Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması
Avukat Çetinbaş: "Yargılama yapan ve itirazları inceleyen İstanbul 10 ve 11. Ağır Ceza Mahkemeleri, tarafsızlığını güvenilirliğini yitirmiştir" "Mahkemeler, Türkiye'de bağımsızlık ve tarafsızlık konusunda yara almıştır. Bu bile tek başına bozma nedenidir"
Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli Orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.
Avukat Ramazan Bulut, 18 müvekkilinin 10'u hakkında başsavcılık tarafından beraat talep edildiğini belirterek, "Yetmez ama evetçi bir anlayışla" bu talebe katıldıklarını söyledi.
Bulut, listede ismi yer almayan avukat Ziya Kara ile savunmaya hazırlandıklarını belirterek, sanıklardan 9'unun savunmasını kendisinin yapabileceğini, diğerleri için kendisi savunma yaparsa 4 saat metinden okumak zorunda kalacağını aktardı. Bulut, heyet kabul ederse bu savunmayı özet olarak Kara'nın yapmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul ise bu düzen için günlerce çalıştıklarını belirterek, daha önceden sistemin nasıl olacağını anlattıklarını söyledi. "Öyle olursa böyle, böyle olursa şöyle diyerek heyeti baskı altına almaya çalışıyorsanız bu yanlıştır. Size savunmanın sınırlanmayacağı söylendi. İsterseniz 2 gün metin okuyun" diyen Ertuğrul, Bulut'un savunmasını istediği gibi yapabileceğini belirtti.
Bulut, yanlış anlaşılmak istemediğini ifade ederek, özür diledi ve savunmasına başladı.
-"Yurt dışında olduğu gün, seminerde dediler"
Bulut, müvekkillerinden İlkay Nerat'ın yurt dışında olmasına rağmen düzenlenen iddianamede seminere katıldığının iddia edildiğini, gerekçeli kararda buna hiç temas edilmediğini savundu.
Müvekkili İkrami Özturan'ın ise dava konusu seminere katılmadığını anlatan Bulut, seminere Beşler Güzel'in katıldığını, sunumu da Güzel'in yaptığını anımsattı. Bulut, buna karşın, Beşler Güzel hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ifade etti.
-"Balyoz davasının tek ıslak imzalı belgesidir"
Müvekkili Yüksel Gürcan'ın, jandarma yüzbaşı olduğunu, hazırladığı iddia edilen tek bir belge bulunduğunu ifade eden Bulut, müvekkilinin Bursa İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevini yürütürken, mülki amir ve belediye başkanlarıyla ilgili liste hazırladığını kabul ettiğini hatırlattı. Bulut, belgeyle ilgili "Balyoz davasının tek ıslak imzalı belgesidir. Belgenin hazırlandığı tarih 12 Eylül 2002. Dava AK Parti iktidarına karşı darbe davasıdır ama bu tarihte ortada AK Parti yoktur" görüşünü paylaştı.
Sanık Mustafa Önsel ile ilgili savunmasını da yapan Bulut, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığında görevli Önsel'in de dijital veri hazırladığının iddia edildiğini söyledi. Bulut, müvekkilinin hazırladığı öne sürülen listelerde "Bursa Valisi Oğuz Kaan Köksal, F. Gülen grubuna yakındır" şeklinde ibarelerin yer aldığını ancak Köksal'ın listelerin hazırlandığı tarihte Köksal'ın henüz vali olmadığının görüleceğini söyledi.
Bulut, "Müvekkilim listeleri hazırlarken Köksal'ın vali olacağını önceden bilmiş demek ki" dedi.
Listelerin kimler tarafından hazırlandığı gerçeğinin ortaya çıkmasını beklediklerini söyleyen Bulut, "Hazırlandığı iddia edilen listeler geçmişte Türkiye'nin anti demokratik geleneğinde olmuş listelerdir. Ama siz bunun görüş yerindeki beyanları, 'tutuklanacaklar' diye değiştirirseniz darbeye hazırlık olur. Bir kişi masasında oturmuş yüz bin kişiyi fişlemiş. Bu kadar mı kolaydır, bu kadar mı akıllıdır bu arkadaşlarımız?" şeklinde konuştu.
Diğer müvekkili Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Halil Helvacıoğlu'nun listelerde yalnızca "görevi destekler" yazdığını, bu nedenle yargılandığını savunan Bulut, "görevi destekler" yazılan diğer generaller hakkında ise dava açılmadığını ifade etti. Bulut, diğer müvekkileriyle ilgili iddiaları da kabul etmeyerek, beraatlarını istedi.
