Balyoz'da Sona Yaklaşılıyor
İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz Davası'nda savcılar Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan esas hakkında hazırladıkları 920 sayfalık esas hakkındaki mütalaayı mahkemeye sundu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz Davası'nda savcılar Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan esas hakkında hazırladıkları 920 sayfalık esas hakkındaki mütalaayı mahkemeye sundu. Savcıların mahkemeye sunduğu mütalaada tutuklu sanık emekli orgeneral Çetin Doğan'ın 'Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek' için oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu ve bu amaçla 'Balyoz Harekat Planı' isimli bir darbe planı hazırladığı iddia edildi.
920 sayfalık mütalaada Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ve Genelkurmay eski Başkanları Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ'unda aralarında bulunduğu 31 tanığın mahkemede tanık olarak dinlenildiği hatırlatıldı. Mütalaada, "Tanıkların doğal olarak dava konusu olay hakkında görgü ve bilgilerini anlatması beklenileceği, huzurda dinlenilen tanıkların büyük çoğunluğunun en dikkatli, uzman kişiler olmasına rağmen sorulan sorulara kurumsal arkadaşlık ve halen aynı sistemin içinde bulunmanın verdiği etki sonucu kanaatlerini ve görgülerini özgürce dile getiremedikleri, böyle bir davanın ilk defa görülmesi ve birçok rütbeli kişinin sanık olması sebebiyle kararsız kaldıkları ve dosyadaki bilgi ve delillere çok da fazla katkı sağlamadıkları değerlendirilmiş, dosyada yeterli bilgi ve belge bulunduğundan başka bir tanık dinlenmesine gerek görülmemiştir" ifadelerine yer verildi. HERŞEYİN İNCE HESAPLANDIĞI İDDİA EDİLDİ
Seminerin düzenlendiği 2003 yılında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı görevinde olan tanık İlker Başbuğ'un, 2003 tarihli Kara Kuvvetleri Komutanlığı mesaj formunda imzasının bulunduğu belirtilen mütalaada, "Başbuğ'un modifiye edilmek ya da düzeltilmek için 1. Ordu Komutanlığı'na geri gönderildiğini beyan ettiği Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo'nun (OEYTS) hangi konularda düzeltileceğine dair mesaj emrinde bir açıklığın bulunmadığı hususu sorulmuştur. "Tanık Başbuğ'un 'asker olanın bunu anlayabileceği' yani 'Cumhuriyet Savcıları ve Mahkemenin anlayamayacağı' şekliyle verdiği cevap, her şeyin ince hesaplandığı, kural ve hiyerarşinin ve emirlerdeki açıklığın temel esas olduğu askerlik sistemi içerisinde anlamlandırılamamıştır" ifadelerine yer verildi.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın tanıklık ifadesindeki "05-07 Mart 2003 tarihli 1. Ordu Komutanlığının yapmış olduğu seminere ait Genel Kurmay Gözlemci Raporu'nda imzanın olması evrakın içeriğini onayladığım anlamına gelmez" sözlerine de dikkat çekilen mütalaada, "Genel askeri hiyerarşiye aykırı Türk Silahlı Kuvvetlerinin mutad seminer konuları dışında kalındığı değerlendirilmiştir" denildi.
ÇETİN DOĞAN'IN YAPILANMANIN LİDERİ OLDUĞU İDDİA EDİLDİ
Mütalaada davanın bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, "Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek' için oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu iddia edildi. Çetin Doğan'ın bu amaçla 'Balyoz Harekat Planı' isimli bir darbe planı hazırladığının iddia edildiği mütalaada şu ifadelere yer verildi:
"Bu planda planın icrası hariç diğer tüm plan, planlama ve koordinasyon çalışmalarının derhal yürürlüğe girmesi emrini verdiği, sanığın bu emrine istinaden çalışmaların derhal başladığı anlaşılmıştır." Tutuklu sanık eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in Suga Harekat Planı'nının hazırladığı iddia edilen mütalaada, "Balyoz ve Suga Harekat Planları arasında hazırlanma sürecinde zaman uyumunun gözlemlendiği, sanığın mimarı olduğu planda Yunanistan ile gerginliğin tırmandırılarak iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmek istendiği ve bu sayede hükümetin baskı altına alınmasının planlandığı, yine plan kapsamında çalışma gruplarının oluşturulduğu anlaşılmıştır" denildi. Mütalaada, "Bu haliyle sanık liderliğinde örgütlenen Suga Kuvvetleri Komutanlığı isimli yapılanmanın Çetin Doğan liderliğinde oluşturulan Balyoz sıkıyönetim komutanlığı isimli yapılanmanın önemli bir hücresi olarak faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
AMACIN DEVLET KONTROLÜNÜ ELE GEÇİRMEK OLDUĞU ÖNE SÜRÜLDÜ
Tutuklu sanık emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'nın Harp Akademileri Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, Balyoz Harekat Planı'nın hayata geçirilmesi için gereken kaos ve kargaşa ortamını hazırlamak amacıyla Oraj Hava Harekat Planı'nı yazdığı öne sürüldü. Fırtına'nın yazdığı ileri sürülen planda sıkıyönetim ilan edilmesini kolaylaştırmak amacıyla Yunanistan ile ilişkileri gerginleştirip bu sayede yürütme organının baskı altına alınmasının öngörüldüğü anlatıldı. MHP İstanbul milletvekili Emekli Korgeneral Engin Alan'ın 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nda yapılan seminere katıldığı ve katıldığı plan seminerinde Balyoz Güvenlik Harekat Planı'nda yer alan hususlarla paralel sunum yaptığı öne sürüldü. 'Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı' isimli yapılanmanın nihai amacının devlet kontrolünü ele geçirmek olduğu iddia edildi. Devlet Kontrolünü ele geçirmenin 5 aşamadan oluştuğu öne sürülen mütalaada, "Birinci aşama istihbarat faaliyetleri, İkinci aşama askeri müdahale için zemin hazırlama süreci, Üçüncü aşama askeri müdahale, dördüncü aşama Milli Mutabakat Hükümeti dönemi, beşinci aşama seçim olduğu görülmektedir" ifadelerine yer verildi.
Savcılar, mütalaanın sonuç bölümünde 250'si tutuklu 365 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan 15 ile 20'şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi. - İstanbul