Bakan Varank: "Koca İslam Coğrafyasına Karşı Sorumluluğumuz Var"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Tehditle, şantajla, baskıyla milletimizden oy toplama dönemi artık sona erdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Tehditle, şantajla, baskıyla milletimizden oy toplama dönemi artık sona erdi. Devletimiz tüm gücüyle milletinin yanında. Hiçbir çapulcuya göz açtırmayız. Bitlis'i, diğer şehirlerimizi, bölge insanımızı asla Kandil'den atananların insafına terk etmeyeceğiz" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank partisinin seçim çalışmalarına destek vermek amacıyla Bitlis'e geldi. Bakan Varank, kent merkezinde esnafı ziyaret etti. Programı takip eden basın mensuplarına ve beraberindekilere tatlı ikram eden Varank, vatandaşlarla kahvede çay içti, taleplerini dinledi. Ulu Camii'nde akşam namazının ardından Varank, Bitlis Polisevi'nde kanaat önderleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Son bir kaç haftadır bölgede yoğun ziyaretler gerçekleştirdiklerini, illerde vatandaşlarla bir araya geldiklerini aktaran Varank, bu toprakların ilimin, irfanın, gönül dünyalarına ışık olmuş mübarek zatların memleketi olduğunu söyledi. Bakan Varank, "Dünyaya nam salmış ariflerin, evliyaların şehri. Burası Mevlana Abdurrahim-i Bitlisi'yi, Müştak Baba'yı, Pir Muhammed Küfrevi hazretlerini, Said-i Nursi'yi, Mevlana İdris-i Bitlisi'yi çıkarmış mübarek topraklardır. Fahrettin Ahlati gibi çağının ötesinde işler yapan bir astronomu çıkarmış topraklardır. Böyle şahsiyetleri yetiştirmiş, İhlasiye, Nuhiye, Şerefiye, Yusufiye Medresesi gibi birçok medresesiyle güçlü bir ilim geleneğine sahip Bitlis'e üniversiteyi de 2007 yılında biz kazandırdık. Bizim en büyük zenginliğimiz bize devrolunan bu mirastır. Üzerinde yaşadığımız toprakları basit bir kara parçası, tarihimizi basit bir maziden ibaret sanırsak, işte o zaman kaybederiz" dedi.
"KOCA İSLAM COĞRAFYASINA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Yeni Zelanda saldırısına Varank, "İşte bakın Yeni Zelanda'da dün Müslüman kardeşlerimizi katleden o teröristlerin, dünyanın bir ucundan bizim ülkemize yönelik tehditlerini bir aklınıza getirin. Saldırıda kullandıkları silahın üstünde bile 1389'da 1. Kosova Savaşı'nda Sultan Murat'ı şehit eden Sırp katilin adı yazıyor. Türkleri boğazın öte yanına kovmaktan, minareleri yıkmaktan, Cumhurbaşkanımızı öldürmekten, Ayasofya'yi geri almaktan bahsediyorlar. Bizim bu durum karşısında, şu topraklarda bin yıldır ezan-ı Muhammedi sesinin altında yaşayan Müslümanlar olarak silkelenmemiz gerekiyor. Tarihimize, sahip olduğumuz değerlere sıkı sıkıya sarılmamız gerekiyor. Her yerde ifade ediyoruz, sorumluluğumuz çok büyük. Koca İslam coğrafyasına karşı sorumluluğumuz var. Buna yakışır bir şekilde tutum sergilememiz gerek" diye konuştu.
"BU BÖLGEDE KİMLİK SİYASETİ YAPAN, İSTİSMAR SİYASETİ YAPAN O MALUM ANLAYIŞIN EN BÜYÜK RAHATSIZLIKLARI ZEMİNLERİNİ KAYBEDİŞLERİ OLDU."
