Balyoz Planı Davası Yargıtay'da Sanık Avukatı Ersöz.
Çetin Doğan ve Dursun Çiçek'in Avukatı Hüseyin Ersöz, suça konu olan plan seminerinin dokümanlarını hazırlayan Tanju Poshor'un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na komutan olarak atandığını anımsatarak, "Bir darbe planı kime karşı"...
Çetin Doğan ve Dursun Çiçek'in Avukatı Hüseyin Ersöz, suça konu olan plan seminerinin dokümanlarını hazırlayan Tanju Poshor'un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na komutan olarak atandığını anımsatarak, "Bir darbe planı kime karşı Cumhurbaşkanına, Başbakana, yürütmeye ve yasamaya karşı yapılır 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Çetin Doğan ve Dursun Çiçek'in Avukatı Hüseyin Ersöz, suça konu olan plan seminerinin dokümanlarını hazırlayan Tanju Poshor'un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na komutan olarak atandığını anımsattı. Ersöz, "Kendisi seminerle ilgili bütün dokümanları hazırlamıştır. Bir darbe planı kime karşı Cumhurbaşkanına, Başbakana, yürütmeye ve yasamaya karşı yapılır. Cumhurbaşkanın bilgisi olmaksızın Muhafız Alay Komutanı olarak bir kişinin atanması söz konusu olamayacağına göre iktidarın da bu darbe planına katılmadığı açıktır. Seminer bir darbe planı değildir. Bu atama yapılan işlemlerin ne kadar saçma ve akıl ve mantıktan yoksun olduğunu ortaya koyması bakımından örnektir" değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Çetin Doğan, Dursun Çiçek, Ahmet Zeki Üçok, Nedim Ulusan ve Süha Tanyeri'nin Avukatı Hüseyin Ersöz, savunmasını slayt gösterisiyle yaptı. Davaya konu CD'lerin görüntülerini ekrana yansıtan Ersöz, Süha Tanyeri'ye ait olduğu belirtilen CD'lerdeki yazıların, Tanyeri'nin başa yazılarından kopyalanarak yazıldığını öne sürdü. Ersöz, CD'ler üzerindeki yazının Tanyeri'ye ait olmadığına ilişkin ABD'deki el yazılı bilişim firması tarafından hazırlanan ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp El Yazısı Bölüm Başkanlığından alınan iki rapor bulunduğunu, Jale Bafra'nın raporunda 11 ve 17 No'lu CD görüntüleri üzerindeki yazıların, yazı örneklerindeki ABD raporunda da yazıların yöntemlerle üretilmiş olmalarının muhtemel olabileceğinin belirtildiğini aktardı. CD'lerin üzerindeki harf kombinasyonlarının Tanyeri'nin suç konusu olmayan not defterlerinden kopyalandığını savunan Ersöz, "Soruşturma aşamasında Emniyette hazırlanan raporda emniyet bilirkişileri ekspertiz raporunu hazırlayanlar açıkça not deflerlerinden kopyalamıştır" dedi.
-DURUŞMADA OLUŞTURDUĞU 1999 TARİHLİ CD'Yİ HEYETE ANLATTI-
Gerekli bilirkişi incelemesi yapılması durumunda sahteciliğin ortaya çıkmış olabileceğini ifade eden Ersöz, mahkemenin gerçeğin ortaya çıkması için el yazısına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiğini ifade etti. Savunmasında duruşma salonunda oluşturduğu sırada, 15 Nisan 1996 tarihli eski bir CD ürettiğini slayt olarak gösteren Ersöz, "Bu CD'yi dün duruşma salonunda otururken oluşturdum. CD'nin rom sürücüsü oluşturulma tarihinin 22 Temmuz 2013 olması gerekiyordu. Ancak 15 Nisan 1996 olarak kayıt ettim. Bu CD'nin içinde Balyoz Uyarlama isimli bir klasör var.
Özellikler kısmında bu dokümanın oluşturulma tarihi 20 Ocak 2012 Cuma olarak gözüküyor. Klasör içindeki planın oluşturma tarihi ise 1999 yılına ait. Dokümanın içine giriyorum imza bloğunun olduğu kısmına bakıyoruz, Fransız General Charles de Gol hazırlamıştır ve onun imzası vardır. Oraj Harekat Planı ile ilgili dosya uçak mucidi Orvi Wrigth imzası var. Suga Haraket Planı, 1999'da oluşturulmuş. Doküman oluşturulmadan 3 sene önce erişim imzasında Winston Churcill imzası var. Bu planı da Chricil hazırlmıştır" diye konuştu. TRT'nin dün tarihli bir haberini okuyan Ersöz bunun oluşturulma tarihinin de 2002 olarak görüldüğünü söyledi.
