Balyoz Planı Davası Yargıtay'da Sanık Avukatı Hanyaloğlu.
361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nde devam ediliyor.
361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk'un Avukatı Ayşe Gül Hanyaloğlu, hak ve özgürlükler, hukuk, adalet ve vicdan gibi kavramların içinin boşaltıldığı bir dönem yaşandığını savunarak "Aynı gemideyiz Sayın Başkan... Gemi batıyor. Geminin tek dümeni hukuk. Dümene sahip çıkmazsak batacağız. Bu karar onanırsa, kara lekeyi temizlemeyiz. Huzurunuzda ricam, en ufak bir şüpheniz varsa lütfen bu gece toplanıp bir karar verin. Talebim derhal tutuklular konusunda bir karar vermeniz için toplanmanız" dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Sanıklar emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Mustafa Aydın Gürül'ün avukatı Ayşe Gül Hanyaloğlu, tüm iddiaların 2009 yılına kadar kurgulandığını savunarak, Anayasa Mahkemesi'nin CMK'nın 250. maddesinde yapılan değişikliği iptal ettiğini ve özel yetkili mahkemelerin yargılamada görevli olmadığını anlattı. AİHM'in kararlarında sistematik hak ihlallere dikkat çektiğini belirten Hanyaloğlu, "sistematik hak ihlalleri bir düzen haline geldiyse o ülkenin hukuk sisteminde sorun vardır" dedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında "dijital incelenmesinde herhangi bir kaygı bulunmamaktadır' ifadesinin yer aldığını anımsatan Hanyaloğlu, bu tespitin doğru olmadığını savundu. Mehmet Baransu'nun ifadesinde savcılığa 4 DVD teslim ettiğini, mahkeme kararındaki ifadesinde ise 3 artı 1 DVD getirdiğini söylediğini bunlardan hangisinin doğru olduğunu bilmediklerini ifade eden Hanyaloğlu, DVD'lerin teslim tutağında hash değerlerine ait numaraların bulunmadığını, CD üzerinde paraflar ile fotoğraflarındaki parafların farklı olduğunu, 9 No'lu CD'nin savcılık tutanağındaki markasının "sony' olarak yazdığını, ikinci tutanakta ise markasız olduğunun belirtildiğini ifade etti.
-118 CELSE DUVAR İTTİRDİK BİR ADIM ÖTEYE GİDEMEDİK-
CD'lerin imaj işlemlerin iki defa yapılmasının akılları karıştırdığını anlatan
Hard disklerin hash değerlerinin iki farklı imajlarda farklı çıktığını belirten Hanyaloğlu, delillerin elde edilmesinin hukuka uygun olmadığını savundu.
Davanın mağdurunun hükümet olduğunu, TÜBİTAK'ın da Başbakanlığa bağlı olduğunu TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporun tarafsız olmadığını öne süren Hanyaloğlu, emniyetin bilirkişi olarak seçilmesini, kaçakçılıkta uzman olan polislerin bilirkişi olarak atanmasını eleştirerek, "Bunlar tarafsızlığa gölge düşürdü" dedi.
İddianamenin CMK'ya aykırı olarak tanzim edildiğini savunan Hanyaloğlu,
iddianamede sanıkların lehine olan delilere yer verilmediğini, yaptıkları inceleme sonucunda bin 19 sayfa lehe delil ortaya çıkardıklarını söyledi. Yargılama devam ederken 43 klasör ek delil geldiğini, bu şekilde delil eklenemeyeceğini anlatan Hanyaloğlu, "Davanın başı nasıl sakat başladıysa 118 celse hiçbir şey değişmedi. Biz duvarı ittirdik sadece. Savunmamız bundan ibaretti. Bir adım öteye gidemedik" diye konuştu.
