Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Lübnan Dışişleri Bakanı'ndan ateşkes umudu: Nihai karar İsrail'in

Gözler Orta Doğu'da! Saatler içinde her şey değişebilir

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993'de PKK tarafından yapılan baskın ile 33 kişi hayatını kaybetti. PKK'nın yaptığı en büyük sivil katliamlarından biridir Başbağlar Katliamı. Ve 26 yıl geçmesine rağmen failleri bulunamayan katliamın acısı hala dinmedi. Peki Başbağlar'da ne oldu?

Başbağlar Katliamı, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 26 yıl önce 33 sivilin teröristlerce katledildiği ve terör örgütü Pkk'nın en büyük sivil katliamlarından biridir. Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzakta olan Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen Pkk'lı teröristler, camide olan 28 erkeği kurşuna dizdi. Toplamda 33 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği Başbağlar Katliamı, PKK tarafından üstlenildi fakat failleri halen yakalanamadı. İşte olayı yaşayan köy halkının anlatımıyla katliam gecesinde yaşananlar…

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SİVİL KATLİAMI

Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen terör örgütü mensupları, kadınları köy girişindeki Kuru Dere'de topladıktan sonra evleri yağmalayıp değerli eşyayı alarak tüm evleri ateşe verdi.

Bu zulme karşı çıkan 5 kişiyi de yakılan evlerde ateşe vererek öldüren teröristler daha sonra akşam namazını kılıp camiden çıkan 28 erkeği köy meydanında topladı. Bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, daha sonra bu kişileri kurşuna dizdi.

Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede, yüzlerce boş kovan bulundu.

PKK'nın İmralı Cezaevi'ndeki sözde lideri Abdullah Öcalan, yargılandığı sırada mahkemede verdiği ifadede olaydan haberi olmadığını, saldırıdan Doktor Baran kod adlı sözde sorumlulardan birinin düzenlediğini söyledi.

YAKIN TARİHLİ İKİ BÜYÜK KATLİAM

Köyde tesadüfen kurşunlardan kaçan 60 yaşındaki Hakkı Keskin de tüm erkekleri köy meydanında topladıklarını ve silahla taradıklarını, kendisinin de kaçarak kurtulduğunu anlatmıştı. Keskin, PKK'lıların topladığı kadınlara şu konuşmayı yaptığını aktarıyordu:

"Siz Sivas'ta Kürt halkının temsilcilerini katlettiniz. Biz de sizin erkeklerinizi cezalandıracağız. 1938'de Dersim'de yaptığınız katliamların hesabını da soracağız. Bütün erkeklerinizi öldürüyoruz."

Dönemin Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu da katliamın PKK tarafından gerçekleştirildiğini, örgüt üyelerinin baskın sırasında bildiri dağıttıklarını anlattı. Recep Yazıcıoğlu bildiride şu ifadelerin yer aldığını söylüyordu:

"Sivas olaylarının ve orada katledilen vatandaşların kanı yerde kalmayacaktır. Onların öcünü aldık. Almaya devam edeceğiz."

Cumhuriyet tarihinin o güne kadarki en büyük sivil katliamlarından birine sahne olan Başbağlar köyündeki saldırının ardından şehitler için anıt yapıldı.Katliamın acısının ilk günkü gibi taze olduğu köyde, şehit edilenler her yıl olayın yıl dönümünde törenle anılıyor.

Başbağlar Katliamı nedir? 26 senedir dinmeyen acı Başbağlar Katliamı!

OLAYI YAŞAYANLARIN ANLATIMIYLA BAŞBAĞLAR KATLİAMI

Katliamda eşi ve yakınlarını kaybeden 53 yaşındaki Hatice Özdemir, katliamı gözyaşları içinde anlattı.

Katillerin aradan geçen 26 yıla rağmen bulunamamasından yakınan Özdemir, "Anlatmakla bitmiyor bu acı. Sesimiz çok uzaklara gitti ama bizim acımızı anlayan çok az insan oldu." dedi.

