Bakan Yılmaz: "Tam Bağımsızlık İçin Mutlaka Nitelikli Bilgiye Sahip Olmak Lazım"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Ekonomiyi bir yere taşımak mı istiyorsunuz mutlaka eğitim şart. Demokrasiyi geliştirmek mi istiyorsunuz mutlaka eğitim şart. Ülkemizin her alanında hedeflerine ulaşabilmesi ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkündür. Tam bağımsızlık için mutlaka nitelikli bilgiye sahip olmak lazım." dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Maltepe Üniversitesi Kültür Merkezi Dr. Reşit Galip Konferans Salonu'nda düzenlenen Kafkasya Üniversiteler Birliği 7. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Yılmaz, burada Maltepe Üniversitesi tarafından "fahri doktora" unvanı takdim edilen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ı tebrik etti.

Bakan Arslan'ın ülkenin gurur tesislerinin birçoğunda bürokrat ya da bakan olarak emeği bulunduğu belirten Yılmaz, "Bu eserler arasında Marmaray, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Büyük İstanbul Havaalanı, 1915 Çanakkale köprüsü var. Daha birçok eser sayılabilir. Sadece bu eserlerden biri bile fahri doktora unvanı verilmesi için yeterli diye düşünüyorum. Bu unvanın bakanımıza verilmesine karar veren rektör ve üniversite senatosuna teşekkür ediyorum. Marifet iltifata tabidir. 'Su yatağını, hak yerini bulur' derler bu doktora yerini bulmuştur. Sayın Bakan'ı tebrik ediyorum." diye konuştu.

Eğitimin ülkenin bilgi ekonomisine geçişi için de demokrasinin gelişmesi için de olmazsa olmaz unsur olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"Ekonomiyi bir yere taşımak mı istiyorsunuz mutlaka eğitim şart. Demokrasiyi geliştirmek mi istiyorsunuz mutlaka eğitim şart. Ülkemizin her alanında hedeflerine ulaşabilmesi ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkündür. Tam bağımsızlık için de mutlaka nitelikli bilgiye sahip olmak lazım. Nitelikli bilgiyi ürüne dönüştürecek bilim adamına da sahip olmak lazım. Nitelikli bilgiye sahip değilseniz tam bağımsızlıktan bahsedemezsiniz. Hem nitelikli bilgiyi üretecek hem de nitelikli bilim adamlarını yetiştirecek yerler de üniversitelerimizdir. Bilimsel ve teknolojik alanda gerçekleştirilecek yenilik ve başarılar ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasını ve sosyo-ekonomik gelişmesinin de anahtarı olacaktır."

"Yüksek öğretime erişim ve yüksek öğretim okullaşma oranını arttırdık"

Uluslararası alanda rekabetçi bir yüksek öğrenim sistemine sahip olmak istediklerini bu amaçla üniversitelere ayırdıkları kaynakları arttırdıklarını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

"2018 yılında yüksek öğrenim kurulu ve üniversitelerimiz için 27 milyar 760 milyonun üzerinde bir kaynak ayırdık. Toplam eğitim içindeki oranı yüzde 20'den fazladır. Bugün itibarıyla yüksek öğretim kurulu çatısı altında 112'si devlet 68'si vakıf üniversitesi 5'i de vakıf meslek yüksek okulu olmak üzere toplam 185 yüksek öğretim kurumumuz vardır. Buna Milli Savunma Üniversitesi'ni bir de özel statüde olan Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ni eklediğimizde Türkiye'de üniversite sayısı 187'ye çıkar. Öğrenci sayımız 7 milyonun üzerinde. Nereden nereye geldiğimizi görmek için 2002'deki öğrenci sayımıza baktığımızda 1 milyon 600 bindi. Yüksek öğretime erişim ve yüksek öğretim okullaşma oranını arttırdık. 2002 yılında yüzde 14'tü. Yüksek öğrenimde okullaşma oranı bugün ise yüzde 42. Erkeklerde yüksek öğretimde okullaşma oranı yüzde 40 kadınlarda ise yüzde 44'tür. Bu okullaşma oranıyla yüksek öğretimde en fazla okullaşma oranına sahip ülke Türkiye'dir."

Bakan Yılmaz, yüksek öğretim sisteminde yaşanan büyüme sürecinin nitelik ve kalite bakımından da yaşanması için kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu görevlerini koordine etmek için Yükseköğretim Kalite Kurulu'nu kurduklarını söyledi.

Üniversitelerin bütün alanlarda faaliyet gösterirken bir alanda öne çıkmasını istediklerini kaydeden Yılmaz, "Üniversitelerimizin her biri farklı alanlarda ihtisaslaşmalıdır. Her üniversitemiz farklı değer üretmeli ve ürettiği değerle diğer üniversitelerden farklılaşmalıdır. Bu amaçla misyon farklılaşmasını ve ihtisaslaşma projesi hayata geçirildi. Bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması projesinin pilot yüksek öğretim kurumları olarak da Bingöl, Burdur Mehmet Akif Üniversitesi, Düzce, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi ve Uşak Üniversiteleri seçildi. Misyon farklılaşması çalışmasının bir sonraki aşaması araştırma üniversiteleridir. 5 üniversiteyi de aday araştırma üniversitesi olarak belirledik." ifadelerini kullandı.

Üniversitelerde kaliteyi arttırmak için birçok yapısal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini vurgulayan Yılmaz, "2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yapılan değişiklikle kalite odaklı dönüşüm süreci başlatıldı. Yapılan yasal değişikliklerle eğitim programları danışma kurulu kuruldu. Bundan sonra da yüksek öğretimde kaliteyi arttırmak için gereken çalışmalara devam edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.