Balyoz Planı Davası Yargıtay'da Savunma Listesi Tartışması
361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşması Yargıtay 9 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşması Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nde devam ediyor.
361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşması Yargıtay 9 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediyor. Savunma yapan avukatlar ile Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul arasında liste tartışması yaşandı. Ertuğrul, "Kastımızı farklı yorumlamayın lütfen. Duruşmalı temyiz isteyen avukatların listesi var. Duruşma istememişsiniz. Davetiyeleri duruşma isteyen avukatlara çıkardık ve onların adı listede var. Temyiz dilekçenizde duruşma istediğinize dair imzanız yok. Yetki belgesi kendisi gelemeyen avukatlar içindir usul de bellidir. Kendisi duruşma istememiş duruşmaya davet ettiğimiz kişiler savunma yapabilecektir" dedi.
Balyoz Davası'nda en son Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasının dördüncü günkü oturumunun öğleden sonraki bölümüne devam edildi. Avukat Ramazan Bulut, 18 sanığın avukatı olduğunu belirterek, bunlardan 10'u hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın tebliğnamede beraat talep edildiğini "yetmez ama evetçi' bir anlayışla bu talebe katıldıklarını kaydetti. Bulut'un listede ismi yer almayan Avukat Ziya Kara ile savunmaya hazırlandıklarını ancak Kara'nın adının savunma yapacak avukatlar listesinde yer almadığını ifade etti. Bulut, sanıklardan 9'unun savunmasını kendisinin yapabileceğini, diğerleri için kendisi savunma yaparsa 4 saat metinden okumak zorunda kalacağını kaydederek, heyet kabul ederse savunmayı Kara'nın yapmasını istedi. Heyet Başkanı Ekrem Ertuğrul ise düzen için günlerce çalıştıklarını, sistemin işleyişi hakkında tüm avukatlara bilgi verildiğini ifade ederek, "Öyle olursa böyle, böyle olursa öyle diyerek heyeti baskı altına almaya çalışıyorsanız bu yanlıştır. Size savunmanın sınırlanmayacağı söylendi isterseniz iki gün savunma yapın" dedi. Bunun üzerine Bulut yanlış anlaşıldığını belirterek savunma yapmaya başladı.
-"DAVANIN TEK ISLAK İMZALI BELGESİ SEÇİM YAPILMADAN ÖNCE"-
Bulut, müvekkili İlkay Nerat'in tek suçunun "görevlendirmede yetkili personel listesi'nde adının yer alması olduğunu belirterek, "Müvekkilim 5 Mayıs 2002-5 Mayıs 2003 tarihinde Irak'ta gözlemci heyetinde görevlidir. Müvekkilimin maaş alabilmesi için ataması tugaya yapılıyor fakat özlük Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanlığı'nda bulunmakta. Müvekkilimin listelerin hazırlandığı tarihte yurt dışındadır" diye konuştu. Sanık Hakan Akkoç'un NATO'da görevli olduğunu izinlerini bile buradan aldığını anlatan Bulut, iddianamede müvekkilinin her hangi bir belge hazırladığına yönelik bilgi olmadığını. Yapılan suç isnadının tek nedenin personel listesinde adının geçmesi olduğunu ifade etti. Müvekkili İkrami Özturan ise dava konusu seminere katılmadığını ifade eden Bulut, "Seminere Beşler Güzel katıldı. Sunumu da bu komutan yaptığı, savcılıktaki ifadesinde de kendisinin sunum yaptığını kabul etti. Ancak Beşler Güzel hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ancak Güzel'in yaptığı sunumlar sanki müvekkil tarafından yapılmış gibi onun hanesine yazıldı. Hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin bir kişinin sözleri bütün sanıklar hakkında aleyhe delil olarak gösterildi" dedi.
