Balyoz Planı Davası Yargıtay'da Sanık Avukatı Erol: Yargı Artık Yumruğunu Vurmalı
16 sanığın Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, "Seminerde SUGA hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum"...
16 sanığın Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, "Seminerde SUGA hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum 361 sanıklı Balyoz Planı Davası'nın temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. 16 sanığın Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol "Seminerde SUGA hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum. Yalnız kaldığında vicdanına hesap veremez, hele Allah'a hiç hesap veremez" dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya 20 yıl hapis kararı çıkmıştı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam ediliyor. Sanıklar Utku Arslan, Mustafa Yuvanç, Harun Özdemir, Fatih Uluç Yeğin, Ercan İrençin, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Taner Gül, Soner Polat, Ramazan Cem Gürdeniz, Kıvanç Kırmacı, Hasan Gülkaya, Faruk Doğan, Cem Aziz Çakmak, Bora Serdar ve Ali Semih Çetin'in Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, Yerel mahkemede her sanık için 3 dakika konuşma fırsatı bulduğunu anlattı.
SUGA Planı'nın eklerinin bulunmadığını belirten Erol, daha sonradan "EK-A EK-C şeklinde gösterilen belgeler yapılandırılma çalışmalarında uydurulan verilerdir" dedi. İddianame, mütalaa ve gerekçeli kararda, Birinci Ordu Komutanlığı'nda yapılan plan seminerinde bir araya gelindiği, Balyoz ile Suga ve Oraj planının seminerde tartışıldığının kabul edildiğini söyleyen Erol, Suga'da yazılanların dosyada ismi geçen kişilerin görev alanına girip girmediğinin araştırılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını savundu. Erol, 1. Ordu'da düzenlenen seminere katılan 162 kişiden 48'ine dava açıldığını anımsattı.
-HANİ SUGA SEMİNERDE TARTIŞILMIŞTI?-
Deniz Kuvvetleri adına Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'ndan katılan Albay Fazıl Diren ile Çetin Doğan arasındaki Suga planına ilişkin tartışmanın seminer ses kayıtlarındaki tartışmasını okuyan Erol, "O CD'lerin sahte olmasından vazgeçtim. Burada çok ciddi mantık hatası var" dedi. Diren'in, Doğan'a seminerdeki taktimi öncesi, "Komutanım müsaade ederseniz takdim yaparken yansı kullanmayacağım çünkü hazırladığım yansıların bugün sabahtan bu saate konuşulanlarla herhangi bir alakası yok. Çünkü hem iç tehdidin hem dış tehdidin olduğu yerde bizim bu konuyla ilgili yapılmış planımız yok' dediğini belirten Erol, "Hani SUGA seminerde tartışılmıştı" diye sordu. Erol, Diren'in, "Komutanım, Birinci Ordu Plan seminerindeki senaryoya göre önce Birinci Ordunun bizden ne talep ettiğini görmek istiyoruz" şeklindeki sözlerinden şaşırdığının anlaşıldığını, Doğan'ın buna karşılık "Şimdi tabii bir gerginlik var. Ege'de Türk-Yunan ilişkilerinde bozukluk var. Savaş istemiyoruz ama Deniz Kuvvetlerimize alarm vermişiz, bekasını sağlama, belli görevleri yerine getirme bakımından sizin kuzey deniz komutanlığı olarak...' sözlerine Diren'in "Marmara nakliyat planımız var' diyerek araya girdiğini anlatan Erol, Doğan'ın "Bildiğim bir Marmara nakliyat planı var. Deniz harbi sevk ve idare yok. Sınırlı sayıda suüstü unsurları var" dediğini aktardı. Erol, Diren'in, "Sahil güvenlik botları var" dediğini belirten Erol, bu unsurların İçişleri Bakanlığına bağlı olduğunu anımsattı.
-TEK UMUDUM SİZLERSİNİZ-
"Yüksek mahkeme olarak huzurunuza geldim ve tek umudum da sizlersiniz" diyen Erol, duruşmalar devam ederken müvekkillerinin eşlerine, "bize buradan 10 sene veya daha az ceza verip göndermezler, eğer verirlerse bu dosya evrak üzerinden incelemeye girer ordan kesinleşir gider ama 10 sene üstünde verirlerse gideriz sayın mahkemenin üyelerine bu haksızlığı anlatırız' dediğini anlattı. Dairenin adalet vicdanı ile hareket edeceğine inandığını dile getiren Erol, seminerde SUGA tartışılmadığı, ortada plan olmadığı halde Özden Örnek dahil çok sayıda denizci askerin 3 senedir tutuklu olduğunu anımsattı.
