Başbakan Davutoğlu Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı
Davutoğlu: (3) "Hem kriz yönetimi olacaksa, bir kriz çıkacaksa anında müdahale anlamında hem de bütün aktörlerin son gelişmeleri de doğrudan anlamaları ve buna göre yön vermeleri için bir görev dağılımı çerçevesinde, en geç 15 günde bir olmak üzere bir araya gelerek sadece çözüm sürecini konuşacağız" "Cumhurbaşkanımız başbakanken o da çözüm süreci için emin olun herhangi bir kaygı içinde hareket etmedi, tek kaygısı vardı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hem kriz yönetimi olacaksa, bir kriz çıkacaksa anında müdahale anlamında hem de bütün aktörlerin son gelişmeleri de doğrudan anlamaları ve buna göre yön vermeleri için bir görev dağılımı çerçevesinde, en geç 15 günde bir olmak üzere bir araya gelerek sadece çözüm sürecini konuşacağız" dedi.
Davutoğlu, TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gerçekleşen özel yayına katıldı.
Gazeteci Mehmet Barlas'ın, "Uzun vadeli çözümsüzlüğe terk etmek için komite şey edersiniz. Bizim alıştığımız modelde Kürt realitesinin barışçıl bir çözüme bağlanmasında merkezde Beşir Atalay vardı. Hep onunla konuşurduk. Şimdi bir komiteden bahsediyorsunuz, kim 1 numara burada" sorusu üzerine Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Çok net bir iş bölümü var yani daha önceki dönemde de durum farklı değildi. Biz toplandığımızda bütün bu konuları sayın Başbakanımıza arz ederdik. Beşir Bey görevi yürütürken de toplanırdık yine benzer bir yapı vardı. Şimdi bütün bu arkadaşların koordinasyonunu yani günlük iletişim anlamında da sürecin gidişatıyla ilgili her an durumu kontrol altında tutabilmek anlamında da Bakanlar Kurulu toplantılarını haftada bire aldık yani 15 günde bir olan Bakanlar Kurulu... Bunun dışında bu süreci bizzat yönetmek üzere bir komisyona devretmek değil... Yani bir komisyona devredilmesi şöyle olurdu; şu arkadaşlar bir komisyon kursunlar arada sırada rapor sunsunlar değil... Hem kriz yönetimi olacaksa, bir kriz çıkacaksa anında müdahale anlamında hem de bütün aktörlerin son gelişmeleri de doğrudan anlamaları ve buna göre yön vermeleri için bir görev dağılımı çerçevesinde, en geç 15 günde bir olmak üzere bir araya gelerek sadece çözüm sürecini konuşacağız."
"Kamu düzeni olmadan çözüm süreci olmaz"
Başbakan Davutoğlu, kamu düzeninin sağlanması ve korunmasına vurgu yaparak, "Kamu düzeni olmadan çözüm süreci olmaz" dedi.
Kaçırılan vatandaşlar olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bölgede hala yol kesmeler, birtakım asayiş sıkıntıları var. Kamu düzeninin sağlanması... Bizim için kamu düzeni çözüm sürecinin alternatifi değil; çözüm süreci kamu düzeni ile birlikte sağlanır. Çözüm süreci adına kamu düzeni ihlallerine göz yumalım demek mümkün değil. Bunu da çözüm sürecinin diğer partnerleri olanların yakından bilmesi lazım. Kamu düzensizliğine izin vermeyiz. Ne şekilde olursa olsun, kim yaparsa yapsın. İster provokatif nitelikte olsun, ister planlı nitelikte olsun."
Davutoğlu, 2015 seçimlerine ve ondan sonraki döneme de sirayet edecek şekilde kamu düzeni ihdas edileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili görevli arkadaşımız var; İçişleri Bakanımız, MİT Müsteşarımız. O masanın etrafında herhangi bir kamu düzeni sıkıntısı olduğunda konuşacağız. Nasıl giderilir, nasıl olur? İşte malum geçende bir heykel tartışması vesaire... Bir anda çözüm sürecini riske eden kamu düzeni problemleri çıkabiliyor. Buna mahal bırakmayacağız. Kararlı bir şekilde herkes bilmeli ki, biz çözüm sürecini kamu düzeni ihlallerine imkan sağlamak, ona zemin olsun diye yürütmüyoruz. Kalıcı kamu düzeni için... Nedir ikinci alan, demokratikleşme yönünde atılacak bütün adımlarla tahkim edilen bir süreç. Bu sürecin işleyiş nitelikleri itibariyle kimisi başbakan yardımcılarımızın uhdesinde olan konular, kimisi diğer alanlarda."
