Haberler

Balyoz Planı Davası Yargıtay'da(3/son) Sanık Avukatı Eren.

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasının 5 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasının 5.günkü oturumu Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nde tamamlandı.7 sanığın Avukatı Kürşad Veli Eren, ormanın kralı gibi kükreyip herkesi...

361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasının 5 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasının 5. günkü oturumu Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde tamamlandı. 7 sanığın Avukatı Kürşad Veli Eren, ormanın kralı gibi kükreyip herkesi korkutan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü elinden alınmaya çalışıldığını söyleyerek, ormanlar kralı aslan benzetmesi dikkat çekti. Eren, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir vesayet varsa tabii ki kaldırılmalıdır. Gücü ele geçirmeyi isteyenler ormanlar kralının tahtına oturmayı yeğlemişlerdir. Jeopolitik konum gereği aslanın öldürülmesinin sonuçları ağır olacağından terbiyesi tercih edilmiştir. Yavrularının ölümünü çaresizce izleyen aslan sıranın kendisine geleceğinden korkarak uslanmıştır. Egemen mutludur, işi bitirmiş, gücü ele geçirmiştir. Bu tablo acı olduğu kadar gerçektir. Müvekkillerim aslanın terbiyesi uğruna feda edilen yavrularıdır" dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Bayram Ali Tavlayan'ın Avukatı Mustafa Başar Engin, dijital verilerin altında müvekkilinin imzasının bulunmadığını beraatı istenen subaylardan hiçbir farkının olmadığını belirtti. Müvekkilinin "suga" planı kapsamında bilgi notu hazırladığının iddia edildiğini, bu nedenle mahkum olduğunu belirten Engin, müvekkilinin bu belge altında imzasının olmadığını, söz konusu tarihte "suga" planının da henüz ortada olmadığını kaydetti. Oramiral Özden Örnek tarafından hazırlandığı iddia edilen terfi listesinde ve müzahir personel listesinde yer almadığını öne süren Engin, bu listelerde olduğu gerekçesiyle ceza verilmesinin ayrı bir bozma nedeni olduğunu, müvekkilinin dosyada beraati istenen kişilerden farkı olmadığını ileri sürdü. Bülent Tunçay'ın Avukatı Cengiz Erdoğan ise yerel mahkemenin bilimsel verileri yok saydığını, varsayımlara dayanarak karar verdiğini savundu. Müvekkili aleyhine suç unsuru olduğu iddia edilen tek belgenin personel çizelgesi olduğunu belirten Erdoğan, müvekkilinin resmi yazışmalarda soy ismini 2006 yılına kadar "Tuncay", 2006 yılından sonra "Tunçay" olarak kullandığının tespit edilmesine karşın 2003 tarihli belgede müvekkilinin soyadının Tunçay olarak geçtiğini anlattı. Erdoğan bu konudaki çelişkinin mahkeme tarafından değerlendirilmediğini söyledi. Müvekkilinin tugay komutanı veya grup lideri konumunda olmadığını, imza yetkisi olmayan, verilen emirleri değiştirme yetkisi bulmayan 35 şube müdüründen bir tanesi olduğunu anlatan Erdoğan, "Varsayımlarla müvekkilime 18 yıl hapis cezası verilmiştir. Bize göre bu bir hukuk faciasıdır. Vicdana aykırı bir karardır. Mahal mahkemesinin kendisine savunma hakkı vermediği 5 belgeyle ilgili hakkını burada savunmak durumunda kalmıştır" dedi.

-"OLMAYAN MALZEMEYİ TEMİN ETMİŞ ZAMAN TÜNELİNDE DOLAŞMIŞTIR"-

Gürkan Koldaş'ın avukatı Derya Erdoğan, müvekkilinin 2000-2003 yılları arasında Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığı bünyesinde iletişim ve ağ subayı olarak görev yaptığını belirtti. "SUGA" Hareket Planı çerçevesinde Ankara bölgesi müzahir subay belgesinde isminin geçtiğini anlatan Erdoğan, müvekkilinin ihtiyaç duyulan bilgisayarları hazırlamakla suçlandığını belirtti. Yanında getirdiği panolardan yararlanarak heyete savunma yapan Avukat Erdoğan, müvekkilinin seminere katılmadığını anlattı. Müvekkilinin "SUGA" Hareket Planına uygun olarak planlama ve hazırlık çalışmaları çerçevesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde oluşturulan çalışma gruplarında isminin geçtiğinin iddia edildiğini belirten Erdoğan, hareket faaliyetlerinde kullanılmak üzere bir kısım teknik malzemeleri tahsis ettiğinin, bunun için liste hazırladığının öne sürüldüğünü aktardı. Erdoğan, "Müvekkilimin 12 adet bilgisayar ve 4 adet cep bilgisayarı temin ettiği belirtiliyor. Bunlarla mı darbe yapacak? Bu bilgisayarlar kimler tarafından kullanmıştır, nerededir, darbe planında kime katkı sağlamıştır, gerekçeli karada bundan bahsedilmiyor. Müvekkilimin suç işlediğine yönelik somut bir delil sunulamamıştır. Pek çok delil görmezken gelinerek müvekkilim hakkında karar verilmemiştir. Delilleri gerçek kabul edersek müvekkilim olmayan malzemeyi temin etmek zaman tünelinde dolaşması gibi durum ortaya çıkmaktadır. Bu suçlamalarla 16 yıla mahkum edilmesi hak ve adalete uygun düşmemektedir" dedi.

