Başbakan'a Hakaret Davası

Beşiktaş'ta, 25 Temmuz 2013'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyunun geçişi sırasında, bir kişinin Başbakan Erdoğan'a, 3 kişinin ise koruma polislerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.

İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar katılmadı.

Hakim, celse arasında bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğunu belirtti. Avukatlar, rapora karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Hakim de avukatlara süre vererek duruşmayı erteledi.

Raporda, MOBESE kameralarının olay yerine uzak olduğu ve açı olarak bölgeyi görmeyen konumlarda bulunduğu, bu nedenle olay anına ait görüntülerin teknik değerlendirmesinin mümkün olmadığı belirtildi.

Dava dosyasında yer alan bir televizyon kanalının kamera görüntülerinde, sanıklarla koruma görevlileri arasında gözaltına almayla ilgili tartışma yaşandığı, tarafların birbirine bağırarak konuştuğu ancak fiziki bir darbe veya sert bir müdahalenin olmadığı anlatılan raporda, sanıkların polis aracına zorlamaya gerek duyulmadan bindiği kaydedildi.

Raporda, konuşmalarda olay anının kızgınlığıyla bir kişinin "Allah kahretsin", "Diktatör oldu bu Başbakan" ve "Böyle bir ülkeyi Allah kahretsin" sözlerini kullandığı, bir kişinin de gözaltına alınırken "Çekin abi, çekin, bunların hepsi faşist, adam bize 'marksist' diyor. Yolun kenarında otobüs bekliyoruz diye marksist oluyoruz. Faşistler, diktatörya" sözlerinin kullanıldığının tespit edildiği belirtildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve polis memurları Mehmet Özpişkin, Murat Yeşilkaya ve Adil Kılıç müşteki olarak yer alıyor.

İddianamede, Başbakan Erdoğan'ın 25 Temmuz 2013'te konvoy eşliğinde Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisine gittiği sırada, aracının Barbaros Bulvarı'nda seyir halindeyken yol kenarındaki sanık Koray Çağlıyan'ın, "Lanet olsun senin gibi diktatöre, Allah belanı versin..." diyerek Başbakan Erdoğan'a görevinden dolayı hakaret ettiği belirtildi.

Bunun üzerine konvoyda bulunan polis memurları Adil Kılıç, Mehmet Özpişkin ve Murat Yeşilkaya'nın araçlarından inerek sanık Çağlıyan'ı yakalamaya çalıştığı aktarılan iddianamede, olay yerinde bulunan sanıklardan Deniz Tosyalı'nın "Siz faşist polissiniz" demek suretiyle polis memurlarına hakarette bulunduğu, tehdit kullanmak suretiyle görevlerini yapmalarına engel olmaya çalıştığı anlatıldı.

İddianamede, diğer sanıklardan Burcu Kara'nın ise "Biz direnişçiyiz. Bizi alamazsınız, devletin köpekleri" şeklindeki sözlerle polislere hakaret ettiği, ayrıca tehdit kullanmak suretiyle görevlerini yapmaya engel oldukları anlatılarak, sanık Adem Malak'ın ise diğer sanıklar gözaltına alınacağı sırada polis memurlarının yanına gelerek, görevlerini yapmalarına engel olmaya çalıştığı kaydedildi.

İddianamede, sanıklar Deniz Tosyalı ve Burcu Kara'nın "hakaret" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 1 yıldan 6 yıl 4'er aya kadar, sanık Koray Çağlıyan'ın "hakaret" suçundan 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar, Adem Malak'ın ise "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 8 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. - İstanbul