Başbakan Davutoğlu, toplumsal psikolojinin çözüm sürecine desteğinin sürmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Akil adamları önümüzdeki dönemde çok daha aktif bir şekilde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Hep beraber onları da sürecin aktif özneleri haline getirip, en kısa sürede silahların tümüyle devre dışı kalacağı, silahların bırakılacağı ve Türkiye'nin sınırları içinde herhangi bir şiddet eylemine zemin teşkil edecek yapıların, unsurların bir anlamda bu nitelikten uzaklaşacağı bir noktayı hedefliyoruz."
"Akil adamlar dışında başka somut bir şeyler açıklayacak mısınız önümüzdeki günlerde?" sorusu üzerine ise Başbakan Davutoğlu, şu cevabı verdi:
"Tabii tabii... Şu anda adım adım salı günü ciddi bir envanter çalışması yaptık. Neredeyiz? Şu anda atılması gereken adımlar ne? Bu konuda zaten MİT Müsteşarımızın yürüttüğü çalışmalar var, bunlar herkesçe malum... Diğer alanda Adalet Bakanlığımızın yürüttüğü çalışmalar var, yasal düzenlemeler itibariyle. Şimdi şöyle bir şey oldu, yol haritası var mı? Biz geçmişte bir taraftan çatışmasızlık ortamını sürdürmek, bir taraftan da olabilecek krizleri engellemek için bir çalışma yürütüyoruz. Şu yeni dönemi isimlendirmek gerekirse ben 'süreç yönetimi' diyorum, komisyona havale değil, süreç yönetimi... Sürecin kendisinin bütün ilgili şeylerle birlikte yönetilmesi, o bakımdan kesinlikle bir komisyona devri değil... Şu anda zihnimizde ay ay ilk değerlendirme sonrasında ve bunu da yeni bu zeminde daha aktif bir eylem planına, adım adım yürüyen bir çalışmaya dönüştürmeye kararlıyız."
"Bu yarayı kapatacağız"
Bunu ilgili bütün birimlerle, kamuyla paylaşma noktasına geldiklerinde hepsini paylaşacaklarını anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mecliste yapılacak çalışmalar var. Bence hani derenin yarısını geçtik dediğimiz yer, son altı maddelik yasamız aslında bir çerçeve oluşturdu. Bu konuda çalışacak olan bütün öznelere, kurumlara teminat sağladı, yasal bir teminat. Bu çok önemli bir adımdı. Bu devrim mahiyetindeki adımdan sonra kimsenin mazereti yok. Yani kimse 'acaba biz şu adımı atarsak ileride ne olur?' diye düşünmeyecek. Biz zaten düşünmüyorduk, yani sayın Cumhurbaşkanımız başbakanken o da çözüm süreci için emin olun herhangi bir kaygı içinde hareket etmedi, tek kaygısı vardı. Bizim de şimdi tek kaygımız var. O zaman da tek kaygımız vardı bu yarayı kapatmak ve bu yarayı kapatacağız."
"Bu ülkede ne Diyarbakır hapishanelerinde yaşanan zulümler bir daha yaşanacak, ne dış veya iç provokasyonlarla gençlerin daha hayatlarının baharlarında dağlara götürüldüğü, kullanıldığı süreçler yaşanacak" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Dikkat ediniz bu çok önemli, etrafımız ateş çemberiyken biz bunu yapıyoruz. Etrafımız ateş çemberi. Irak'ta bir mezhep ve etnik çatışma var, Suriye'de var, Ukrayna'da var ve biz bunun ortasında 30 yıllık bir meseleyi çözme iradesi gösteriyoruz ve adım adım bunu çözme noktasına geliyoruz. Normalleştikçe siyasette bunun bir de siyasal alanı var. Parlamento ile ilişkiler bağlamında... Başbakan Yardımcımız Sayın Akdoğan parlamento ile ilişkilerle görevli başbakan yardımcısı o, o görevi yürütecek. Sayın Bülent Arınç, Hükümet Sözcümüz ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanımız olarak belli bir şekilde bu ilgisini sürdürecek ama ben herhangi bir başka konuyu öne almaksızın sık aralıklarla bütün arkadaşlarımı toplayıp, sürecin tıkandığı bir yer varsa o damarları açmak için düşünsel veya siyasal operasyonlar yapmak, tıkanmadığı yerde yeni vizyonla yaratıcı çözümlerle somut konuları konuştuk, bunları da paylaşacağız kamuoyuyla yavaş yavaş."
- İstanbul