Yıllarca bölgeyi bazı değerlerden uzak, hiç hak etmediği şekilde anılmasına sebep olanlar olduğunu belirten Varank, "Bizlerden bu mirası kaçırmak istediler. Geçmişle aramıza bir set çekmek istediler. Günde 5 vakit ayni kıbleye yönelen kalpleri birbirinden gayri düşürmeye çalıştılar. Selahaddin Eyyubi'nin, Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in ordularında omuz omuza çarpışan, bin yıldır bu topraklarda Ezan-ı Muhammedi'yi hakim kılmak için mücadele eden kardeşleri Kürt, Türk, Zaza, Çerkes diye ayırmaya kalktılar. Yasak koyanlarla, kimlik siyaseti istismar siyaseti yapanlar hep karşılıklı olarak birbirlerini büyüttüler. Ama biz bu düzeni bozduk. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin atamadığı cesur adımları kararlılıkla attı. Geçmişin utanç düzenlemelerini, yasaklarını bir bir kaldırdı. Dini, siyasi, kültürel tüm özgürlüklerin alanını genişletti. İşte bu bölgede kimlik siyaseti yapan, istismar siyaseti yapan o malum anlayışın en büyük rahatsızlıkları zeminlerini kaybedişleri oldu. O yüzden ülkemiz dışında kendilerine vaat edilen başka rüyalara kapıldılar. Batı başkentlerinden kulaklarına fısıldananlarla Türkiye'de şehirlerimizi talan etmeye, huzurumuzu dinamitlemeye kalktılar. Birinci görevi milletinin canını, malını, neslini korumak olan devletimiz elbette ki bu çapulculara meydanı boş bırakamazdı. Nitekim bırakmadık da. Önce şehirlerimizi çukurlarla, barikatlarla talan eden, evlerimizi yakıp yıkan teröristleri şehirlerimizden koparıp attık. Ardından tüyü bitmemiş yetimin hakkını Kandil'e akıtan, milletin verdiği yetkiyi teröre yataklık için kullanan belediyeleri tekrar milletin hizmetine soktuk. Şimdi Bitlis'e, Van'a, Ağrı'ya, Diyarbakır'a gelip irademizi gasp ettiler diye atıp tutanlar var ya, onlar hem yüzsüzler hem de yalancılar. Milleti hiçe sayıp Kandil'den belediyeleri yöneterek asil milletin iradesini gasp edenler kendileri. Şimdi utanmadan sıkılmadan yine milletin karşısına geçip oy istiyorlar" dedi.
"BİTLİS'TE, BUNLARA ÇOK GÜÇLÜ BİR DERS VERECEĞİNİZE ADIM GİBİ EMİNİM"
Bitlis ve bölgede yapılan yatırımlara değinen Bakan Varank, "Ben milletimizin, bölge insanımızın artık bunlara hak ettiği cevabi vereceğine yürekten inanıyorum. Özellikle Bitlis'te, bunlara çok güçlü bir ders vereceğinize adım gibi eminim. Çünkü biz Bitlis'e yüreğimizi açtık. Biz Bitlis'e hizmetlerimizle, eserlerimizle imzamızı attık. Son 16 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Bitlis'e yapılan yatırımların toplamı 12 milyar lirayı aşmış durumda. Her alanda çok büyük hizmetleri Bitlis'e kazandırdık. TOKİ vasıtasıyla 4 bine yakin konutu kente kazandırdık. Tüm bunların yanında en büyük yatırımı huzurumuza yaptık. Şehirlerimizden çapulcuları söktük attık. Artık şu bölgedeki dağlarımız, yaylalarımız teröristlerin cirit attığı yerler olmaktan çıktı, turizmin canlandığı kayak yapılan, spor yapılan, piknik yapılan yerler oldu. Bu tablonun değişmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Tehditle, şantajla, baskıyla milletimizden oy toplama dönemi artık sona erdi. Devletimiz tüm gücüyle milletinin yanında. Hiçbir çapulcuya göz açtırmayız. Bitlis'i, diğer şehirlerimizi, bölge insanımızı asla Kandil'den atananların insafına terk etmeyeceğiz. O yüzden içiniz rahat olsun, bize güvenin, devletinize güvenin" şeklinde konuştu.
Bakan Varank, "Bizi eski günlerimize döndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Huzurun, güvenliğin kıymetini iyi bilelim. 31 Mart işte bu yüzden çok önemli. Bitlis'te yapacak daha çok işimiz var. 2 senede gerçekten huzurun, güvenliğin tadını tatmış bir bölge var. Eskinin o izlerini artık yavaş yavaş silmeye başlayan bir bölge var. Bunu daim kılmak en büyük derdimiz. İnşallah bölgede huzur ve güven devam ettikçe, şehirlerimiz daha da gelişecek, turizm, sanayi, istihdam her geçen gün daha da canlanacak. Bu düzeni koruduğumuz takdirde 5 yıl sonra bugünleri hatırlamayacağımız yepyeni iklim ve şehirler göreceğimize yürekten inanıyorum" dedi. Bakan Varank'a konuşmasının ardından AK Parti Bitlis İl Başkanı Engin Günceoğlu ve Bitlis Valisi Oktay Çağatay tarafından çeşitli hediyeler verildi. Geceyi Bitlis'te geçirecek olan Bakan Varank, yarın Siirt ve Batman'daki programlarına katılacak.
(Vahit Olcay/İHA)