Balıkesir DSP Lideri Türker, Hükümeti ve CHP'yi Eleştirdi -1

DSP Genel Başkanı Masum Türker, basın toplantısında CHP'yi 'Merkez Türkiye' projesi yüzünden eleştirdi. Hükümete de yüklenen Türker, seçimlerin ertelenmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye kara savaşı açmaması dileğiyle her gece dua ettiğini söyledi. Balıkesir'e gelen DSP Genel Başkanı Masum Türker, milletvekili adaylarıyla birlikte, partisinin İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Genel seçimlerin ülkenin gelecek 50 yılını tayin edeceğini söyleyen DSP lideri Türker, "Eğer gelirler politikası düzeltilmezse; Türkiye'de çalışanların başkaldırı içinde olacaklarını belirtmiştik. Bu başkaldırının da ilk işaretini Bursa'da otomotiv sektöründe gördük. Dalga dalga bütün Türkiye'ye yayılmaya başladı. Bu tespitimiz ve asgari ücretin en az 2 bin lira, emekli maaşının en az 2 bin 600 lira olması söylemimizi o kadar çok dillendirdik ki medyada üstü örtülse bile o kadar çok dile geldi ki, nihayet Başbakan'ı dize getirdik. Bugün sizlerle Başbakan'ı dize getirmiş bir partinin genel başkanı olarak konuşuyorum. Çünkü Başbakan dün yaptığı açıklamada işçi sendikalarıyla yaptığı görüşmeler sonrası kamu çalışanlarına vereceği zammı yükseltmek zorunda kaldı. İşçilere ödenmesi gereken para eğer 2 bin 150 liranın altındaysa, 100 lira zam verip 2 bin 250 liraya çıkarmayı kabul etti. Ayrıca seyyanen 500 lira zam vereceğini kamudaki işçiler için kabul etti" dedi.

"CHP'YE GİDEN HER OY AKP'YE GİDECEKTİR"

AK Parti'nin tek başına iktidara gelemeyeceğini ve AK Parti ile CHP'nin koalisyona göz kırptığını öne süren "Bu koalisyonun çöpçatanı ise Kemal Derviş'tir" diyen Türker, şunları söyledi:

"Seçimler için şu ana kadar yapılan tespitler, Cumhurbaşkanın elindeki tespitler şunu gösteriyor ve diyor ki; AKP tek başına iktidar olamayacak. AKP'nin tek başına iktidar olmama durumunu cumhurbaşkanlığına yakınlığıyla bilinen, açıklamalarıyla adeta sözcüsü olan Binali Yıldırım, 'Koalisyon yok, azınlık hükümeti kurulacak ve erken seçime gidilecek' söylemiyle doğruluyor. Ardından koalisyon kurulması için hemen ilgililer devreye girdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçim bildirgesinde olmamasına rağmen; Lozan'da İsmet Paşa'nın reddettiği, kentlere kapitülasyon ve imtiyaz tanıyan yapının daha ileri düzeyde olanı 'Merkez Türkiye' adıyla kiralık şehir projesini devreye soktu. Dikkat edin bu kiralık şehir projesi devreye girer girmez, Başbakan çıktı 'Bu benim kitabımda vardı' dedi. Böylelikle bize büyük koalisyona AKP ve CHP tarafından göz kırpıldığı görüldü. Bu koalisyonun çöpçatanı da Kemal Derviş'tir. Eğer bu gerçekleşirse, bu iki partiye de Kemal Derviş hayırlı olsun. Çünkü bu Kemal Derviş hatasını biz yaşadık. Çağırdık, partimizi ikiye böldü. Türkiye'nin AKP iktidarının eline geçmesini de sağlayan o projenin birinci sahibidir. Şimdi o proje büyük koalisyon olarak ortaya konuldu. Bu dalga dalga Türkiye'ye yayılınca Sayın Kılıçdaroğlu, 'Böyle bir koalisyon yok' dedi. Ama onun genel sekreteri bunu aylar evvel açıkladı. Herkesin önünde Kemal Derviş, milletvekilliğini reddederken, sosyal demokratların olacağı hükümette bakanlık kabul edeceğini söyledi. Ardından Mehmet Bekaroğlu Güneydoğu Anadolu'nun isteklerini yerine getirebilecek, barış adı altında bölünmeye yol açacak konunun ancak büyük koalisyon, yani AKP-CHP koalisyonuyla gerçekleşebileceğini söyledi. Bunu şimdi neden inkar ediyorlar? Çünkü foyaları meydana çıkmaya başladı. Ben buradan sesleniyorum; CHP'ye giden her oy AKP'ye gidecektir."

