ta başlayacaklarını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Şimdi önümüzdeki 8 ayda ne yapacağımızı sorduğunuz için geliyorum. Benim önümüzdeki 8 aydaki en önemli hedeflerimden biri, Türkiye'nin genel siyasetini yönetmek kadar AK Parti'nin o 12 yıllık başarı hikayesini teminat altına alacak şekilde AK Parti'yi tahkim etmek. Kadrolarımızı tahkim etmek ve yeni bir heyecan oluşturmak. Biz 12 yılda bu kadar başarıya imza attıysak, yorulma nedir bilmediysek tabiri caizse bunu o heyecandan duyuyoruz. Biz heyecanlanıyoruz kitleyi heyecanlandırıyoruz, kitleyi heyecanlı görüyoruz biz heyecanlanıyoruz."

"Ben baş danışmanken biraz daha Ankara'da planlama yaptığımız için bazen Sayın Başbakanımızın bu kadar dış politika gündemi varken acaba Anadolu ziyaretlerini biraz şey mi yapsak falan dediğim olurdu" diyen  Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sonra ben de ziyaretlere katıldığımda ve siyasete girdiğimde gördüm ki siyasetçinin enerjisi halkın arasında. O heyecanlandıkça halkı heyecanlandırıyor. Halkı heyecanlı gördükçe o heyecanlanıyor. Şimdi bizim meselemiz AK Parti'de bu yeni heyecanı... Yeni Türkiye yeni bir heyecanla kurulacak. Başarının getirdiği yorgunluğa iznimiz yok. Hani İbni Haldun'un Asabiyye Teorisi gibi 'belki devlet kurulduktan 3 nesil sonra konforizme girer' biz de 3 seçim kazandık bir siyasi kadro olarak konforizme izin vermememiz lazım. Ben şu anda o kitleleri, tabanımızı, AK Parti'yi gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine tekrar heyecanlandırmayı önemli bir şey olarak görüyorum, hedef yani 8 ay içinde."

Çözüm süreci

Başbakan Davutoğlu, "Bize uyku haram dediniz çözüm süreci nihayete erinceye kadar. Ben iki şey sormak istiyorum. Bundan muradınız ne? Gerçekte nihayete ermeden muradınız ne ve siz niye çözüm süreciyle anılıyorsunuz? Dışişleri Bakanlığı sürecini de alırsak, sürecin neresindeydiniz, bundan sonra neler olacak?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:

"Aslında bir önceki soruda AK Parti ile ilgili söylediklerim, partimizin genel kongresi, büyük kongre hazırlıkları ve kongresi bu parti programıydı. Hükümet programına baktığımızda tabii şu ana kadar süregiden çalışmalar dışında zaten kongre konuşmasında da hükümet programında da öne çıkardığımız ana başlıklar, bir tanesi çözüm süreci... Çözüm süreci ilk başladığı andan itibaren belli aşamaları vardı, biz bu aşamaları katettikçe önümüze yeni ufuklar açıldı. Ama esas itibariyle baktığınızda şuna dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye demokratikleşmesini yaparken AK Parti döneminde sadece Kürt sorununu çözmek kastıyla yapmadı. Bu halk, bu demokrasiyi en geniş anlamıyla hak ettiği için yaptı. Fakat bu arada zemin o kadar hazırlandı ki sağlanan imkanlarla. Kürtçe yayından Kürtçe siyaset ve propaganda yapabilme hakkına, birçok bölgede gerçek bir özgürlük havası esmesine kadar zemin hazırlanmıştı."

