Bakan Yılmaz: Biz Mağdurun, Mazlumun Yanındayız (2)

Chp MİLLETVEKİLİ İLE ATIŞTI

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Koyulhisar programının ardından Doğanşar ilçesine geçerek 49'uncusu düzenlenen Ahmet Ayık Karakucak Güreşleri ve Bal Festivaline katıldı. Bakan Yılmaz daha sonra İmranlı İlçesi Kültür, Sanat ve Kızılırmak Bal Festivaline katıldı. Buradaki programda Bakan Yılmaz ile CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir arasında konuşma polemiği yaşandı.

CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir, festivaldeki konuşmasında, 2 dönemdir mecliste bulunduğunu ve programdaki en tecrübeli milletvekili olduğunu belirterek, "Bir önceki festivaldeki konuşmamda eğer bir ülkede birlik ve beraberliğimizi sağlamamazsak o ülkede bir arada yaşamanan barışı sağlamanın imkansız olduğunu ifade ettim. Üreten insanlar emeğinin karşılığını alamazlar ise o ülkede birlikteliği ve beraberliği sağlamak zordur dedim. Bir ülkede birlikteliği barışı sağlamanın başkaca koşulları var. Önce devlet, devleti yönetenler ülkedeki bütün yurttaşlara karşı eşit mesafede davranması gerekiyor dedim. Devlete eleman alırken de, köye hizmet götürürken de eşitliği adeleti elden kaçırmamak gerekiyor dedim. Bu söylediğim kelimelerde bir eksikliğimin olduğunu asla kabul etmiyorum. Bir şey daha söyledim. Birlikteliği ve barışı sağlamanın yolu ve devletin en asli görevi adeleti eşit dağıtmaktır. Eğer iktidarı nazik bir dil ile eleştiren demokratik taleplerini söyleyen yurttaşlarımız, yani eleştiren herkes vatan haini ilan edilirde mahkemeler önüne çıkarılarsa, evet sayın başbakan sen yüzde 50 oy aldın. Hepimizin başbakanısın, bu ülkede benim nasıl yiyip içeceğime, nasıl oturup kalkacağıma, kaç çocuk doğuracağıma karışmaya hakkın yok diyenleri polisle, panzer ile susturmaya çalışırsan o ülkede barışı sağlamak mümkün olmaz. Suriye'de Mısır'da müslümanların bir biriyle kavga ettiğini, mezhep kavgasına dönüştüğünü, bu kötü gidişata bizde dur demezsek barışı ve kardeşliği sağlayamazsak, Allah korusun orada yaşananlar bizim ülkemizde yaşanabilirdi. Bir ülkede yüzde 50 bir meydanda diğer yüzde 50 öbür meydanda toplanırsa insanlar bir birine düşürülür ise o ülkede barış olmaz dedim. Benim yüzde 50'im senin yüzde 50'in diyen yöneticilerimiz olur ise o ülkede barış olmaz dedim. Eksikleri ve noksanları söylemek bizim en doğal hakkımız. Ben bölücülük yapmadım. Sayın bakanımız bana 'Bölücülüğü siz yapıyorsunuz' dedi. Şimdi bu günlerde 15 CHP milletvekilii MİT tarafından fişleniyor. Bu meydandan açıkça söylüyorum. Benim alnım açık yüzüm ak" dedi.