Özdemir, şunları söyledi:

"Katliamın olduğu akşam eşim akşam namazı için camiye gitmişti. Ben de bir yaşındaki kızım için annemlerden keçi sütü almak amacıyla onlara gitmiştim. Annemlere vardığımda köye teröristlerin geldiğini duydum. Bunun üzerine çocuklarımı bir araya toplayarak eve gitmek istediğimde bir terörist önüme atladı. Konuşma yapacaklarını söyleyerek kadınları bir yere, erkeklerimizi ise bir yere topladılar. Toplandığımız yerde bir müddet sonra yoğun bir silah sesi duyduk. Teröristler gittikten sonra gece boyunca bekledik ve sabah namazı vakti girdiğinde silah sesinin geldiği yere gittik.

Eşimin ölmüş olabileceğini düşünmek istemiyordum fakat gittiğimizde hepsi şehit olmuştu."

Katliamın yapıldığı yıl 12 yaşında olan Muharrem Baltacı (36) da olay günü köyüne yengesi ve yeğenleriyle geldiklerini hatırlatarak, akşam namazı sırasında teröristlerin köye baskın yaptıklarını ve insanların kadın ve çocukların gözleri önünde yakıldığını söyledi.

Köyün iki girişinde terör örgütü mensuplarının bulunduğunu, bir tarafta kadınların diğer tarafta ise erkeklerin toplanıldığını söyleyen Baltacı, "Yengem, yeğenim ilk kez köye gelmişlerdi. Korktukları için evden çıkamayarak yatağın altına saklanmışlardı. Daha sonra yengemi iki çocuğunu kucaklamış şekilde bir oğlu ile şehit edilmiş olarak bulduk. Köy meydanının üst tarafına geldiğimizde tüm erkeklerin şehadet şerbetini içtiğine şahit olduk." şeklinde konuştu.

Katliamda eşi ve oğlu ve bazı yakınlarını kaybeden Elif Akpınar ise katliamın acısını unutamadıklarını vurgulayarak, "Bizi evden çıkarıp derenin içerisine topladılar orada bizi öldürseler bundan iyiydi. Benim 24 senedir ne acı çektiğimi bir Allah biliyor." dedi.

FAİLLERİ HALEN BULUNAMADI

8Katliamın acısının ilk günkü gibi taze olduğu köyde yaşayan vatandaşlar, saldırının faillerinin bulunup cezalandırılmasını istiyor. Başbağlar köyünü ziyaret eden vatandaşlar, köyde katliamın yaşandığı alandaki şehitlik anıtında ve katledilenlerin defnedildiği Başpınar köyündeki şehitlikte dua ediyor.

Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aradan geçen 26 yıla rağmen yaşanan acının taze kalmasındaki en büyük etkenlerden birinin dava süreci olduğunu söyledi. Şehitlerin kanının yerde kaldığını dile getiren Akarpınar, şöyle konuştu:

"Bu dava süreci, maalesef 1998'de o zamanki İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde yapılan 24 duruşma sonunda takipsizlikle sona erdi. Tabii ki bu içimizde bir yara olarak kaldı. Gerçekleştirilen katliamla adeta haritadan silinen köyümüzdeki olayın maalesef sanığı yoktur. Bu nedenle şehitlerimizin kanı yerde kalmıştır. Başbağlar köyü mazlumları adalet aramaktadır. Adaleti yalnız Başbağlar köyümüz için aramıyoruz, bizim durumumuzda olan mazlum, mağdur ve cümle insanlar için arıyoruz."

Katliamın faillerinin bulunmasını istediklerini belirten Akarpınar, "Başbağlar, şehitlerin kanı yerde kalmasın diye hak, adalet aramaya devam ediyor." dedi.

Muhtar Akarpınar, "Başbağlar köyünün halkı şehitleri karşısında başları öndedir. O şehitler bizlere kıyamet günü soracaklardır, 'Bizi kim vurdu, adalet sağlandı mı?' diye. Biz bunlara cevap veremiyoruz. Bu sorular karşımızda ancak soru olarak kalmakta ve bu sıkıntıyı 26 yıldır çekiyoruz. Bizim tek istediğimiz bu olayın faili meçhul kalmaması. Suçlu ya da suçlular ile perde arakasında bulunarak görünmeyen teröristlerin ortaya çıkarılıp adalet önünde hesap vermesini istiyoruz." diye konuştu.

Kaynak: Haberler.com / Güncel
title