Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Balyoz Sanıkları, Albay Özenalp ve Yarbay Tatar'ın Mezarını Ziyaret Etti

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Balyoz davasından tahliye edilen subaylar, Balyoz davası hükümlüsüyken GATA’da tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ve Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olarak hakkında tekrar çıkarılan yakalama kararını öğrenip intihar eden Ali Tatar’ın mezarlarını ziyarete gitti.

Balyoz davasından tahliye edilen subaylar, Balyoz davası hükümlüsüyken GATA'da tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ve Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olarak hakkında tekrar çıkarılan yakalama kararını öğrenip intihar eden Ali Tatar'ın mezarlarını ziyarete gitti. Subayların bir çoğunun Özenalp'in resminin bulunduğu tişörtü giyinmesi dikkat çekti.

Yarbay Tatar ve Albay Özenalp'in Karşıyaka Mezarlığı'ndaki mezarlarına yapılan ziyarette duygusal anlar yaşandı. Ziyarette basın mensuplarına konuşan Korgeneral Turgut Atman, "Yeniden yargılanmayı telaffuz etmek istemiyorum. Yargılanma herhangi bir şüphe varsa söz konusudur. Sadece birkaç tane çete mensubun yarattığı sahte birtakım dijital verilerle, suçlamalarla adil bir yargılanma olamaz" ifadesini kullandı.

Bir basın mensubunun "Tekrar göreve geri dönüş olacak mı?" sorusuna Atman, "Şu anda onu değerlendirmek için çok erken. Önce önümüzü görmemiz lazım" diye cevap verdi.

Koramiral Atilla Kezek ise, sevinçle üzüntüyü bir arada yaşadıklarına dikkat çekerek şunları dedi:

"İşin en üzüntülü ve sıkıntılı kısmındayız. Silah arkadaşlarımız, arkadaşlarını hapishaneden mezara gönderdiler. Beraber çıkmak isterlerdi. Ancak kısmet olmadı. Biz sık sık ziyarete geliyoruz ama bugünkü ziyaret hepsinden çok çok daha farklı. Bugün, hem görevde hem hapishanede onlarla yıllarını geçirmiş arkadaşları geldiler. Annesi ve eşi bir taraftan kayıplarının üzüntüsünü yaşıyor bir taraftan da onlarla aynı kaderi paylaşan silah arkadaşlarının sevincini burukta olsa yaşıyorlar. Onlar da Murat'ın diğer arkadaşlarıyla beraber çıkmasını bekliyorlardı. Bu süreç çok kötü bir süreç. Silah arkadaşlarımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu davalardan çok ağır yaralar aldı. Yaraları nasıl kapatacağız bilemiyorum. Görevde bulunduğum sürece izledim. İnsanların güven duygularında zedelenme var ve onları nasıl tamir edeceğiz bilmiyorum. Bir kısım arkadaşımız şu anda silahlı kuvvetler personeli pozisyonundalar. 'Onlar göreve devam edecek mi yoksa etmeyecek mi' konusunda sorular oluyor. Bu konuda silahlı kuvvetlerinin ve kendilerinin kararı önemli. Bizim bir şey söylememiz mümkün değil. Ama bildiğim kadarıyla görevdeki arkadaşlarımız eğer isterlerse göreve devam edebilirler. Bir kısmı emekli olacağını ifade ediyor. Bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Bu konunun bizi asıl ilgilendiren kısmı bu dava Anayasa Mahkemesi'nde son noktaya kadar geldi. Allah'tan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmedi. Herhalde bu belge ve verilerle dünyaya da rezil olabilirdik. Yüce mahkememiz Türk adaletini bu kararıyla kurtarmıştır. Şimdi yeniden yargılama süreci başlayacak. Ben hukukçu değilim ama eğer sağlıklı doğru bir yargılama yapılırsa davanın çökeceğini ve herkes için beraatla sonuçlanacağını adım gibi biliyorum. Ama yargılama önemli değil yargılayanlar önemli. İnşallah Türk hukuk tarihinden bu kara leke bir an önce silinir."

Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar ise, "Onlara bu haksızlığı bu hukuksuzluğu layık gören insanların büyük bir pişmanlık içinde olması gerekir. Şunu da söylemem gerekir. Bu yapılanların bir hesabı olmak zorundadır. Murat'ın da Ali'nin de diğer şehitlerinde yarası o gün kapanacak. Yoksa şu anda bizim yaralarımız açık. Yüreğimiz kanamaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

Murat Özenalp eşi Sema Özenalp ise, "Başbakan 'kumpas' dedi, hiçbir şey değişmedi. Peki dün ne değişti. O değişen şey her neyse niye daha önce değişmedi. Birisi ne değiştiğini bana ve çocuklarıma açıklasın. Bir planın ortasındayız, bir piyon gibi hissediyorum kendimi. Sadece yaşamak düşüyor bize. Ben buna isyan ediyorum. Benim çocuklarım 3 yıldır kurdukları hayalin sevincini bugün yaşayamadılar" diye konuştu. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title