Bölgesel konjonktürün yani Türkiye'nin etrafındaki siyasal istikrarsızlığın 2011 ile 2013 başı arasında yine bir gerilim döneminin yaşanmasına yol açtığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"2012 sonu 2013 başında çözüm süreci ilan edildiğinde hepimiz tek bir şeye odaklandık, öncelikle çatışma ortamının durması, şehit cenazelerinin ve şu veya bu şekilde bu çatışmalarda hayatını kaybeden gençlerin hayatlarını kaybetmemesi için bir durgunluğa, sükunete ihtiyaç vardı bunu sağladık. Bu sükunet ortamı bugüne kadar da sürdü. Onun kritik bir aşaması da Diyarbakır'da geçen sene 18 Mart 2013'te yaptığım konuşmadan sonra bu çözüm sürecinin muhtevası üzerine bir mülakatta şunu zikretmiştim. Bu öyle bir şey ki hızlı akan bir derede, nehirde karşıdan karşıya geçmek gibi... Yarıya kadar geldiğiniz inancına kapıldığınız anda karşıya geçmeye çalışırsınız. Ama oraya gelmemişseniz, akıntı varsa hep aklınız geride olur, geriye dönmede... Şunu bugün geldiğimiz nokta itibariyle söylüyorum, biz yarıyı geçtik artık."

Başbakan Davutoğlu, bundan sonra çözüm sürecinin bütün aktörleri açısından karşı kıyıya bir an önce ulaşmanın var olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"Bir an önce diyorum çünkü çok çok ciddi bir bölgesel istikrarsızlık ortamında yaşıyoruz. Her türlü provokasyon olabilir. Türkiye'nin siyasetteki, uluslararası alandaki yükselişini çekemeyen, bu yükselişi bir anlamda geçen sene olduğu gibi Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonuyla durdurmak isteyenler, başka güçler çıkabilir. Beklenmedik olaylar yaşanabilir, onun için şimdi bizim birinci hedefimiz ırmağın karşı kıyısına geçmek. Irmağın karşı kıyısına geçmek ne demek? O da şu demek, Türkiye'nin her kesiminde Türk-Kürt ayrımı olmaksızın bütün vatandaşların aidiyet hissi bağlamında kendini bu toprağa, ülkeye, devlete ait hissetmeleri, bir vatandaşlık bağıyla bu devlete bağlanmaları ve herhangi bir ayrımcılığın ortadan kalktığı özgürlük ortamının sağlanması, bu bizim vazifemiz. Buna bağlı olarak sadece çatışmanın bitmesi değil, silahların tümüyle devreden çıkması..."

Davutoğlu, dün ilk çözüm süreciyle ilgili oluşturdukları yeni mekanizmanın toplantısını yaptıklarını ve daha önce bir kriz yönetimi gibi yürüdüğü için, noktasal kriz yönetimlerini de beraberinde getirdiği için belli mekanizmalar olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Terörle Mücadele Yüksek Kurulu gibi... Başbakan Yardımcımız Sayın Atalay'ın koordinasyonunda yürüyen çalışmalar gibi. Ben bütün bu tabloyu da görerek bütün koordinasyonu doğrudan benim başkanlığımda yürüyecek bir mekanizmaya bağlamaya karar verdim. Yani eskiden farklı problem alanlarında farklı toplantılar yürürken, şimdi 15 günde bir en geç, ihtiyaç oldukça daha sık olmak üzere bu çözüm süreciyle ilgili oluşan mekanizmanın bütün aktörleri toplanacağız."

Dün ilk toplantıyı yaptıklarını anımsatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başbakan Yardımcılarımız, İçişleri Bakanımız, Dışişleri Bakanımız Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte olduğu için gelemedi. MİT ve Başbakanlık Müsteşarımız,  bu konuyla birinci derecede ilgili arkadaşların katıldığı toplantıda bundan sonraki atılabilecek adımları gözden geçirdik. Bu da aslında siyasi bakımdan 2014 seçimleri bağlamında önemli bir risk unsuru. Yani biz çözüm sürecini öyle veya böyle seçim takviminden bağımsız olarak nihayete erdirmeyi düşünüyoruz."

Başbakan Davutoğlu, nihayetin, ülkede sadece anlık çatışmaların durması değil, kalıcı bir şekilde silahların devre dışı kalması ve toplumsal hayatın her yönüyle normalleşmesi olduğunu dile getirdi.

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title