Balyoz Tutuklusu Albay, İmzaya Dikkat Çekti
Balyoz Davası'nda savunma yapan 7 tutuklu sanık, suçsuz olduklarını belirterek tahliyelerini istedi.
Balyoz Davası'nda savunma yapan 7 tutuklu sanık, suçsuz olduklarını belirterek tahliyelerini istedi. Hava Kurmay Albay Davut İsmet Çınkı, "Söz konusu dijtal belgelerde imzam 'i.cıngı' olarak gözüküyor. Ancak benim soyadım Çınkı'dır. Bu oyunu kuranları lanetliyorum" dedi.
"Balyoz Planı" iddialarına 249'u tutuklu 365 sanıklı davanın 59. duruşması sona erdi. Duruşmada tutuklandıktan 3 ay sonra ilk kez savunma yapan Albay Bahadır Mustafa Kayalı, suçlamaları reddetti. Sanık Kayalı, asılsız sanal iddialarla karşı karşıya olduğunu belirterek, dosyada bulunan dijitaller verilerin sahte olduğunu ifade etti. Kayalı, "Kimin tarafından hazırlandığı belli olmayan dijital verilerde adım geçtiği için suçlanmaktayım. Hazırlanan listelerde bilgim ve iradem dışında ismim yer almaktadır. Bu belgeler suç yaratmak maksadıyla hazırlanmıştır. Umarım anlattıklarım gerçeği arayan mahkeme tarafından dikkate alınacaktır. Bunların delil olarak kabul edilmemesi gerekir. Hiçkimseden yasadışı emir almadım, hiçkimseye emir vermedim. Yasadışı bir yapının içinde de yer almadım. Neden tutukluyum anlamadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim" dedi.
"TAHLİYEMİ BERAATİME KARAR VERİLMESİNİ İSTİYORUM"
Albay Berker Emre Tok da, hiçbir belge hazırlamadığını belirterek, dijital verilerde rütbesinin ve nerede görev yaptığının yanlış yazıldığına dikkat çekti. 'Kuyumcu bir gram altını yanlış tartsa siz kabul eder misiniz?' diyen sanık Tok, "3 aydır tutukluyum. Neden buradayım anlamış değilim. Suç delillerimin yeniden değerlendirilmesini ve mağduriyetimin sona erdirilmesine karar verilmesini istiyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" diye konuştu. Savunma yapan Albay Bülent Olcay da suçsuz olduğunu belirterek, tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.
"BENİ NASIL İMKB'YE UYGUN GÖRDÜLER BİLMİYORUM"
Savunma yapan hava Kurmay Albay Davut İsmet Çınkı ise, kendisine oyun oynandığını öne sürerek "Söz konusu dijtal belgelerde imzam 'i.cıngı olarak gözüküyor. Ancak benim soyadım Çınkı'dır. Bu oyunu kuranları lanetliyorum. Beni mağdur eden bu insanlardan şikayetçiyim" dedi.
Çınkı'ya, "Sıkıyönetim ilanıyla birlikte İMKB'nin tüm faaliyetlerinin dondurulacağı, İMKB binasının emniyete alınarak binaya girişlere izin verilmeyeceği, maddi kayba uğramamaları için güvenilir asker ve sivil şahısların harekat öncesinde haberdar edilerek gerekli tedbirleri almalarının sağlanacağına ilişkin belgeyi hazırladığı' iddialarıyla ilgili de soru yöneltildi. Mahkeme Başkanı Ömer Dikmen, sanık Çınkı'ya ekonomi ile ilgili eğitiminiz var mı?' diye sordu. Harp Okulu mezunu olduğunu kaydeden Çınkı, "Nasıl İMKB'ye uygun gördüler beni bilmiyorum. Herhalde eksiklik olunca oraya beni yazdılar. İMKB yazısını savcılıkta görünce, 'bu ne terör örgütü mü?' dedim kendi kendime?" ifadelerini kullandı.
"OTİSTİK ÇOCUĞUMA YARDIMCI OLAMADIĞIM İÇİN ÜZÜLÜYORUM"
Davanın tek tutuklu astsubayı olduğunun altını çizen Bülent Akalın, hakkındaki suçlamaları redderek, kendisiyle ilgili tek bir delil olmadığını ifade etti.
"Dijital belgede adı geçen ve benle çalıştığı iddia edenleri tanımıyorum. Hiç kimseden talimat almadım, eylem gerçekleştirmedim" diyen Akalın, konuşmasını şöyle tamamladı: "Allah'tan başka hiç kimseden merhamet beklemiyorum. Özel hayatım ne mahkemeniniz ne de başkalarını ilgilendirir. Ancak göreve başladığım 90 yıllarında gemici olduğum için döviz kredisiyle bir ev aldım. 1994 ekonomik kriz olunca herkese borçlandım. Bu krediyle aldığım ev 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremde yıkıldı ve eşim altında kaldı. Görevim nedeniyle 2 gün sonra eşimin yanına gidebildim. Bir gün sonra eşimi çok şükür yaralı olarak çıkardık. 2001 yılına geldiğimizde bir çocuğumuz oldu. Malasef çocuğumuzun otistik olduğunu öğrendik. 9 yıldır çocuğumuzun hastalığıyla uğraşmaktaydım ta ki bu dava kapsamında tutuklanana kadar. Ne eskiden yaşadıklarıma ne de bu hukuksuzluk tutuklamalara üzülmüyorum. Çocuğuma yardımcı olamadığım için üzülüyorum. Bu noktadan sonra bu iddiaların doğru olup olmadığını sizin vicdanınıza bırakıyorum."
Sanık savunmalarının alınmasına ara veren mahkeme heyeti duruşmayı 9 Ocak saat 09.30'a erteledi. - İstanbul / Silivri