-ALENİYET İÇİN EVRAKLARI MÜBAŞİR DENETLEDİ-
2010 senesinden beri sayısız bilirkişi raporu sunduklarını belirten Ersöz, "Ortada bu kadar iddia, bu kadar bilimsel mütalaa, askeri savcılıklar tarafından yaptırılan bilirkişi raporu, zaman çelişkisini doğrulayan dokümanların bulunduğu bir ortamda bir mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırmaması normal midir?" sorusunu yöneltti.
Mahkemenin savunma makamı tarafından iddia edilen hususlar konusunda bir bilirkişi incelemesi yaptırmasının zorunluluğunun olup olmadığını irdeleyen Ersöz, duruşma salonuna silivri'de yapılan yargılamanın fiziki koşullarını gösteren örüntüleri heyete gösterdi. Ekrana yansıtılan duruşma görüntüsünde salonun tavanından 15 tane ses toplayıcının sarkıtıldığını gösteren Ersöz, bu cihazlarla avukatlarla müvekkillerinin konuşmalarının kayıt altına alındığını anlattı. CMK'ya göre, avukatların müvekkilleriyle seslerinin duyulamacağı bir ortamda görüşme haklarının bulunduğunu ancak kendilerinin bu hakka sahip olmadığını belirten Ersöz, yargılama sırasında yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
"Müvekkilimize bir evrak vermek istediğimiz zaman mahkeme heyeti bu evrakı mübaşire vereceğimizi, mübaşirin savunma amaçlı olup olmadığını denetlemesinden sonra sonra müvekkiline verebileceğini söyledi. Mübaşirler, evraklarımızın savunma amaçlı olup olmadığını denetledi. Bunun nedeni sorduğumuzda mahkeme başkanı bize; "aleniyetin sağlanması' yanıtını verdi. Avukatların müvekkilleriyle yaptığı evrak alışverişi cezaevinde bile denetlenemez."
-İKTİDARIN DA BU DARBE PLANINA KATILMADIĞI AÇIKTIR-
İddianamede ve kararda plan seminerinden tek bir atfın dahi yer almadığını belirten Ersöz, "Eğer seminer başlı başına bir suçsa, o zaman neden katılan bütün kişiler şüpheli haline getirilmemiştir. Seminere 162 kişi katılmıştır. Plan seminerine katılan 162 kişiden sadece 48 hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmış ve hüküm kurulmuştur" değerlendirmesinde bulundu. Seminere, dönemin Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı'nın personelinin gözlemci sıfatıyla katıldığını anımsatan Ersöz, bu gözlemcilerin savcılıkta verdiği ifadede "darbe izlenimi almadıkları" yönünde beyanlarının bulunduğunu kaydetti. Plan seminerinin dokümanlarını hazırlayan Tanju Poshor'un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na komutan olarak atandığını anımsatan Ersöz, "Kendisi seminerle ilgili bütün dokümanları hazırlamıştır Bir darbe planı kime karşı Cumhurbaşkanına, Başbakana, yürütmeye ve yasamaya karşı yapılır. Cumhurbaşkanın bilgisi olmaksızın Muhafız Alay Komutanı olarak bir kişinin atanması söz konusu olamayacağına göre iktidarın da bu darbe planına katılmadığı açıktır. Seminer bir darbe planı değildir. Tanju Poshor görev yapmak için yeterlidir, bu saygınlığa sahiptir. Bu atama yapılan işlemlerin ne kadar saçma ve akıl ve mantıktan yoksun olduğunu ortaya koyması bakımından örnektir" değerlendirmesinde bulundu.
-YETKİSİZ MAHKEMELERDE YAGILANDIK-
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında soruşturma dönemindeki hukuka aykırılıkları dile getirdiklerini anlatan Ersöz, Özel Yetkili Mahkemelerin kanunla kaldırıldığını anımsatarak, "Yetkisiz bir mahkemede yargılandık. Tahliye kararı veren hakimler, muhalefet şehri yazan hakimler görevden alındı. Benim görevimi yapmama izin verilmedi" dedi. Haklarının hukuken ve fiziken elinden alındığını, bunun da kendisini yargı sistemi içerisinde farklı bir konumda gören savcılar tarafından yapıldığını savunan Ersöz, ÖYM'lerin kaldırılmasının ardından TMK'nın 10 maddesiyle görevli mahkemeler oluşturulduğunu, MİT Müsteşarını soruşturmak isteyen savcının görevden alındığını anımsatan Ersöz, "Bütün bunlar bizim yaşadığımız hukuksuzlukların üzerine inşa edildi. Biz yetkileri kaldırılan mahkemelerde yargılanmaya devam ettik. Başbakan'ın bile "devlet içinde devlet oldular' sözünün sarf ettiği bir ortamda bütün hukuka aykırılıklar karşısında adil bir karar verildiği söylememiz mümkün olabilir mi? Bana göre olamaz. Ben kararın bozulmasını talep ediyorum" dedi. Ersöz'ün savunmasının ardın eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli savunma yapmaya başladı. (YE/ÖZK) - Ankara