BAKAN CEVAP VERDİ

CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir'den sonra söz alan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise, "Yapmak kolay yıkmak zor. Dolayısıyla biz yapan olacağız. Yıkan değil. Biz hep güzeli gördük. Eksiği görmedik. Malik abi söyledi, aynı şeyi bende söylemek istiyorum. Allah ağzımızın tadını bozmasın. Toplumları yönetmek adalet ile hizmet ile olur. Yüzde 50'inin oyunu aldık. Yüzde 100'üne hizmet götürüyoruz. Bundan kimsenin şüphesi var mı. Milletvekili çıkarmadığımız yerlere de hizmet götürüyoruz. Biz hizmet götürürken ne kimsenin inancına, ne de dinine, ne de ırkına ne de mezhepine bakıyoruz. Allah için herkes elini vicanına koysun. Hangi noktadan hangi noktaya geldiğimizi bilmek lazım. Önceden cenazeleriniz hastanelerde rehin kalırdı. Şimdi var mı cenazesi hastanede rehin kalan. Özgürlükler kimin zamamın da yükseldi. Şimdi zazaca seçme derste var. Kürtçe seçme derste var. Süryanice seçme derste var. İsteyen seçer. Başka dili kullananları ayırdılar. Biz bütünleştirdik. Kuran kurslarını kapattılar. Bir çoklarını üniversiteye almadılar. Okullardan çıkardılar. Meclise dahi almadılar. Sorarım kim ayrımcı kim bütünleştirici. Elinizi vicdanınıza koyun. Biz milleti zengin kıldık. Çok şey yaptık. Ama her şeyi yaptık demiyoruz. Eksiklerimizde var. 2007'den bu güne kadar 4.2 milyon kişiye iş sağladık. 2014-2018 arasında da 4 milyon insana daha iş sağlayacağız. Yeter mi yetmez. Bir olursak beraber olursak herkesin evi olacak barkı olacak. İşi olacak aşı olacak. Hiç kimse ayrımcılığı tahammül tutulmayacak. İnsanı borçtan kurtaracaksın. Borçlu adam yürüyemez. Başı eğik olur. Bilin ki devletler de böyledir. 2002'de biz geldiğimizde IMF'ye bu ülkenin borcu 23.5 milyar dolardı. Bizden öncekiler aldılar. Çar çur ettiler. Biz borcumuzu ödedik. Borcumuzu ödemekle de kalkmadık. Dünya ya yardım eden ülke haline geldik" dedi.

76 MİLYONUN ORTAK ÜLKESİ

Türkiye'nin dış komşularına da kucak açtığını, Suriye örneğinde olduğu gibi sığınanları bağrına bastığını belirten Bakan Yılmaz, "100 binin üzerinde konteyner kentlerde yaşayanlar var. 300 bine yakında pasaportlu olup da şehir merkezlerinde yaşayanlar var. Bu coğrafya herkesin baba vatanıdır. Hiç kimsenin diğerinden bir üstünlüğü imtiyazı yoktur. Buraya kim gelir ise birinci sınıf vatandaş olur. Biz kapıları kapatamayız. Bu bize yakışmaz. Komşunuzda yangın olurken evinizin kapısını kapatıp siz içeride rahat oturamazsınız. Otursanız bile vicdanınız rahat bırakmaz. Yer yüzünde kim olur ise olsun. Bir mazlum bir mağdur varsa onun sesi biz oluruz. Sığınacak bir kapısı Türkiye olur. Sonuna kadar açtık. Bundan sonrada açacağız. 2018 yılında kişi başına düşen geliri 16 bin dolara çıkaracağız. Milli gelir ise 1.3 trilyon dolara çıkaracağız. Bunun bana faydası nedir demeyin. Size yapılan yardımlar milli gelirden yapıyor. Milli gelirin artması her vatandaşın refahının artması demektir. Bizleri eleştiren televizyonlar var. Yok diye bilirmisiniz diyemezsiniz. Sadece hükümeti eleştirmek için çıkan gazeteler var. Biz bir olacağız birlik olacağız. Bu ülke 76 milyonun ortak ülkesidir. Hiç bir vatandaşın diğerinden de üstünlüğü yoktur. Hiç kimsenin imtiyazı da yoktur. Herkes bu Cumhuriyette eşit vatandaşıdır. Hiç kimsenin diğerine ya sev ya terk et demeye de hakkı yoktur. ya taraf ol yada bertaraf ol deme hakkı yoktur. Herkes bu Cumhuriyete, bu Türkiye'de eşit vatandaş olarak hür olarak şiddete bulaşmadan, başkasını hak hukukunu tehlikeye koymadan saldırmadan zarar vermeden bir olarak beraber olarak yaşayacaktır. Seçimler geldiği zaman kim ak kim kara, kim doğru kim yanlış ayırt eder verir. Biz ona güveniyoruz" diye konuştu.