Balkan Savaşları'nın 100. Yılı

Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, "Bugün neden hiç gık çıkarmadan 7 gün, 24 saat 100 bin Suriyeliye hizmet götürebildiğimizin genetik kodları Balkan Harbi'nde, Balkan geri çekilmesindedir" dedi.

Taşlı, Cermodern'de düzenlenen "100. Yılında Balkan Savaşları'nda Parlayan Hilal-i Ahmer" söyleşisinde, Balkanlar'dan geri çekiliş sırasında hayatını kaybeden 0-10 yaş grubu çocukların sayısının çok fazla olduğunu söyledi.

Binlerce çocuğun, yanlarında annesi, babası, hiç kimsesi bulunmadan göçü tek başlarına tamamlamak zorunda kaldığını dile getiren Taşlı, Balkanlar'dan göçen insanların yüzde 75'inin salgın hastalıklara uğradığını, yollarda öldüğünü, kaybolduğunu ve kaçırıldığını ifade etti.

Taşlı, şöyle devam etti:

"Bir ucu İtalya sınırlarına varan, diğer ucu İstanbul'da tamamlanan Balkanlar'dan geri çekilmenin, Balkanları, yurtları, haneleri, ocakları, çocukları, gelinleri kaybetmenin büyük dramı. O zor dönemde, bize bu kimliği verenler, bu değerleri paylaşanlar, gücümüzün esas kaynağı atalarımız, Osmanlı Hilal-i Ahmeri, Türk Kızılayı, tarihi bir rol üstlendi.

Bugün neden hiç gık çıkarmadan 7 gün, 24 saat 100 bin Suriyeliye hizmet götürebildiğimizin genetik kodları Balkan Harbi'nde, Balkan geri çekilmesindedir. Neden hala 100 bin Ermeni kardeşimizin İstanbul'a sığındığının, neden Somali için dertlendiğimizin, her şeyin kaynağı, Osmanlı, atalarımız, Hilal-i Ahmer kurulurken koyulan birinci harçtaki besmele, insani değerlerdir."

-"Anadolu onların da yurdu"-

İnsanların Hilal-i Ahmer'de kendilerini, varoluş sebebini bulduklarını belirten Taşlı, "Balkan Harbi'nde Hilal-i Ahmer tüm bu değerlerle sanmayın ki sadece Türklere hizmet etmiştir. Sadece Türkler göç etmedi. Arnavutlar, Bulgarlar, Boşnaklar, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, herkes geri çekildi. Böyle bir tarih yaşadık" dedi.

Balkan Harbi'nin çok büyük sırlar, anlamlar yüklü olduğunu anlatan Taşlı,

"Suriyeliler neden Türkiye'ye geldi, bu kadar bizim neler yaptığımız yalan yanlış anlatılan Ermeni kardeşlerimiz hala neden İstanbul'a geliyor sorusunun sırrı Balkan Harbi'nde yatmaktadır. Çünkü istesek de istemesek de bu topraklarda onların da hakkı var. Burası imparatorluğun kalbi. Anadolu onların da yurdu, hepimizin yurdu. Buraya gelecekler, nereye gidebilirler" diye konuştu.

Balkanlar'dan geri çekilenlerin bugün Anadolu'da nüfusun önemli kısmını oluşturduğunu ifade eden Taşlı, "Büyük bir haksızlık, talihsizlikti. Çünkü o insanların yurdu orasıydı, Türk de olsa Arap da olsa yurdu Balkanlar'dı. Bugün ABD'nin toplam tarihinin en az iki katı kadar orada yaşamışlardı. Bu acımasız katliamlarla insanların vatanından, yurdundan, yarınından sürülme olayıdır" dedi.

Taşlı, Hilal-i Ahmer'in 1910'lu yıllarda acı çeken bu insanlara büyük Kızılaycılık hizmetleri ulaştırdığını kaydetti.

-"Hayata dört elle sarılmasına yardımcı oldu"-

ODTÜ Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seçil Karal Akgün de Balkan Savaşları'nda büyük acılar yaşandığını, gençlerin bu olayı daha iyi öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Balkan mağduru ailelerin çocuklarına kin, öç, düşmanlık hislerinin ekilmediğini ifade eden Akgün, "Bunun yaraları sarılmaya çalışılmış, Hilal-i Ahmer de bu kuruluşlardan birisi olmuş. Hilal-i Ahmer, savaş mağdurlarını yeni bir mekana yerleştirmek, onlara iş, AŞ bulmak, hayata dört elle sarılmalarına yardımcı olmak gibi çok önemli işler üstleniyor" diye konuştu.

Türkiye'ye göçle gelen insanların mal, mülk, iş sahibi olduklarını anlatan Akgün, şunları kaydetti:

"Bu kişiler, ülkelerinde açlık çekmemişken bir lokma ekmeğe muhtaç hale geliyorlar ve bunu birilerinden bekliyorlar. Göçmenlerin büyük çoğunluğu kadın, yanlarında çocuklarıyla geliyorlar, erkekleri ölmüş ya da çarpışıyor. İşte Hilal-i Ahmer Kadınlar Merkezi, hemen ardından kurulan sanatevi, o kadınların hayata tutunabilmelerine, ayakları üzerinde durabilmelerine de yardımcı oluyor."

Programda, Türk Kızılayı Arşiv Yönetimi Bölümü'nden Hande Uzun Külcü de Kızılay'ın arşivindeki dokümanlardan örnekler sundu.

Daha sonra, "Dr. Besim Ömer'in Koleksiyonundan Balkan Savaşları ve Hilal-i Ahmer Sergisi" izlenime açıldı.

Muhabir: Esra Altınmakas

Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA