Barış Grubu Diyarbakır'da
Aralarında gazeteci, yazar, sanatçı ve aktivistlerin bulunduğu barış grubu, Diyarbakır’da toplanarak barışı konuştu.
Aralarında gazeteci, yazar, sanatçı ve aktivistlerin bulunduğu barış grubu, Diyarbakır'da toplanarak barışı konuştu.
Diyarbakır'da toplanan aydınlar, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'ndaki konferans salonunda bir araya geldi. Burada programın giriş konuşmasını 28 Kasım'da Dört Ayaklı Minare'de çıkan çatışmada hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi yaptı. Türkan Elçi, salonda bulunanları kastederek yaptığı konuşmada, "Taze mezarlar yağmur kokar. Kaderimi belki o an anlarsın. Öfke bileyenler susun bir kere öfkeden bize ne. Kırgınlığım, yalnızlık korkusudur. Yalnızlığı anlamayan gelip burada yaşasın. Silah sesi beni anlatır. Gece barut kokar. Dinle belki beni o an anlarsın. Her sabah sana güneşler doğuracağım. Akşamın kızıllığında vakitsiz ölümlerde ben hep ağlarım. Öpüp güneşi bana geri gönder ben yeniden doğarım. Her karanlıkta sana bir yıldız gibi göz kırpacağım. Karanlıklarda yıldızları daha iyi görebilirsin. Yıldızlar ki boy boy renk renk Kürt kardeşlerimin suretleridir. Bak yine simsiyah geceler çöktü üstümüze. Karanlıklar gündüzlere indi, ölümler çoğaldı. Karanlıklar gündüzlere indi, ölümler çoğaldı. Yalnızlık içinde bir mezar bizi bekler. Sessiz mezar taşına hep beraber barış yazalım. Karanlıklardaki devlerden bize ne. Bu kış her kıştan daha kış. Ölümler kışlardan daha kış. Haydi gel öfkemize ip bağlayalım ipleri dipsiz kuyulara salalım. Baharlardan güller toplayıp kurşunun keskin sesine biz gül atalım. Hoş geldin kardeşim bugün acılı yalnızlığıma hoş geldin" dedi.
Daha sonra konuşan Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ise, "Hoş bulduk güzel kardeşim. Biz de geldik acılarınıza ortak olmaya. Biz de geldik yalnız değilsiniz demeye. Biz de geldik elimizi uzatmaya, batıdaki kardeşlerle doğudaki kardeşlerin bir arada bulunmasına katkıda bulunmaya. Biz geldik, artık kanlar akmasın demeye. Biz yeter demeye geldik, her tarafa bu yeteri duyurmak istiyoruz. Her taraf bir şekilde silahları susturun demeye geldik. Kanın akıntısı dursun, ölümler dursun, öldürülmeler dursun" diye konuştu.
Konuşmaların yapılmasının ardından Sur'da çıkan çatışmalardan etkilenenler söz aldı. Pelin isimli kız çocuğu, okula gidemediğini belirterek gözyaşlarına boğulurken, bir kadın da çocuğunun teninin olaylar nedeniyle çıkan yangında yandığını söyledi. Aralarında Ferhat Tunç ve Rojda gibi ses sanatçılarının da bulunduğu grup, daha sonra Diyarbakır için hazırladıkları şarkıyı seslendirdi.
AYDINLAR KOL KOLA SUR'A YÜRÜDÜ
Sümerpark'ta düzenlenen toplantının ardından aydınlar, kol kola girerek Sur ilçesine doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Sümerpark'tan Şeyh Said Meydanı'na kadar yürüyen grup, daha sonra burada açıklama yaptı. Grup adına açıklamayı, oyuncu Lale Mansur okudu. Mansur, "Koşar adım iç savaşa gidiyoruz, farkında mısınız. Vatanın bölünmesinden kaygı duyanlara sesleniyoruz, vatan da bölünüyor yürekler de, farkında mısınız. Savaş kararı alanlara sesleniyoruz, kan ölüm, yıkım üzerine iktidar kurulmaz. Bir durun, bir anlayın, insanlar ölüyor, doğa, tarih, kültürler yok oluyor farkında mısınız. Ortak vicdanı temsilen, sesimizi duyurmak için buradayız. Elleri tetikten çekin, silahları susturun, ölmeye öldürmeye son verin, acilen çözüm masasına dönün. Meclis de sürece dahil edilsin, demokratik ortamda oturup konuşun. Asıl olan ölüm değil hayattır, asıl olan insandır, insanın özgürlüğü, insanın mutluluğudur. Artık yeter çocuklarımızı geleceğimizi, bin yıllık kardeşliğimizi kurban etmeyin. Yarın çok geç olacak farkında mısınız" dedi.
Heyet, buradaki açıklamasının ardından dağıldı.
Grubun, valilik, belediye ve baroyu ziyaret etmesi bekleniyor. - DİYARBAKIR