Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Bakan Özlü: Mevcut Sistemle Türkiye Mehter Gibi İki İleri Bir Geri Gidiyor (2)

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDIBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Ak Parti Sinop İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDI

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Ak Parti Sinop İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Özlü, çok önemli bir referanduma doğru gidildiğini belirterek "Sinop deyince akıllara Sabahattin Ali gibi, Refik Halit Karay gibi isimlerin de yattığı Sinop Cezaevi geliyor. Bir şehrin cezaevi ile hatırlanıyor olması, aslında eski Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu da anlatıyor. Sinop'un yetiştirdiği büyük siyaset ve devlet adamı Necmettin Erbakan Hocamızın hayatını bir hatırlayın. Erbakan Hocamız da onlardan biri, 12 Eylül darbesinde gözaltına alındı, defalarca partisi kapatıldı. 28 Şubat'ta hükümet etme hakkı elinden alındı. Eski Türkiye'nin kötü alışkanlıkları, milletimizin 3 Kasım 2002'de, 'Yeter, artık söz milletin' demesiyle geride kaldı. Ak Parti, milletin iradesinden, millet hissiyatından, milletin beklentilerinden doğdu. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, bu milletin her bir ferdine, tıpkı Sabahattin Ali'nin dediği gibi 'Başın öne eğilmesin' diyerek yola çıktılar" dedi.

'YÖNETİMİN MİLLETE GEÇMİŞ OLMASINI KABULLENEMİYORLAR'

Türkiye'nin 2002'den beri her geçen gün daha da ileriye gittiğini belirten Bakan Özlü, 14 yılda yapılanları anlatarak "Türkiye'ye her istediklerini yaptıran bazı dış odaklar, Türkiye'nin artık bağımsız, özgür, dik ve dirayetli bir ülke olmasını içlerine sindiremediler. Bunun için Türkiye'yi durdurmak istiyorlar. Bunun için son yıllarda arkası kesilmeyen bir taarruz silsilesiyle karşı karşıyayız. Özellikle gezi olaylarından bu yana, adeta bir İstiklal Mücadelesi veriyoruz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve milletimizin feraseti sayesinde, bu girişimlerin hepsini püskürttük. Çünkü bizler, yeniden dünyada söz sahibi olan bir ülke olmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

'SİSTEMİ DEĞİŞTİRİRSEK ÇOK DAHA HIZLI İLERLERİZ'

Bakan Özlü, Türkiye'nin demokrasi, ekonomisi, bilim ve teknoloji seviyesi ile dünyaya damga vurmak istediklerini belirterek, "Biz her alanda düşük standartları olan bir ülkeydik. Ak Parti dönemiyle birlikte, düşük seviyelerden orta seviyelere doğru bir geçiş yaşadık. Şimdi yüksek standartlara doğru ilerlemek istiyoruz. Bunun için gereken her şeye sahibiz. Bunun için gereken potansiyele fazlasıyla sahibiz. Ancak bu potansiyelin daha iyi açığa çıkmasını sağlayacak bir sisteme, bir yönetim modeline ihtiyacımız var. Peki, mevcut sistemle yolumuza devam edemez miyiz? Mevcut sistemle ilerleyemez miyiz? Elbette ilerleriz. Hele hele Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti ayaktayken elbette ilerleriz. Ancak sistemi değiştirirsek, çok daha hızlı ilerleriz. Bu sistemde bir gidiyorsak, yeni sistemle on gideriz. Önümüze çıkarılan engelleri çok daha süratli bir şekilde aşarız" diye konuştu.

'MEVCUT SİSTEMİN İKİ ÖNEMLİ RİSKİ VAR'

Mevcut sistemin önemli iki riski olduğunu belirten Bakan Özlü, "Bu riskler şu anda aktif durumda değiller, ancak yarın aktif hale gelebilirler. Birincisi cumhurbaşkanı ile başbakan arasında uyumsuzluk yaşanabilir ve bu ülkeye büyük zarar verir. Bugün cumhurbaşkanımız ile başbakanımız arasında yıllara dayanan bir dostluk ve uyum olabilir. Ancak yarın bir başka cumhurbaşkanı ile bir başka başbakan arasında aynı uyum olmayabilir. Bu nedenle, bu iki başlılığa son vermek gerekiyor. İkinci risk ise yeniden koalisyon hükümetlerinin kurulmasıdır. Bu iki riskin bu ülkeye nasıl bedeller ödettiğini, özellikle 1990'lı yılları yaşayanlar çok iyi hatırlıyor. Düşünün, koalisyon hükümetinde bakanlar başka telden çalıyor, Başbakan başka telden çalıyor, cumhurbaşkanı bambaşka bir telden çalıyordu. Herkes ayrı telden çalınca ahenk, uyum, müzik olmuyordu, sadece ve sadece gürültü oluyordu. Türkiye'yi bir daha bu durumlara düşürmemek lazım. Milletin oyunun yarısından bir fazla alan aday, gelsin, ülkeyi beş sene yönetsin. Yürütme kendi işini yapsın, yargı ve yasama kendi işini yapsın. Eğer bunu başarabilirsek, hem bugün ülkeye güç katarız hem de yarın ortaya çıkabilecek riskleri bertaraf ederiz. Bize tuzak kurmak isteyenlere, tuzak kurabilecekleri bir alan bırakmamış oluruz. İşte anayasa değişikliği bu açıdan büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.

'KENDİLERİNE GÜVENMİYORLAR'

Bakan Özlü, özellikle CHP'nin bu değişiklikten neden kaçtığını anlamanın mümkün olmadığını söyleyerek "Tek sebep, milletten ve sandıktan korkmaları olabilir. Kendilerine güvenmiyorlar. Bu millet bizi seçmez diyorlar. Yahu merak etmeyin, iyi bir aday çıkarırsanız, iyi çalışır, iyi projeler hazırlarsanız, millete dokunmayı başarırsanız, bu millet CHP'li birini de başkan yapabilir. Geçmişte Ecevit'e destek veren, Ecevit'i başbakan yapan da bu millet değil mi? Onlara tavsiyem, milletten korkmasınlar. Anayasa değişikliğiyle ilgili hezeyan derecesinde iftira ve yalanlar üretmek yerine, bu milletin sesine kulak versinler. Rejim değişiyormuş, Meclis lağvediliyormuş gibi uçuk kaçık söylemlere millet itibar etmez. Benden söylemesi, bu safsatalara çocuklar bile inanmaz, bu hezeyanlara kargalar bile güler" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title