Müvekkili Cemal Candan'ın ise yurt dışına gideceği için Mart 2003'te birliği ile ilişiğinin kesileceğinin çok açık olmasına karşın listede ismi geçtiği için 16 yıla mahkum edildiğini söyleyen Bulut, müvekkili Fuat Pakdil'in de söz konusu seminere katılmadığını ve tebliğnamede beraat talep edildiğini ifade etti. Müvekkili Yüksel Gürcan'ın yüzbaşı rütbesinde olduğunu ve hazırladığı iddia edilen tek bir belge bulunduğunu ifade eden Bulut müvekkilinin Bursa İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olduğu dönemde, mülki amir ve belediye başkanlarının listesini hazırladığını kabul ettiğini anımsattı. Bulut, belgenin Donanmada yapılan aramalarda ıslak imzalı olan aslına ulaşıldığını kaydetti. Bulut, "Belge davanın tek ıslık imzalı belgesidir. Belgenin hazırlandığı tarih 12 Eylül 2002'dir, dava AK Parti iktidarına karşı darbe davasıdır. Ama o tarihte AK Parti yoktur. Bu belgenin dijital verisi tüm sanıklar aleyhine delil olarak kabul edilmiştir" dedi.
-İKİ SUBAY BİLGİSAYAR BAŞINA OTURMUŞ 100 BİN KİŞİYİ Mİ FİŞLEMİŞ?-
Sanık Hanifi Yıldırım'ın Eğitim Şube Müdürü olarak denetleme görevi yaptığını anlatan Bulut, müvekkili hakkındaki dijital delillerin üst verileri incelendiğinde kayıt tarihlerinde il dışında olduğunun açık olduğunu anlattı. Müvekkilinin hazırladığı atfedilen listelerde 12 bin üzerinde kurumun 9 binin üzerinde de kişinin fişlendiğini anlatan Bulut, "Müvekkilim göreve başlayalı 4 ay olmuştur. 4 ay içinde bu liseleri hazırladığı belirtiliyor, bir binbaşı bilgisayarın başında oturup da bu kadar kurumu 9 binin üzerindeki kişi nasıl tetkik edebilir. Valilerle ilgili isim listesini incelediğimizde bir kişi hem Sakarya'da kaymakam hem de Edirne'de vali yardımcısı olarak yer alıyor. Yüce yaradan "bir topluma olan kininiz sizi onlar nezdinde kine sevk etmesin' diyor. Evet sevmesinler ama bu nasıl bir kindir" dedi. Müvekkili Yüksel Gürcan'ın mülki amir ve belediye başkanları için hazırladığını kabul ettiği listenin diğer müvekkili Mustafa Önsel tarafından hazırlanmış gibi gösterildiğini ifade eden Bulut, "Yüzbaşı Gürcan kendisinin hazırladığını kabul etmiştir. Yüzbaşının beyanı olmasa bu da Gürcan'ın üzerine yıkılacak, o belgenin kullanıcı yollarında Gürcan'ın ismi var" dedi.
Müvekkillerinin hazırladığı iddia edilen listelerde üniversitelerden ilişiği kesilecek yıkıcı, bölücü ve irticacı olarak tanımlanan öğrencilerin üniversitelerde kayıtlarının bulunamadığının ortaya çıktığını anlatan Bulut, söz konusu listelerin birinde bir kişinin adının solcu diğer listede yine aynı kişinin adının Süleymancı olarak geçtiğini anlattı.
Bulut, "Biri İstanbul'da biri Bursa'da iki subay bilgisayar başına oturmuş 100 bin kişiyi mi fişlemiş, bu kadar yetenekli mi bu insanlar" diye sordu.
-KÖKSAL'IN VALİ OLACAĞINI BİLMİŞ-
Sanık Mustafa Önsel ile ilgili savunmasını da yapan Bulut, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığında görevli Önsel'in de dijital veri hazırladığının iddia edildiğini söyledi. Dijital verilerin hiç birinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını öne süren Bulut, Önsel'in hazırladığı iddia edilen listelerde çelişkiler bulunduğunu savundu.
