Haberler

Balyoz Planı" Davasında Gerekçeli Karar

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yeniden görülen "Balyoz Planı" davasına ilişkin hazırlanan gerekçeli kararda, "Dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklara aidiyeti yönünde şüphe oluşması dikkate alındığında, bu delillerin Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilmesi, bu dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklar tarafından düzenlendiğinin kabulü için yeterli bulunmamıştır" görüşüne yer verildi.

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yeniden görülen "Balyoz Planı" davasına ilişkin hazırlanan gerekçeli kararda, "Dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklara aidiyeti yönünde şüphe oluşması dikkate alındığında, bu delillerin Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilmesi, bu dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklar tarafından düzenlendiğinin kabulü için yeterli bulunmamıştır" görüşüne yer verildi.

Mahkeme heyetince hazırlanan gerekçeli kararda, mahkumiyet hükmüne esas alınan dijital delillerin üç ayrı yerden elde edildiği belirtildi.

Delillerin bir kısmının gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edildiği aktarılan kararda, bir kısmının Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramada, diğer kısmının ise sanık Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirildiği kaydedildi.

Gerekçeli kararda, gazeteci Baransu'nun cumhuriyet savcılığına teslim ettiği belge ve dijital delilleri kimden aldığını belirtmediği ifade edilerek, bu delillerin Baransu'ya kim tarafından verildiğinin de belirlenemediği anlatıldı.

Bu dijitalleri gazeteciye veren kişinin bunları ne şekilde nereden temin ettiği, bu verilerin sanıklarla bağlantısı olup olmadığı ve sanıklarca düzenlenip düzenlenmediğinin de belirlenemediği aktarılan gerekçeli kararda, "Bu verilerden 11 ve 17 nolu CD'ler üzerinde sahtecilik yapıldığının kesin olarak belirlenmesi karşısında, bu kişice teslim edilen diğer dijital delillerin güvenilirliği yönünde ciddi kuşku oluşmuştur" ifadelerine yer verildi.

Hakan Büyük'ün evinde bulunan flaş bellek

Gerekçeli kararda, sanık Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramadan yaklaşık 1 yıl önce başlatılan soruşturmada birçok kişinin evinde arama yapıldığı ve bu kişilerin tutuklandığını bildiği halde suç delili olan flaş belleği evinde çok kolay görülüp bulunacak şekilde boş bir çekmecenin içinde muhafaza etmesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı aktarıldı.

Büyük'ün "istihbarat sınıfından yetişmiş olup, manipülasyonlara karşı tecrübeli olduğu" belirtilen gerekçeli kararda, "Her ne kadar flaş belleğin şifresi sanığın oğlunun ismi ve doğum tarihinden oluşuyor ise de oğlunun ismi ve doğum tarihinin kolaylıkla başkaları tarafından öğrenilebilecek bilgiler olduğu, bu şifrenin başkası tarafından da oluşturulma ihtimali bulunduğu düşünülmüştür" ifadeleri kullanıldı.

Kozmik odadan çıkarılan belgeler

Gerekçeli kararda, gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edilen belgeler arasında 1. Ordu Komutanlığı'nın kozmik oda olarak bilinen kontrollü evrak bürosundan çıkarılan belgelerin de bulunduğu anlatıldı. Gizli nitelikte olan bu belgeleri, bulunduğu kontrollü yerden gizlice alarak gazeteci Baransu'ya teslim eden kişi veya kişilerin iyi niyetli olmadığının aşikar olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen ve mahkumiyet hükmüne esas alınan harddisk ve CD'lerin TSK'ya veya sanıklara ait özel bilgisayarlarda oluşturulduğu yönünde hiçbir delil elde edilemediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Gazeteci Mehmet Baransu tarafından teslim edilen, sahte oluşturulduğu kesin olarak belirlenen 11 ve 17 nolu CD'ler ile içeriklerinin benzerlik göstermesi, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda arama yapılmasına neden olan ihbarda direkt olarak suça konu dijital verilerin bulunduğu yerin belirtilmesi, 5 nolu harddisk üzerinde Donanma Komutanlığı'nda arama yapılmadan 4-5 gün önce bırakılan ve elverişsiz olması nedeniyle kime ait olduğu belirlenemeyen parmak izi bulunması, dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklara aidiyeti yönünde şüphe oluşması dikkate alındığında, bu delillerin Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilmesi, bu dijitallerdeki suç teşkil eden belgelerin sanıklar tarafından düzenlendiğinin kabulü için yeterli bulunmamıştır."

Mahkumiyet hükmüne konu gerekçeli kararın 995. sayfasında sanık Süha Tanyeri'nin el yazısı notlarının konu edildiği belirtilen gerekçeli kararda, şöyle denildi:

"Notlarda sanık Çetin Doğan'ın o dönemde ordu komutanı sıfatıyla yapmış olduğu konuşmalardan saptamaların yer aldığı, dönemin iktidar partisi olan AK Parti aleyhine ifadelerin geçtiği, dönem hükümetinin kadrolaştığına dair tespitlerin bulunduğu belirtilmiş, bu notların dosyadaki delilleri doğruladığı belirtilmiş ise de yargılamanın yenilenmesi aşamasında toplanan deliller doğrultusunda mahkememizce dijital deliller hükme esas alınmamış, Süha Tanyeri'nin defterindeki notların tek başına atılı suçun işlendiğini göstermediği düşünülmüştür."

"Dijital verilerin sahte olarak oluşturulduğu yönünde kuvvetli kuşku"

Gerekçeli kararda, mahkumiyet hükmüne konu gerekçeli kararın 992. sayfasında, sanık İhsan Balabanlı'nın seminer konuşmasında, "Bu yerlerin en son olarak geçen ay sivil giyinmiş unsurlarım tarafından tekrar keşfini yaptırdım" şeklinde ifadelerinin yer aldığı, bu hususun, "Sakal" ve "Çarşaf" eylem planlarının yapıldığına dair keşif raporlarını doğruladığının belirtildiği kaydedildi.

Sanığın savunmasında, yaptırdığı keşfi, Emasya planları ve Emasya eğitimi kapsamında yaptırdığını söylediği aktarılan gerekçeli kararda, dijital verilerin sahte olarak oluşturulduğu yönünde kuvvetli kuşku bulunduğu gerekçesiyle bu hususun sanıkların cezalandırılması için yeterli görülmediği açıklandı.

Gerekçeli kararda, mahkumiyet hükmüne konu gerekçeli kararın 994. sayfasında sanıkların ifade ve savunmaları arasındaki tutarsızlıkla ilgili değerlendirmeler yapıldığı hatırlatılarak, "Sırf beyanlar arasında çelişkiler bulunmasının sanıkların atılı suçu işledikleri anlamına gelmeyeceği düşünülmüştür" denildi.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title