Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avukat Küçük: "Bu davanın nedeni, askerler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini yargılamaktır. Adalet var mıdır yok mudur göreceğiz. Unutulmamalıdır ki, en büyük yargıç, Tanrı ve tarihtir. Tarihin yargısı ve adaleti şaşmaz. Biz sizden iyilik beklemiyoruz, adalet bekliyoruz" Avukat Küçükyılmaz: "Ortada işlenmiş bir suç yok, ceza kanununun hiç bir yerinde yazılı hiç bir suç işlenmemişken 324 kişi tutukludur ve ağır cezalar almıştır. 'Askerin karısı dul, çocukları yetimdir' derler. Tüm bu hususları dikkate alarak kararı bozmanızı talep ediyorum" Karadenizli avukat Küçük'ün Temel fıkrası anlatması üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ertuğrul da Karadeniz fıkrası anlattı

Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.

Sanıklar İzzet Ocak ve Suat Aytın'ın avukatı Muammer Küçük, özel yetkili mahkemelerin kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı olduğunu savunarak, özel yetkili mahkemelerin askerlerin yargılanması konusuna yetkisiz ve görevsiz olduğunu ileri sürdü.

Silivri'de hazırlanan duruşma salonunun cezaevi koşullarında olduğunu öne süren Küçük,  "Türkiye'de cezaevlerinde yargılamalar darbe dönemlerinde yapılmıştır. Sayın komutanlar darbeye kalkıştıkları savıyla cezaevinde yargılandılar, Guantanamo üssü gibi bir yer yaratıldı, adil yargılanma ilkesi ihlal edilmiştir" dedi.

Siliviri'deki duruşmalara, savunma hakları kısıtlandığı gerekçesiyle avukatların girmediğini ve mahkemenin duruşmaya devam ettiğini öne süren Küçük, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun zorunlu müdafi gereken duruşmalarda avukat olmadan duruşmanın yapılamayacağı, bunun mutlak bozma nedeni sayılacağı yönünde kararı bulunduğunu kaydetti. Küçük, sırf bu nedenle de yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini ileri sürdü.

Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryoyla ilgili yapılan 1. Ordu Plan Seminerinin yasal olduğunu, seminere katılmanın suç teşkil etmediğini söyleyen Küçük, seminere katılanların üst düzey asker olduklarını, bu kişilerin 2.5 saat boyunca izledikleri seminerde darbenin tartışılıp tartışılmacağını anlayabileceklerini ifade etti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, avukatlar için savunma süresi belirlemediklerini, bu ayarlamayı avukatlara bıraktıklarını belirterek, sırada bekleyen çok avukat bulunduğunu hatırlattı. Ertuğrul, "Mahkemelerde yıllarca adalet aramış müdafiler olarak sizler birbirinizin hakkını ihlal etmeyeceksiniz diye düşündük. En güzel şekilde süreleri ayarlayacağınıza inanıyorum. Burada sanıklar yok, savunmayı sizlere emanet ettiler. 10. gün bugün, hala devam ediyoruz. Olayları anlatmanız güzel. Bunları gözeterek savunma sürenizi gözden geçirmenizi bekliyorum" diye konuştu.

-Başkandan Karadeniz fıkrası-

Muammer Küçük, "Başkanım Karadenizliyim fark etmişsinizdir, izniniz olursa bir fıkra anlatayım. Temel ve Dursun konuşuyor, atıp tutuyorlar. Temel, 'Ben 100 metreyi saniyede koşarım' diyor. Dursun, nasıl olur imkansız derken, Temel 'kestirmeden gidiyorum' diyor. Ben de kestirmeden gidip diskalifiye olmak istemem" dedi.

Başkan Ertuğrul da "Karadenizlisiniz, ben de size bir fıkra anlatayım" diyerek şu fıkrayı anlattı:

"Sizin hemşerilerinizden birisi uzayda çalışmaya gitmiş. Hemşeriniz, 'Biz güneşe gideceğiz' demiş. 'Güneşe gidersen yakar' diyenlere 'haçan biz onu düşündük, akşam serinliğinde gideceğiz' demiş."

Bunun üzerine Avukat Küçük, "Temel'e sormuşlar, avukatın iyisini nasıl anlarsın diye. 'Az konuşanını seçerim' demiş. Hiç konuşmazsa ne yaparsın demişler. 'O kadar iyisine daha raslamadım' demiş" dedi.

Fıkraların ardından Küçük savunmasına devam etti.

-Fıkrayla savunmasını bitirdi

Müvekkilleriyle ilgili tek bir ıslak imzalı belge bulunmadığını ileri süren Küçük, şunları söyledi:

"Bu davanın nedeni, askerler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini yargılamaktır. Adalet var mıdır yok mudur göreceğiz. Unutulmamalıdır ki, en büyük yargıç, Tanrı ve tarihtir. Tarihin yargısı ve adaleti şaşmaz. Biz sizden iyilik beklemiyoruz, adalet bekliyoruz. İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır.

Fıkralar anlattık, madem fıkrayla bitireyim. Komutanların durumu, Temel'in şu durumuna benziyor; Temel'i gözaltına almışlar. Adam öldürdüğünü iddia etmişler. Sorguda Temel, 'adamı tanımıyorum, öldürmedim, haberim yok' diyor. Sıkıştırıyorlar, Temel kabul etmiyor. Nezarette bırakıyorlar, 'iyi düşün, biraz sonra geleceğiz' diyorlar. Yukarıdan kameraden izliyorlar, Temel kafasını duvarlara vuruyor, 'hatırla, hatırla' diye. Komutanlar suç işlemediler. Biz bu dosyada sizden adaleti bekliyoruz."

-"Ergin Saygun da gelecekti ama hastanede"

Sanıklar Ergin Saygun, Gökhan Gökay, Fatih Musa Çınar'ın avukatı Vasfi Sedat Küçükyılmaz, müvekkilerinin herhangi bir suçu bulunmadığını savundu.

Saygun'un hastalık süreci ve geçirdiği ameliyatları anlatan Küçükyılmaz, ameliyatın ardından basının da yoğun ilgisi nedeniyle rapor alındığını ve tahliye kararının çıkarıldığını belirtti.

Ergin Saygun'un iyileşinceye kadar tutukluluğunun infazının ertelendiğini hatırlatan Küçüyılmaz, Saygun'un, İstanbul'da 3 değişik hastanede tedavi gördüğünü ifade etti. Küçükyılmaz, Saygun'un duruşmaya gelmek istediğini ancak tatil için gittiği Anamur'da, ayaklarındaki şişme nedeniyle devlet hastanesinde tedavi altına alındığını kaydetti.

Suçu ispatlanıncaya kadar herkesin masum olduğunu ancak bu davada, tüm sanıkların suçlu olduğu mantığıyla hareket edildiğini öne süren Küçükyılmaz, "Ortada işlenmiş bir suç yok, ceza kanununun hiç bir yerinde yazılı hiç bir suç işlenmemişken 324 kişi tutukludur ve ağır cezalar almıştır. 'Askerin karısı dul, çocukları yetimdir' derler. Tüm bu hususları dikkate alarak kararı bozmanızı talep ediyorum" diye konuştu.

Sanık Ali Cengiz Şirin'in avukatı Suat Narin de delillerin tartışılmadığını, varsayımlarla sonuca gidildiğini ileri sürerek, müvekkilinin beraatına ve tahliyesine karar verilmesini istedi. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel
title