Balyoz Sanığı Büyükanıt'a Seslendi
Balyoz Davası sanığı Albay: Sahi şu Dolmabahçe'de başyetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin?.
Balyoz Davası sanığı Albay Mustafa Önsel, bugünkü duruşmada yaptığı savunmasında "Pek sevgili komutanım, biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe'de başyetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin?. Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin, ne aldın? Sana da mı kaset gösterdiler" dedi.
"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 44. duruşmasında tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediyor. Balyoz Davası'nda savunmasını yapan tutuklu sanık Albay Mustafa Önsel, suçlamaları kabul etmediğini bu nedenle de savunma yapmasına aslında gerek olmadığını belirtti.
Önsel, "Burada ne söylersek söyleyeyim yaptığımız karanlığa atılan bir çığlıktır. Biliyorum ki bu çığlığı kimse duymayacak. Şu an yalnız bırakılmanın incitici vefasızlığını yaşasam da, onun kahredici güçlüğünü de yaşıyorum" dedi.
Önsel soruşturma sırasında 2 kez tutuklanıp tahliye edildiğini ardından 12 ay önce tekrar tutuklandığını hatırlatarak, hazırlandığı iddia edilen listelerin bir tanesinin gerçekliğinin ispatı halinde de kendisini yakacağını söyledi.
ALBAY MUSTAFA ÖNSEL, DAVAYI ÜNİFORMASINA ŞİKAYET ETTİ
Üniformasının 31 yıl boyunca teniyle bütünleştiğine dikkat çeken Önsel "Şimdi kalleşçe bir tertiple üniformamdan ayrı düşürüldüm. Savunmam aynı zamanda üniformamla veda konuşmamdır" şeklinde konuştu. PKK'nın pususuna dahi benzemeyen bir pusuyla savcının karşısına çıkarıldığını iddia eden Önsel "Burada biz silahsızdık ve hukuk silah olarak kullanılıp üzerimize yaylım ateşi açıldı ve çok ciddi yaralanmıştık sevgili üniformam çok ciddi. Ben ve diğer sanıklar olsa olsa burada rehiniz. Genel affa kadar sürecek bir süreç bu. Sevgili üniformam, milletimin emaneti, seni benden zorla ayıran komplocular kimler? Buna ortam yaratanlar kimler? Buna seyirci kalanlar kimler? Bunları ortayla koyup suçlamalarıma başlıyorum" şeklinde savunmanının nasıl devam edeceğini açıkladı.
"KOMUTANIM, ŞİMDİ RAHAT UYUYABİLİYOR MUSUN?"
Önsel, emekli ve muvazzaf komutanları, siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerin bir kısmını yaşadıklarından sorumlu tutarak şöyle devam etti: "İhanet odaklarıyla işbirliği yapanlar dedikten sonra "Gelecekleri için geçmişlerini satan bu çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Lanetimiz gelecek kuşaklarını da kucaklayacaktır. Suçlayacağım bir başka grup ise geçmişte komutanım dediklerimizdir. Askerler lafı eğmeden bükmeden, söyler. 'Var da diyemem, yok da diyemem' diyen komutanım, şimdi rahat uyuyabiliyor musun. ya sen durup dururken saçma nisan bildirisi yayınlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım, biz cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe'de başyetkili ile sen ne konuştun. Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin, ne aldın? Sana da mı kaset gösterdiler" dedi.
"SİLAH ARKADAŞLIĞI ÖLMÜŞ DİYORUM"
Önsel ardından da görevde olan komutanlarına seslenerek, "Çok üzülüyoruz. Hukuki süreç sabır" diyenlere silah arkadaşlığı ölmüş diyorum. Yönetiyorum zannettiğiniz ordunun sahte CD'lerle beli kırılmış siz kime komutanlık yaptığınızı sanıyorsunuz" dedi. Emniyet mensupları için ise "Beşiktaş'ta düşman askerini esir almış muzaffer bir ordunun askerleri gibiydiler" benzetmesini yaptı. 28 Şubat süreciyle ilgili dava açılmamasını da eleştiren Önsel, "İnsanların hakkında imzasız bir evrakta ismi geçti diye dava açılacak ama danışmanlık yaptığı iddia edilen bir generalin "Güneydoğuda bazı savcı ve hakimler yola gelsin diye sağlarına sollarına bomba atıyorduk" şeklinde suç içeren zihni sinir açıklamasına dava açılmayacak? Neden acaba? Ardından da "ABD'lerde JINSA denilen Yahudi kuruluşunda sarmaş dolaş olacaksın, beni de darbeci olarak yargılatacaksın. Bu durumu şiddetle kınıyorum" şeklinde konuştu.
"28 ŞUBATIN HINCI BİZDEN ÇIKARILIYORMuş GİBİ HİSSEDİYORUM"
12 Eylül ve 28 Şubat'ın arkasında kim varsa bugün yaşananların arkasında da aynı gücün olduğunu söyleyen Önsel, "O günler olmasa bu günler olmazdı. 28 Şubatın hıncı bizden çıkarılıyormuş gibi hissediyorum" dedi. Önsel savunmasını nesil olarak suçlu olduklarını belirterek şöyle sonlandırdı "Sorumluluklarımızı daha iyi yerine getirseydik. Ülke bu şekilde kara bulutlarla kaplanmazdı."
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.
SK - İstanbul / Silivri