-SAVCIYI KURTARMAK İÇİN ARGO KELİME AKLANDI-
Erol, "Bizim bu dava da aklımızla oynandı. Benim yakınlarım sizlerin oturduğunuz makamlardan geçti. Adalete çok inanırım ama 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dışında. Duruşmada savcı araya giriyorum diye bana "oradan atlama, atlıyorsun hep' dedi. Mahkemeye suç duyurusunda bulundum, savcı bana hakaret etti dedim. Mahkeme ara verdi suç duyuruma ilişkin, sonra geldiler TDK'dan "atlama'nın anlamına bakmışlar, benim anlamda değilmiş ve suç duyurusunda bulunmaya gerek yokmuş. Bu argo bir tabirdir, savcıyı kurtarmak adına "atlama' tabirini akladılar" dedi. Erol, bunun üzerine bu "argo" ifadenin mahkemede sürekli kullanılmaya başladığını kaydetti.
1 milyondan fazla sayfası olan gerekçeli kararda delillerin değerlendirilmesi bölümünün birkaç sayfadan ibaret olduğunu anlatan Erol, adalete olan inancının zorlandığını ifade etti. Bir muhabirin kendisine Silivri'de duruşma arasında "Ablacım siz istediğiniz kadar hoplayıp zıplayın Nisan ayında buradan karar çıkacak, Yargıtay'ın dairesi ayarlanmış oradan da bu dosya gelip geçecekmiş" dediğini aktaran Erol, "Ben duruşmada başkana bana söylenenleri aktardım. Başkan da bana "ben bir gazeteciyle konuşmuştum ama bu yanlış anlaşılmış' dedi. Bu aslında bir ihsası reydir" değerlendirmesinde bulundu.
-"ADALETSİZLİĞİN GİDERİLMESİNİ KENDİ YARGIMDAN İSTİYORUM"-
SUGA'da yer alan planların gerçekleştirildiğine ilişkin ortada hiçbir eylem bulunmadığını ifade eden Erol, gerekçeli kararda SUGA ile seminerdeki konuşmaların örtüştüğünün söylendiğini ancak konunun ses kayıtlarına göre seminerde konuşmadığının altını çizerek şöyle konuştu:
"En içimi acıtan da AİHM'e gitmek. Ben niye gideyim, ben kendi yargımı neden AİHM'e şikayet etmek zorunda olayım. Bu beni çok rencide ediyor, ben kendi yargımdan istiyorum bu adaletsizliğin giderilmesini. Askerler son derece iyi yetişmişler, biz iyi yetişmiş o insanları telef ettik."
Mahkemenin Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman'ı dinlememesini eleştiren Erol, "Millet Avrupa'da Amerika'da devlet başkanlarını çağırıyor huzuruna dinliyor, onlar da 'gık' bile demiyor. Çünkü yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına inanmışlar. Ben sizleri de o şekilde düşünerek buraya geldim" diye konuştu.
Avukat Erol, "SUGA Planında görevlendirilmiş bir tane gemi yok. Planda Ankara'daki karargahın Yunanistan'ı incelemesi isteniyor. Nasıl izleyecek Gençlik Parkına iki tane kayık koyup oradan mı izleyecek" dedi.
-"ALLAH'A HİÇ HESAP VEREMEZ"-
Denizcilerin darbeye ilişkin bir tane icra hareketinin bulunmadığını belirten Avukat Erol, "Yargı artık yumruğunu vurmalı ama adaletten yana vurmalı. Darbe yapmak için anlaştıkları söyleniyor, bir ses kaydı var mı, yok. Söz konusu dijital verilerde bin 895 kişinin isimleri var, burada yargılananlar nasıl ve neye göre seçildi belli değil.
Burada hak ve adaleti nasıl sağlayacaksınız? Gerçekten bu davada adaletin tecelli etmesi şart. Tüm sanıklar bizim böyle bir plandan haberimiz yok diyor, kimse kendini kurtarmak için o yaptı demez mi demiyorlar haberimiz yok diyorlar" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan ile ilgili kararında yasa dışı delilleri yok sayarak beraat kararı verdiğini anımsatan Erol, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz niye ceza aldık. Çetin Doğan ile Fazıl Diren arasındaki konuşma iddianameye girmez mi? Tarafsız bir savcı, inançlı bir savcı eğer Allah'a inanıyorsa, bunun altını özellikle çiziyorum, getirir o Fazıl Diren olayını 'burada çok ciddi bir olay var' der, bu davayı açmaz bile. Lütfen elinizdeki dosyaya bakın, Marmara nakliyat planı var mı, sahil güvenlik botları var mı?"
Erol, "Seminerde SUGA hiç tartışılmamış, nasıl oldu da ceza verdiniz bu insanlara, hiç mi bir insanın hayatını kararttık diye düşünmüyor bu insanlar? Yastığa kafasını koyunca uyuyabiliyor mu? Hiç zannetmiyorum. Yalnız kaldığında vicdanına hesap veremez, hele Allah'a hiç hesap veremez" ifadelerini kullandı. Sanık avukatları savunmalarına devam ediyor. (ANKA/DEVAM)
(YE/OLÇ) - Ankara