'MERKEZ TÜRKİYE' PROJESİNE ELEŞTİRİ

CHP'nin Merkez Türkiye' projesini de eleştiren DSP lideri Türker, "Demokratik Sol Parti'nin parlamentoya girmesi hem Türkiye'nin hem de Atatürkçülüğün sigortasıdır. Aynı zamanda CHP'nin sigortasıdır. DSP'nin bulunacağı parlamentoda Türkiye'yi bölecek kiralık şehir projesine asla izin vermeyeceğiz. Diyecekler ki burada 2 milyon 200 bin kişiye iş bulunacak. O işçiler Türk işçisi değildir. Şehrin nüfusunu 3 milyon öngörüyorlar. Bu 2 milyon 200 bin kişi hayatı boyunca bekar mı kalacak? 3 milyonluk nüfusun 2 milyon 200 bin kişisi işçiyse gerisini siz kendiniz düşünün. Tarihimizde Kıbrıs'ı İngilizlere kiraladık, Kıbrıs bizden gitti. Bu proje Kıbrıs'ın kiralanmasının modern projesidir. Çinliler Hong Kong'u İngilizlere kiraladılar, ancak şimdi yavaş yavaş geriye alabiliyorlar. Bu nedenle Türkiye'nin bölünmemesi için, Türkiye'de diktatörlüğün daha hakim kılınmaması için sigorta olarak Demokratik Sol Parti'nin parlamentoda mutlaka bulunması gerekiyor. Bizim varlığımızdan rahatsız olanlar, önce 4 partinin parlamentoda olacağını medyada pompaladılar. Şimdi de 5-6 partinin olma olasılığını görünce başka partileri öne çıkartıyorlar" dedi.

"TIRLARDA ALTIN TAŞINIYORDU" İDDASI

MİT TIR'larına değinen ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik soruşturmayı eleştiren Türker; şunları söyledi:

"Aslında bu TIR'ların MİT'le ilişkisi yoktur. Bu TIR'ların MİT'le ilişkisi olduğunu söyleyenler kendi suçlarının ortaya çıkmasından korkanlardır. Çünkü bu TIR'larda silah, silahların altında IŞİD'e verilmek üzere dolarlar, dolarların altında da IŞİD'ın o dolarlar karşılığında İran'a taşıyacağı altınlar vardır. Yoksa; eğer devlete ait kuruma ilgili olduğunu gösterirseniz ne savcılık bir işlem yapar ne de onları çeviren jandarma ya da polis. Ama o silahların biraz daha altına bakılıp dolarlar, altınlar ortaya çıkarsa onların hesabını veremeyecekleri için olayı hep silah vardı şeklinde gösteriyorlar. Bu Cumhuriyet Gazetesi'nin yaptığı yayın için de Başbakan gafil avlanmıştır, yapılmayacak hatayı yapmıştır. Bu silahların Türkmenlere gideceğini söylemiştir. Bu bile uluslararası suçtur. Başka bir ülkenin iç işlerine karışma işidir. Ama çok iyi biliyoruz ki silahlar Türkmenlere gitmemiştir. Çünkü o Türkmenler sürekli Suriye'de korumasız olduklarını dile getirmektedirler. Süleyman Şah Türbesi taşınırken, bu bölgede bulunmasının nedeni olan Türkmenleri yalnız bırakmıştır. Yapılan hatayı, bu gafleti cumhurbaşkanı fark edince 'böyle bir şey yoktur' diye açıklama yaptı. Çünkü Türkiye'nin zor duruma düşeceğini anladılar. Cumhuriyet Gazetesi'nin yaptığı bu haber, aslında yılın gazetecilik haberidir. Kimse kimseyi suçlamasın. Türkiye'de artık baskıya, otoriteye karşı başkaldırının zamanı gelmiştir. Halkın başkaldırı zamanı 7 Haziran'da sandık başında olacaktır. Bir tek endişemiz var. Bu büyük koalisyon uğruna oyların sandık başında anlaşmalı olarak ortadan kaldırılması ihtimali var. Ben sandık başındaki insanların milli duygularla hareket etmesini, dürüstlükle hareket edip halkını korumalarını ve o sandıktan çıkan oyların gerçek sahiplerini saptamalarını bekliyorum."