Müvekkilinin hazırladığı öne sürülen listelerde "Bursa Valisi Oğuz Kaan Köksal, F. Gülen grubuna yakındır" şeklinde ibarelerin yer aldığını, ancak Köksal'ın listelerin hazırlandığı tarihte Köksal'ın henüz vali olmadığının görüleceğini söyleyen Bulut, "Müvekkilim listeleri hazırlarken Köksal'ın vali olacağını önceden bilmiş demek ki" dedi. Listelerin kimler tarafından hazırlandığı gerçeğinin ortaya çıkmasını beklediklerini söyleyen Bulut, "Hazırlandığı iddia edilen listeler geçmişte Türkiye'nin anti demokratik geleneğinde olmuş listelerdir. Ama siz bunun görüş yerindeki beyanları, 'tutuklanacaklar' diye değiştirirseniz darbeye hazırlık olur. Bir kişi masasında oturmuş yüz bin kişiyi fişlemiş. Bu kadar mı kolaydır, bu kadar mı akıllıdır bu arkadaşlarımız?" dedi.
-LİSTE TARTIŞMASI-
Müvekkili Halil Helvacıoğlu'nun delil kabul edilen listelerde adının yanında "görevi destekler" yazdığını bu nedenle yargılandığını belirten Bulut, listede adının yanında "görev destekler" yazan diğer generaller hakkında dava açılmadığını savundu.
Avukat Ramazan Bulut, 9 müvekkilinin savunmasını bitirdiğini geriye kalan 9 sanığın savunmasını ise meslektaşı Ziya Kara'nın yapacağını belirtti. Başkan Ertuğrul ise Kaya'nın duruşmalı inceleme isteminde bulunmadığını belirterek, başka bir avukatın savunmasına müsaade edemeyeceğini belirtti. Ertuğrul, "Ertuğrul, "Kastımızı farklı yorumlamayın lütfen. Duruşmalı temyiz isteyen avukatların listesi var. Duruşma istememişsiniz. Davetiyeleri duruşma isteyen avukatlara çıkardık ve onların adı listede var. Temyiz dilekçenizde duruşma istediğinize dair imzanız yok. Yetki belgesi kendisi gelemeyen avukatlar içindir usul de bellidir. Kendisi duruşma istememiş duruşmaya davet ettiğimiz kişiler savunma yapabilecektir" dedi. Bunun üzerine 9 sanık konusunda tam hazırlanamadığını belirten Bulut, pazartesi günü savunma yapmak istediğini ifade etti. Ertuğrul ise avukata, savunmayı bölemeyeceğini ve bitirmesi gerektiğini ifade etti. Söz alan Avukat Kaya ise listeye itiraz ederek geriye kalan 9 müvekkilin savunmasını tüm savunmalar bittikten sonra yapmayı talep etti ancak Ertuğrul verilen bir karar olduğunu ve bu karara uyulacağını duruşma talebinde bulunmayan avukatların savunma yapamayacaklarını söyledi. Avukatın, ortak çalıştığı avukatın imzasının bulunduğunu, bunun yeterli olacağını belirterek, itirazını sürdürmesi üzerine Ertuğrul, "Artık bu konuda daha fazla tartışma yapılmasını istemiyorum. Bu konular aynı zamanda itiraz nedenidir. Kararımızı verdikten sonra itirazınızı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına vererek, Ceza Genel Kuruluna getirme imkanınız var" diye konuştu.