-"GÜCÜ ELE GEÇİRMEYİ İSTEYENLER ORMANLAR KRALININ TAHTINA OTURMAYI YEĞLEMİŞLERDİR"-

Sanıklar Veli Murat Tulgu, Fatih Altun, Burhan Gögce, Mustafa Erdal Hamzaoğluları, Nihat Özkan, Sırrı Yılmaz ve Gökhan Çiloğlu'nun Avukatı Kürşad Veli Eren, "Yassıada mahkemesiyle müvekkillerimi yargılayan mahkeme arasında hiçbir fark yoktur" diye konuştu. Ormanın kralı gibi kükreyip herkesi korkutan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü elinden alınmaya çalışıldığını söyleyen Eren, savunmasında ormanlar kralı aslan benzetmesi dikkat çekti. Eren, sözlerine şöyle devam etti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir vesayet varsa tabii ki kaldırılmalıdır. Gücü ele geçirmeyi isteyenler ormanlar kralının tahtına oturmayı yeğlemişlerdir. Bunun için aslanın ya öldürülmesi ya da terbiye edilerek arzulanan konuma sokulması gerekmektedir. Jeopolitik konum gereği aslanın öldürülmesinin sonuçları ağır olacağından terbiyesi tercih edilmiştir. Aslanın fena şeyler yaptığına kamuoyu inandırılmıştır, aslan da bir zamanlar fena şeyler yaptığından ateş olmayan yerden duman çıkmaz atasözünün bıraktığı önyargıdan hareketle aslanın tahtının taliplileri yargı erkini kullanmışlardır. Çünkü halk her şeye rağmen yargı erkine güvenmekte, bağımsız olduğunu düşünmektedir. Yavrularının ölümünü çaresizce izleyen aslan sıranın kendisine geleceğinden korkarak uslanmıştır. Egemen mutludur, işi bitirmiş, gücü ele geçirmiştir. Bu tablo acı olduğu kadar gerçektir. Müvekkillerim aslanın terbiyesi uğruna feda edilen yavrularıdır, aslanın masum olmaktan başka suçları yoktur. Dağına, taşına, toprağına ölesiye hayran olduğum güzel, bir o kadar da bahtsız ülkemde muktedirin egemen olması içimi acıtmakta, isyan duygularımı kabartmakta, aidiyet duygularımı örselemektedir. Ezilenin yanında duran, egemene karşı koyabilen, haksızlıklar karşısında 'artık yeter' diyebilenler, aktörleri değişen bu kısır döngüye 'dur' demek için çaba göstermelidir. Ben onlardan biriyim."

-"BU DAVA YÜZÜNDEN MESLEĞİ BIRAKIYORUM, SOMUT DELİL VARSA HAYATIMI ORTAYA KOYUYORUM"-

Eren, 1. Ordu plan semineri ve bayrak hareketi dışındaki tüm delillerin suç tarihinden sonra üretildiğinin ispatlandığını savundu. Tüm sorunun senaryonun gerçekmiş gibi oynanmasından kaynaklandığını savunan Eren, 7 müvekkilinden sadece ikisinin seminere katıldığını anlattı. Dijital verilere yönelik savunmayı Don Kişot'un yel değirmenleri ile yaptığı mücadeleye benzeten Eren, yerel mahkemedeki soruları nedeniyle hakkında birkaç suç duyurusunda bulunulduğunu anlatarak, "Öyle sanıyorum ki canla başla hakkını savunduğum müvekkillerim beraat edecek ben mahkum olacağım" dedi. Bu davalar nedeniyle avukatlık mesleğinden soğuduğunu anlatan Eren, "Bu davalar yüzünden hukuk sistemimizse saygımı yitirdiğim için avukatlık mesleğimi bitirme kararı aldım. Şu anda tavsiye aşamasındayım. Bir tanık çıkarda şunlar şunlar görevlendirildi derse, somut deliller ortaya konulursa hayatımı ortaya koyuyorum. Hakkımı helal etmiyorum" diye konuştu. 24 avukatın savunmasının tamamladığı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına yarın kaldığı yerden devam edilecek.

- Ankara

Kaynak: ANKA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title