BANK ASYA DEĞERLENDİRMESİ

Bank Asya ile ilgili yapılan işlemlere değinen Türker, " Türkiye'de bu olay dolarizasyonu hızlandıracaktır. İnsanlar paralarını bankada tutmaktan korkacaklardır. Bankaya yatırmadıkları paralarını değer kaybetmesin diye yabancı para birimine yavaş yavaş çevirmeye başlayacaklardır. Bank Asya'ya olayının bir cemaate yakınlığı dolayısıyla, o cemaate yakın olan işadamlarına gözdağı verme düşüncesini güttüğünü hepimiz biliyoruz. Bu olay yalnız bir cemaate gözdağı vermek olayı değildir. Tasarruf sahiplerini tedirgin etmektir. Türkiye'de diğer milli bankaların, bize de bir gün aynı şekilde davranılır korkusuyla yabancı ortak arayışına gitmelerini hızlandıracak bir olaydır" dedi.

"SURİYE'YE SAVAŞ AÇILIRSA FELAKET OLUR"

Cumhurbaşkanının öfkeli ve endişeli olmasının nedenini seçimden tek başına iktidar çıkamayacak ollarına bağlayan Türker, "Bank Asya'dan önce dedi ki, muhalefet eden bütün yayınları kontrol altına alın. ve hedefine Hürriyet Gazetesi'ni aldı. Hürriyet Gazetesi'ni hedefine almasını doğru bulmadığımızı, bir cumhurbaşkanına yakışmadığını bir diplomatik dille de ne demek istediğimi belirtmek istiyorum. Çünkü bize cumhurbaşkanlarına başka sıfatlar yakıştırmak yakışmaz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı'nın, AK Parti tek başına iktidara gelemezse erken seçim kararı verebileceğini, bu durumda partinin başına geri döneceğini iddia eden Türker, "İşte O erken seçime gitme kararı verdiği zaman Türkiye bir cumhurbaşkanı arayışına girecektir. Büyük ihtimalle cumhurbaşkanı istifa edecek. AK Partiyi tekrar kazandırabilmek için milletle yarışabilmek için inatlaşacak. AK Parti'nin başında seçim yapacaktır. Ben buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum; bence bunu hemen yapın. Halkın 12 yılın sonrasını nasıl değerlendirdiğini şimdi son noktada görme imkanı bulursunuz. Bank Asya bu bağlamda olan bir olaydır. Allah bu altı gün içinde Türkiye'yi cumhurbaşkanının yanlış kararlarından ve gazabından, AK Parti'nin yanlış kararlarından korusun. Çünkü bu Bank Asya kararından daha tehlikeli karar; altı gün içinde seçimin yapılmasını durdurabilmek için Suriye'ye kara savaşı açılırsa, asıl felaket o zaman başlar. Ben her akşam yatmadan önce Allah'ım delilik yapıp bir savaş açmasınlar, bir hafta daha beklesinler diye dua ediyorum" dedi. Türker, partilileriyle bir süre görüştükten sonra seçim otobüsüyle şehir turu atıp Edremit'e gitti.