Baransu'nun "Devletin Gizli Belgelerini İfşa Etme" Davası
Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ile eski sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Çoban'ın "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haber nedeniyle, devletin gizli belgelerini ifşa etikleri iddiasıyla 50 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ile eski sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Çoban'ın "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haber nedeniyle, devletin gizli belgelerini ifşa etikleri iddiasıyla 50 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Çoban katıldı. Başka suçtan tutuklu Baransu ise mazeret bildirerek duruşmaya gelmedi.
Savunması alınan Çoban, dava konusu haberleri kendisinin yapmadığını, hazırlanması ve yayınlanmasında da bir katkısı olmadığını söyledi.
Basın Kanunu'na göre haberi yapan belli olduğu ve imzası bulunduğu takdirde yazı işleri müdürüne sorumluluk düşmeyeceğini ifade eden Çoban, haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığını savundu.
Çoban, "Kişilerin özel hayatına dair fişleme yapılması, belge toplanması, bu belgelerin arşivlenmesi, anayasal normlarla güvence altına alınmış kişisel hak ve özgürlüklerin ihlali niteliğindedir. Bu şekliyle TCK'da tarif edilmiş bir suçtur. Suçun ifşa edilmesi ise suç teşkil etmez. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.
"Burada biraz günah keçisi gibi seçildik"
Mahkeme Heyeti Başkanı Mahir Merdun'un, "Kişilerin özel hayatına dair fişleme yapılması, belge toplanması ve bu belgelerin arşivlenmesiyle ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundunuz mu?" şeklindeki sorusuna Çoban, "Haberin kendisi zaten suç duyurusu niteliğindedir. Bu konuda belgeler gazetede yayımlandı. Savcılığa ayrı bir müracaatımız olmadı" yanıtını verdi.
Çoban, gazetedeki haberleri denetleme veya yayınlanmasını engelleme gibi bir yetkisi olmadığını belirterek, "Burada biraz günah keçisi gibi seçildik" diye konuştu.
Savunmasının ardından yasal hakları hatırlatılan Çoban, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmasını istedi.
Çoban'ın avukatı Veysel Ok da müvekkilinin hiçbir şekilde bu habere dahil olmadığını belirterek, "Hatta haber yayınlandığı gün öğrenmiştir. Dava konusu yayınlarla da devletin güvenliğinin ve menfaatinin korunduğu kanaatindeyiz" dedi.
Ok, haberlerin yapıldığı dönemde, CHP ve HDP milletvekillerinin bu iddialarla ilgili Meclis'e soru önergesi sunduğunu aktararak, bu soru önergesi ile cevaplarının istenmesini talep etti.
MGK'dan dava konusu belgeleri kimin sızdırdığına ilişkin idari ve adli soruşturma başlatılıp başlatılmadığının sorulmasını da talep eden Ok, müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
Mehmet Baransu'nun avukatı Sercan Sakallı ise müvekkilinin rahatsızlığından dolayı duruşmaya katılamadığını söyledi.
Baransu'nun mahkemece savunmasının alınmasını isteyen Sakallı, "Gazeteci bir şekilde eline geçen belgenin gizli yönü olup olmadığına bakmaksızın kamu yararı var ise bu haberi yapar. Görülmekte olan davada müvekkilim tarafından yapılan haber, kamu yararına uygun olduğu görülerek yapılmıştır. Bu da anayasaya uygundur" diye konuştu.
Mahkemenin ara kararı
Mahkeme heyeti, TBMM'ye verilen soru önergeleri ile cevaplarının gönderilmesi için TBMM'ye yazı yazılmasına karar verdi.
MGK Genel Sekreterliği'ne müzekkere yazılarak, dava konusu belgelerin kurum dışına çıkarılmasıyla ilgili görevliler hakkında adli ve idari soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasını, yapılmışsa bununla ilgili belgelerin gönderilmesini isteyen mahkeme heyeti, Taraf gazetesinde yayımlanan 481 sayılı MGK kararının, orijinal karar ile uyumlu olup olmadığı konusunda bilgi verilmesi için MGK Genel Sekreterliği'ne yazı yazılmasına hükmetti.
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak, söz konusu MGK kararının kamuoyunda "Balyoz Planı" olarak bilinen dava kapsamında elde edilen deliller arasında bulunup bulunmadığının sorulmasını kararlaştıran heyet, yargılama kapsamında özellikle bu belge açısından verilmiş gizlilik veya yayın yasağı gibi bir kısıtlama kararının bulunup bulunmadığının da sorulmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, MGK'nın ve CHP İstanbul milletvekili adayı emekli Albay Dursun Çiçek'in suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle davaya katılma taleplerinin gelecek celse değerlendirilmesine karar verdi.
Sanık Çoban'ın vareste tutulma talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aydın tarafından hazırlanan iddianamede, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararının, Taraf gazetesinin 28 Kasım 2013 tarihli nüshasında Baransu'ya ait "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haberle manşetten yayımlandığı ve bunların ilerleyen günlerde de devam ettirildiği kaydedildi.
İddianamede, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Çoban ve Baransu'nun, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri istihsal ve ifşa ettikleri belirtilerek, sanıkların "devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları temin etme", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri istihsal ve basın yoluyla ifşa etme" suçlarından 30 yıl 2'şer aydan 50 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.