Bakanlar, Yıldırım, Şimşek ve Eker İftarda Bir Araya Geldi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım: "GAP için bakanlık olarak 10 yılda harcadığımız para tam 8 milyar lira" "Bir ülke için en önemli konu istikrardır, güvendir" "BDP'nin de bu güne kadar olduğu gibi ve bundan sonra da aynı sağduyu içerisinde sürecin zarar görmemesi için gerekli katkıyı sürdürmesi gerekiyor"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vatandaşlarla iftar yemeğinde buluştu.
Diyarbakır Havalimanı yeni terminal binasının temel atma töreninden sonra Diyarbakır Genç İş Adamları Derneği'nin (DİGİAD) Beylerbeyi Garden'da beşincisini düzenledikleri iftarında konuşan Yıldırım, Türkiye'de hava yolunu halkın hava yolu yapacaklarını, 25 hava limanınından 51 hava limanına ulaştıklarını, bugün 65 milyon insanın uçtuğunu söyledi.
Diyarbakır hava limanının eski haline de değinin Yıldırım, yolcuların uçağa erişmek için adeta gümrük kapısından geçer gibi dikenli tellerin arkasında beklediklerini bildiklerini bugün ise çok güzel, modern bir terminali Diyarbakır'a kazandırdıklarını belirtti.
Yatırım yaparken karşılaştıkları zorlukları açıklayan Yıldırım, "Büyük dirençlerle karşılaştık, nerede bir yol başlasak, nerede bir hava alanı başlasak hep tehditler aldık. Makineler yakıldı, şantiyeler basıldı. Ama biz yılmadık. Çünkü ülkemize güveniyor, insanımıza inanıyorduk. İnsanı yüceltki devlet yücelsin. Osmanlı'nın 600 asırlık hükümranlığının esasını teşkil eden böyle bir ilkeyle yola çıktık. Diyarbakır'da 80 yıl boyunca yapılan bölünmüş yol miktarı sadece 45 kilometre, 10 yılda bu miktar üzerine 328 kilometre ilave yaptık. Toplam bölünmüş yol miktarımız 373 kilometreye ulaştı" diye konuştu.
Yıldırım, şunları söyledi:
"GAP için bakanlık olarak 10 yılda harcadığımız para tam 8 milyar liradır. Neye harcadık bu paraları yollara harcadık, demir yollarına, hava limanlarına, alt yapıya ve iletişime harcadık. Yani Diyarbakır'ın geleceğine yatırım yaptık. Türkiye'nin geleceğine yatırım yaptık. Yatırımcı için en önemli husus yoldur, iletişimdir. 2012 yılı sonu itibarıyla GAP bölgesine yaptığımız yatırım tutarı 48 katrilyona (milyar) ulaştı. Bu nakdi gerçekleşmenin yüzde 95'i demektir. 10 tane hidroelektirik santrali tamamlandı. ve 2012 sonu itibariyle de 375 milyar kilovatsaat enerji üretildi. Bu enerjinin parasal tutarı 40 milyar Türk Lirası'dır. Yani bu bölge Türk ekonomisine, Türkiye'nin milli gelirine ürettiği enerjiyle 40 milyar destek sağlıyor"
Çözüm süreci
Çözüm sürecinin getirdiği olumlu havaya değinen Yıldırım, "Bir ülke için en önemli konu istikrardır güvendir. Ülkede istikrarlı olduğu zaman, güvenli olduğu zaman, güçlü siyasi irade olduğu zaman kalkınmasını sürdürüyor. 1992-2002 yılları arasında Türkiye sadece yüzde 45 büyüdü. Ama Türkiye 2003-2012 arasındaki 10 yıllık dönemde tamı tamına 3 kat büyüdü. Yüzde 300 büyüdü. AK Parti iktidarının, güvenin ve istikrarın farkı budur. Şimdi artık yeni bir döneme giriyoruz. Onun için birbirimizin farklılıklarını değil, ortak yönlerini ön plana çıkaracağız. Ayrılıklarımızı değil, kardeşliğimizi ön plana çıkaracağız. Bir olacağız, beraber olacağız, ülkemiz hakkında, milletimiz hakkında ekilmeye çalışılan nifak tohumlarına izin vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili çok büyük bir siyasi irade kullandığına ve mart ayından itibaren aktif olarak sürecin işlendiğine işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ama bazıları boş durmuyor. Şehitler yok diye, hayatını kaybeden insanlarımız yok diye bundan rahatsız olanlar var. Bunun için de ara ara çeşitli vesilelerle ortalığı karıştırmaya çalışanlar var. Bunları da biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz, özellikle bu bölge Türkiye'nin geneli ama damdan düşen sorunları en iyi şekilde, en derin şekilde yaşayan bu bölge barışın, güvenliğin, kardeşliğin ne olduğunu herkesten daha iyi biliyor. Onun için de bu sürece bir zarar gelmemesi için azami dikkati gösteriyorsunuz. Bunun için size şükranlarımızı sunuyoruz. Ama bir şeyi de akılda tutmamız lazım. Bu hepimizin ortak geleceği, bu sürecin diğer tarafı terör örgütü adına konuşanlar ve siyasi partimiz BDP'nin de bu güne kadar olduğu gibi ve bundan sonra da aynı sağduyu içerisinde sürecin zarar görmemesi için gerekli katkıyı sürdürmesi gerekiyor. Bunu da sürdüreceğine inanıyoruz"
- Diyarbakır