-AYNI GEMİDEYİZ SAYIN BAŞKAN... GEMİ BATIYOR-
Oraj Planı'nda uçak, Suga Planı'nda da gemi bulunmadığını, hangi eylemin hangi suçu kastettiğini anlamadıklarını ifade eden Hanyaloğlu, dosya üzerinde eksik inceleme olduğunu savundu. Tuncay Okçin'e ait 2004 yılında basılan "Şubat Uzar Bin Yıl Olur" kitabın deliler arasında yer alan bir CD'nin içinde yer aldığını belirten Avukat Hanyaloğlu, "Hani CD'ler 2003 yılında hazırlanmıştı? Nasıl oldu da 2004 yılında basılan bir kitap 2003 yılında hazırlanan CD'nin ekinde yer aldı? O ekte müvekkilimin adı yer aldığı için 2010 senesinde yargılanmaya başlandı. Yazarı çağırın "2003 tarihinde hazırlanan CD'nin içinde 2004 yılında basılan kitabın hem de ordunun kozmik odasında ne işi var' diye sorun dedik ama çağırmadılar" değerlendirmesinde bulundu. BM kararına atıfta bulunan Hanyaloğlu, kimsenin tazminat isteğinin bulunmadığını, bir saat tutuklu kalmak istemediğini belirtti. Hanyaloğlu, "Kişi hak ve özgürlükleri, hukuk, adalet ve vicdan gibi kavramların adeta için boşaltıldığı bir dönemdeyiz. Aynı gemideyiz Sayın Başkan. Gemi batıyor. Geminin tek dümeni hukuk. Dümene sahip çıkmazsak batacağız. Bu karar onanırsa, kara lekeyi temizlemeyiz. Huzurunuzda ricam, en ufak bir şüpheniz varsa lütfen bu gece toplanıp bir karar verin. Talebim derhal tutuklular konusunda bir karar vermeniz için toplanmanız" dedi.
-ARAMALAR MANİDAR-
Ali Yasin Türker'in Avukatı Burçin Hekimoğlu, davada yargılanan bir kısım sanıkların kuvvet komutanı olduğuna anımsatarak, Yüce Divan'da yargılanmaları gerektiğini, itirazların yerel mahkemece kabul görmediğini belirtti. Hekimoğlu, bu durumun dahi tek başına bozma nedeni olduğunu ifade ederek, mahkemenin tarafsız olmadığı konusunda ciddi olgular bulunduğunu savundu. Hekimoğlu, Gölcük Donanma Komutanlığı arama kararının yargılamayı da yapan mahkeme başkanı tarafından verilmesinin kuşku uyandırdığının altını çizdi. Soruşturma kapsamında yapılan bir aramada savcının nokta yer göstererek, "şu karonun altına bakacağım" dediğini ve başka bir yere bakmaya gerek görmediğine dikkat çeken Hekimoğlu, ihbar mektubunda bundan hiç sözedilmemesine karşın direk bu noktanın aranmasının manidar olduğunu savundu. Planların içeriğinde hükümetin nasıl devrileceği Genelkurmay Başkanına ve Cumhurbaşkanlığı makamına ne olacağının belli olmadığını söyleyen Hekimoğlu, Donanma Komutanlığı'na dışarıdan müdahale konusuna mahkemenin inanmadığını belirterek, "Başbakanın ofisinde bile böcek konulmuş, Donanma'da neden böyle dışarıdan müdahale edilemesin. Herhalde dünyanın en iyi korunan başbakanıdır bizim başbakanımız" dedi. Müvekkilinin atılı suç tarihinde görevde olmadığını sağlık sorunları nedeniyle sürekli tetkik ve tahlillerle uğraştığını 2 Aralık 2002'de ameliyat olmasına karar verildiğini anlatan Hemikoğlu, müvekkilinin 65 gündür tanığı kişilerle darbe hazırlığına girdiğinin iddia edildiğini savunarak, "Aralarında nasıl bir güven ilişkisi olmuş olabilir ki 65 gün içinde darbe hazırlığına girmiş olabilirler? Somut hiçbir delil yok müvekkilim hakkında. Müvekilim seminere katılmamıştır, görev almamıştır, verilerde imzası bulunmamaktadır" dedi.
(YE/ÖZK) - Ankara