Bakan Fidan'dan "Sinvar" Açıklaması: Örgütten Doğrulama Gelmedi Ama Yalanlama da Gelmedi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon yayınında, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın öldürüldüğü iddialarına ilişkin, “Haberi biz de aldık. Henüz Hamas tarafından doğrulama yapılmadı, onu bekliyoruz. Örgüt tarafından bir doğrulama yapılmadığı sürece bizim bunu veri olarak kabul etmemiz mümkün görünmüyor ama bir yalanlama da gelmedi an itibarıyla” dedi. Fidan, İsrail ile İran arasındaki olası bir çatışma için, “Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmek gerekiyor, bölge tarafından, bizim tarafımızdan yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz yapılabilecek en isabetli adım diye değerlendiriyorum. Çünkü böyle bir ihtimale karşı hazır olmamız gerekiyor, ülke olarak, bölge olarak” diye konuştu.
(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon yayınında, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürüldüğü iddialarına ilişkin, "Haberi biz de aldık. Henüz Hamas tarafından doğrulama yapılmadı, onu bekliyoruz. Örgüt tarafından bir doğrulama yapılmadığı sürece bizim bunu veri olarak kabul etmemiz mümkün görünmüyor ama bir yalanlama da gelmedi an itibarıyla" dedi. Fidan, İsrail ile İran arasındaki olası bir çatışma için, "Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmek gerekiyor, bölge tarafından, bizim tarafımızdan yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz yapılabilecek en isabetli adım diye değerlendiriyorum. Çünkü böyle bir ihtimale karşı hazır olmamız gerekiyor, ülke olarak, bölge olarak" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Fidan, Haber Global televizyonu yayınına katıldı. Güncel bölgesel ve küresel gelişmeler ile dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fidan, Hamas lideri Sinvar'ın öldürüldüğü iddialarına ilişkin, "Bugün aldığınız haberi biz de aldık. Henüz Hamas tarafından doğrulama yapılmadı, onu bekliyoruz. Örgüt tarafından bir doğrulama yapılmadığı sürece bizim bunu veri olarak kabul etmemiz mümkün görünmüyor ama bir yalanlama da gelmedi an itibarıyla. Gazze maalesef on binlerce masum insanın katledildiği, soykırıma uğradığı bir açık hava mezarlığına dönüştürüldü. Evler yıkıldı, altyapı yok edildi, insanlar için yaşanılamaz hale gelen bir şehirle karşı karşıyayız" dedi.
"Lübnan'a yönelmeleri sürpriz olmadı"
Nasrallah ile görüşmesinde yaptığı tespitlerin sorulması üzerine Fidan, "Her derinlikli hassas görüşmede iki husus var, bir düşündükleriniz bir söyledikleriniz. Konuşmamızda önemli hususlara değindik tabiatıyla. Benim nihai değerlendirmem Hizbullah'ın kapsamlı bir saldırıya girişmeyeceği, mevcut pozisyonunu koruyacağı, sadece Gazze'deki İsrail askeri harekatını devam ettireceği ama İsrail'in Beyrut'a bir müdahalesi olursa ona karşı direneceği yönünde bir gözlemle ben oradan çıktım. İkinci bir cephenin açılmayacağına ilişkin bir gözlemim vardı" diye konuştu. Fidan devamında, "Şunu da biliyorduk, İsrail'in baştaki askeri planlaması, başta Gazze'deki Hamas direnişi olmak üzere daha sonra kendisi için tehdit oluşturan Hizbullah ve sonra Husiler'i teker teker ortadan kaldırmaya yönelik planları olduğunu değerlendiriyorduk. Gazze'de ana hedeflerine ulaşır ulaşmaz Lübnan'a yönelmeleri çok sürpriz olmadı bizim için" dedi.
Fidan, şunları söyledi:
"Şu anda iç içe geçmiş olaylar zinciriyle baş başayız. Bir tarafta, Filistin Gazze, oradaki soykırım var. Diğer tarafta İsrail'in Lübnan ve Hizbullah'a yönelik operasyonları var. Diğer taraftan İran ile olası bir savaş ihtimali var. Bunların hepsini ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Hepsinin farklı dinamiği var. Biz bütün bunların farkındayız. Onun için yol haritamızı, politikalarımızı, mesajlarımızı formüle ederken, uygulamaya koyarken bu hassasiyetlere dikkat ediyoruz. Birincisi, bölgede bu savaştan önce de İran ve vekil unsurlarıyla bölgedeki birçok devletin problemleri var. Bu meselenin Filistin meselesi ile iç içe geçmiş olması bu savaşta büyük bir talihsizlik."
"Ülke olarak böyle bir ihtimale karşı hazır olmamız gerekiyor"
Bakan Fidan, İsrail ile İran arasındaki savaş ihtimaline ilişkin, "Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmek gerekiyor. Bölge tarafından, bizim tarafımızdan yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz yapılabilecek en isabetli adım diye değerlendiriyorum. Çünkü böyle bir ihtimale karşı hazır olmamız gerekiyor, ülke olarak, bölge olarak. Bu yaygınlaşma tabii ki istediğimiz bir yaygınlaşma değil" dedi. Fidan devamında, "İran ile vuku bulacak herhangi bir çatışmanın, savaşa dönecek bir çatışmanın hiçbir şekilde destekleyicisi değiliz, tamamıyla karşıyız" ifadelerini kullandı.