-YÜRÜME GÜÇLÜĞÜ ÇEKEN AVUKATIN ERKEN SAVUNMA TALEBİ REDDEDİLDİ-
Avukat Yağız Ali Dağlı, elindeki bastonu da heyete göstererek, savunma için 29. sırada olduğunu, 3 gündür gelip gittiğini, rahatsızlığı nedeniyle izin verilirse bugün savunma yapmak istediğini belirtti. Ertuğrul ise Yargıtay'ın internet adresinde listelerin yer aldığını buna göre savunmanın devam edeceğini ifade etti. Dağlı ise "Ben hastayım bunu rica ediyorum takdir sizindir" demesi üzerine Ertuğrul listeye uyulacağını sırası gelen avukatın savunma yapabileceğini ifade etti. Savunmaya devam eden Avukat Bulut ise geriye kalan 9 sanık hakkında da suçlamaları reddederek, müvekkillerinin kimseyi görevlendirmediğini belirterek beraatları talebinde bulundu.
Daha sonra söz alan sanık Mehmet Ulutaş'ın avukatı Durgut Can, Ulutaş'ın olay tarihinde üsteğmen olarak Kocaeli İl Jandarma Komutanlığında İstihbarat Şube'de kısım amirliğinde çalıştığını belirtti. Gölcük Donanma Komutanlığında bulunan ve müvekkilinin hazırladığı iddia edilen CD'lerin imajları alınmadığı için delil niteliği taşımadığını savunan Can, müvekkilinin seminere katılmadığını, suçla illiyet bağı kurulabilecek hiçbir delil olmadığını savunarak, beraatını istedi. Fahri Yavuz Uras Gürsel Çaypınar ve Ender Kahya'nın Avukat Alp Çakmut ise üst rütbeli sanıklar dışında kalan sanıklar için onların özel durumlarının değerlendirilmesi bakamından özel durumlarının, eylemlerinin irdelenmediğini savundu. Müvekkillerinin hiç birisinin plan seminerine katılmadığını ifade eden Çakmut, yerel dosyanın karışık ve yoğun olduğunu mahkemede savunma için süre talebinde bulunduğunu, ancak taleplerinin bile değerlendirilmediğini ifade etti.
Müvekkilinin üst düzey bir komutanı izlemekle görevlendirildiğini ancak söz konusu dönemde NATO'da görev yaptığını anlatan Çakmut, "NATO'da görevli komutanların birliklerle ilgisi yoktur o tarihlerde müvekkilimin komutanları yabancı subaylardır. İzlendiği iddia edilen kişi Foca'dadır fili bir izleme yapması mümkün değil. Müvekkilimin suç işlediği belirtilen tarihlerde ortada Suga ve Balyoz planları yoktur. Suç işlediği belirtilen bir başka tarihte ise müvekkilimin BBC'de gemide röportajı vardır. BBC Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan izin alarak gemide çekim yapmıştır. Söz konusu görüntü halen BBC'nin internet adresinde duruyor oradan da çekim tarihine ve yayım tarihine bakılabilir" dedi. Yargıtay'dan sadece adalet beklediklerini ifade eten Çakmut, müvekkillerinin tahliyesini ve kararın bozulmasını istedi.
-DOSYADA BENİM ADIMDA SIKIYÖNETİM MAHKEMESİ BAŞKANI OLACAK DİYE GEÇİYOR-
Sanık Barbaros Kasar'ın Avukatı Metin Çetinbaş ise kendisinden sonra savunma yapacak olan Dursun Çiçek'in kızı olan Avukat İrem Çiçek'in "Babam rahatsız süreyi kısa tutabilirseniz hastaneye gideceğim" talebinde bulunduğunu kısa bir savunma yapacağını belirtti. Birisinin borcum var ama ödemiyorum demesinin mahkeme tarafından delil olarak kabul edilemeyeceğini ifade eden Çetinbaş, muhbir Mehmet Baransu'nun savcığa sunduğu tüm dijital verilerin delil olarak kabul edilemeyeceğini savundu. Çetinbaş, "Müvekkille benim aramda fark yok dosya eklerinde bende varım, Metin Çetinbaş kurulacak Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başkan olacak diye yazılmış. Dosyayı incelediğimiz zaman adımı gördüm" dedi.
- Ankara