-Savunma sırası yine itiraz konusu oldu
Bulut'un savunması sırasında söz alan, duruşmalı temyiz isteyen avukatlar arasında adı bulunmayan bir avukat, tüm savunmalar bittikten sonra savunma yapıp yapamayacağını sordu. Başkan Ertuğrul'un, yapamayacağını söylemesi üzerine avukat itiraz etti. Ertuğrul, "Kastımızı farklı yorumlamayın lütfen. Duruşmalı temyiz isteyen avukatların listesi var. Duruşma istememişsiniz. Davetiyeleri duruşma isteyen avukatlara çıkardık ve onların adı listede var. Temyiz dilekçenizde duruşma istediğinize dair imzanız yok" diye konuştu.
Avukatın, ortak çalıştığı avukatın imzasının bulunduğunu, bunun yeterli olacağını belirterek, itirazını sürdürmesi üzerine Ertuğrul, "Artık bu konuda daha fazla tartışma yapılmasını istemiyorum. Bu konular aynı zamanda itiraz nedenidir. Kararımızı verdikten sonra itirazınızı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına vererek, Ceza Genel Kuruluna getirme imkanınız var" diye konuştu.
-Yürüme güçlüğü çeken avukatın talebine de ret
İstanbul'dan geldiğini, yürüme güçlüğü çektiğini ve uçağa cihazla çıkarıldığını söyleyen avukat Yağız Ali Dağlı, elindeki bastonu da heyete göstererek, savunma için 29. sırada olduğunu, 3 gündür gelip gittiğini, rahatsızlığı nedeniyle izin verilirse bugün savunma yapmak istediğini belirtti.
Başkan Ertuğrul, duruşma sırasının hangi avukatta kaldığının Yargıtay internet sitesinde de yayınlandığını hatırlattı. Ertuğurul, oradan bakarak kendisine ne zaman sıra geleceğini takip edebileceğini, buraya gelmesine gerek olmadığını söyleyerek, talebini reddetti.
-Diğer avukatlar
Daha sonra söz alan sanık Mehmet Ulutaş'ın avukatı Durgut Can, müvekkilinin hazırladığı iddia edilen CD'lerin imajları alınmadığı için delil niteliği taşımadığını savundu. Can, müvekkilinin seminere katılmadığını, suçla illiyet bağı kurulabilecek hiçbir delil olmadığını savunarak, beraatini istedi.
Sanıklar Fahri Yavuz Uras, Gürsel Çaypınar, Ender Kahya'nın avukatı Alp Çakmut da müvekkillerinin suçsuz olduğunu, mahkemede savunmalarının kısıtlandığını, delil tartışması aşamasının yapılmadığını savunarak, müvekkillerinin beraatını istedi. Çakmut, "Sayın Başkan, sayın heyet, sizden sadece adalet talep ediyoruz" diyerek savunmasını bitirdi.
Sanık Barbaros Kasar'ın müvekkili avukat Metin Çetinbaş, müvekkili hakkında beraat talebinde bulunulduğunu ancak beraat talebinin gerekçesine katılmadıklarını söyledi. Çetinbaş, şunları kaydetti:
"Bir an için Mehmet Baransu'ya sunulan bilgi belgelerin doğru olduğunu varsayalım. Ordunun kozmik odalarından alınan bu belgeler için arama kararı var mı, yok. Bir boşanma davasında çekilen birliktelik, arkadaşlık görüntüleri davada delil kabul edilmeyecek. Her şeyin doğru yapıldığını varsaysak bile Baransu'ya sunulan bilgi, belgeler hukuka uygun elde edilmemiştir. Anayasa, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri açıktır. Bunlar duruşmaya getirilemez, tartışılamaz, hükme esas alınamaz."
Dosya eklerinde kendisinin adının da bulunduğunu, sıkıyönetim mahkemesi başkanı olacağının yazıldığını belirten Çetinbaş, listelerde bin 387 subay ve astsubayın isminin geçtiğini, birçoğu hakkında soruşturma bile açılmadığını söyledi. Metin Çetinbaş, şu savunmayı yaptı:
"Yargılama yapan ve itirazları inceleyen İstanbul 10. ve 11. Ağır Ceza Mahkemeleri, tarafsızlığını güvenilirliğini yitirmiştir. Sanıklar, avukatlar ve kamuouyu nezdinde böyledir. Mahkemeler hiç olmazsa kamuoyu nezdinde tarafsızlığını garantilemek zorundadır. Yargılama yapan ve itirazları inceleyen mahkemeler, Türkiye'de bağımsızlık ve tarafsızlık konusunda yara almıştır. Bu bile tek başına bozma nedenidir." - Ankara