"Türkiye kendi çıkarını, kendi güvenliğini orada Amerika da olsa gider korur"
ABD, İngiltere ve Fransa'nın Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin tutumlarına dair soru üzerine Bakan Fidan şunları söyledi:
"Bizim bu konuda sistemli bir şekilde yaptığımız uyarılar, yorumlar ve ortaya koyduğumuz eylemler hesaba katıldığı için Amerika şunu anlamış durumda, 'Biz Türkiye ile müttefik kalmak istiyorsak, bunların ciddi olduğu alanlara dikkat etmemiz gerekiyor.' Dünya artık daha çok kutuplaşan, herkesin birbirine bir önceki yıla nazaran daha fazla ihtiyacı olduğu, ittifakların daha çok güçlendirilmesi gereken bir yere döndü. Ben Amerikalılara söylüyordum, 'Kimseyle duygusal bağınız yok Orta Doğu'da ama matematiksel yaklaşın.' Yani PKK ile Türkiye'nin ağırlık derecesini ortaya koyduğunuz zaman kim daha fazla tercih edilebilir?
Temennimiz o ki hem ABD hem İngiltere hem diğer ülkeler örgütü desteklemekten vazgeçmeli. Türkiye bu konuda çok ciddi. Türkiye şöyle bir ülke değil, bir işin içinde Amerika var diye 'Ben buraya dokunmayayım' demez Türkiye. Türkiye kendi çıkarını, kendi güvenliğini orada Amerika da olsa gider korur, Suriye'de yaptığımız gibi. Onun için Suriye'de bizim Amerika ile çatışmamazlık ile ilgili bir mekanizmamız var."
"Kendi siyasetimizi Yunanistan üzerinden tanımlayan bir ülke değiliz"
Fidan, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine dair soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
"Aramızda bir sorunlar kümesi var. Deniz alanları, hava alanları, kıta sahanlığı, azınlıklar sorunu, Türk azınlığının ibadet sorunu, müftü atamasıyla ilgili sorunlar var. Her iki ülkenin Kıbrıs'ta aldığı pozisyonlar var. Akdeniz'e ilişkin konular var, Ege'ye ilişkin konular var. Bütün bunların hepsini her iki ülkenin de kabul edebileceği şekilde nasıl çözebiliriz, buna ilişkin bir bakış var. Bu bakışın kendisi bile inanılmaz değerli.
Biz kendi siyasetimizi Yunanistan üzerinden tanımlayan bir ülke değiliz. Bizim ötekimiz o değil. Bizim siyasi partilerimiz siyasette var olmak için oraya çok fazla ihtiyaç duyan durumda değiller. Türk siyaseti çok büyümüş, çok çeşitlenmiş, çok daha önemli, çok daha stratejik, çok daha yüksek konulara bakan bir durumda. Bu demek değildir ki buradaki sorunları biz göz ardı ediyoruz."
Eurofighter savaş uçaklarının tedarik sürecine ilişkin Fidan, "Bizim Eurofighter ile ilgili Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın yaptığı profesyonel değerlendirmede bizim kullanabileceğimiz uçak seti içerisinde olabileceğine ilişkin değerlendirmeler oldu. Bunu Cumhurbaşkanımızı da arz ettiler, Milli Güvenlik Kurulu'nda, gerekli platformlarda bu tartışıldı. Burada olumlu yaklaşım oldu. Bundan sonra bizim ortaya koyduğumuz talep var. Burada biliyorsunuz 4 tane ülke var" dedi. Bakan Fidan ayrıca, "Birkaç hafta önceydi, İngiliz meslektaşım aradığında bu konuda önemli bir adım olacağını o da ifade etmişti. Almanlarda teknik görüşmelerin başlayabileceğine ilişkin yaklaşım var. Bu önemli bir adım" diye konuştu.
"BRICS ile ilgilendiğimizi onlara söyledik"
Bakan Fidan, BRICS üyeliğiyle ilgili soruyu yanıtlarken, "Biz BRICS ile ilgilendiğimizi onlara söyledik. Burada şöyle bir mekanizma var. Üyeliği kabul mekanizması gibi bir şey şartlara bağlı, şekillere bağlı çok fazla şekillenmiş kurallar yok. Siz bir niyet beyanında bulunuyorsunuz, diyorsunuz ki 'Ben sizinle ilgileniyorum.' Bu niyet beyanlarını Dışişleri Bakanları yaparlar. Bu niyet beyanı yapıldıktan sonra şu andaki BRICS mekanizmasına baktığınız zaman sizi ya ortak ülke olmaya ya üye ülke olmaya, bir mekanizmaya davet ediyor onlar. Daha sonra o daveti sizin kabul edip etmemek konusu oluyor" ifadelerini kullandı.