Adalet Bakanı Bozdağ, uluslararası insan hakları zirvesinde konuştu: (2)
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de işkenceyi savunan kimse yok, işkenceciyi koruyan kimse yok, olması da mümkün değildir.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de işkenceyi savunan kimse yok, işkenceciyi koruyan kimse yok, olması da mümkün değildir. Türk hukuku bu konuda nettir ve biz de bu netliğin gereğini yapma konusunda kararlıyız." dedi.
Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) Ankara'da bir otelde düzenlenen "İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesinde Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Güçlenen Rolleri Uluslararası Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bir insan hakları mahkemesi olduğunu söyledi.
Yunanistan'ın, isminde "Türk" ifadesi geçen dernekleri kapattığını ve bu konuda AİHM'in 2008'de verdiği hak ihlali kararının bu ülke tarafından yerine getirilmediğini aktaran Bozdağ, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin bu konuda 14 yıldır hiçbir işlem yapmadığını belirtti.
Buna karşın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, Türkiye'nin uyguladığı ve uyguladığını da açıkça ifade ettiği kararla ilgili anında toplandığını dile getiren Bozdağ, başka ülkelerin de çok sayıda kararı uygulamadığını bildirdi.
Diğer ülkelerin uygulamadığı kararların Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin gündeminde, görüşme sırasını beklemeye devam ettiğini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi ben de bakıyorum, gözümüz var, okumayı ve yazmayı da biliyoruz. Ne olup bittiğini de görüyoruz. Benim burada Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'ye karşı tarafsız, adil, dürüst değil deme hakkım yok mu? Ben bunu dediğimde niye alınacaklar? Alınmasınlar. Bana yaptığı muameleyi başkasına da yapsınlar. Ben hak etmediğim halde Türkiye'ye böylesi bir uygulama yapıyor, hak edenlere yapmıyor. Bunu yüksek sesle her yerde, her biçimde söylemeye devam edeceğiz."
"Daha çok beklerler"
Türkiye hakkında hazırlanan raporları hatırlatan Bozdağ, ilgili kurumlarla görüşen raportörlerin bu görüşmeleri sadece raporlarına meşruiyet kazandırmak için gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Bekir Bozdağ, raportörlerin ilgili kurumların görüşlerinin raporlara yansıtılmadığını kaydetti. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Terör örgütlerinin iddiaları, komisyonların raporları olarak Türkiye'nin önüne konulamaz. Konulursa Türkiye, bu raporlara kıymet vermez. Kimse bizi bu noktada eleştirmesin. Biz şimdi resmi rakamları koyuyoruz önüne. Ben kendim bizzat yaptım. Resmi rakamları koyuyorum. Raportör resmi rakamlara itibar etmiyor. Bazı yayın organlarında çıkan iddialar, doğruluğu teyit edilmeden gerçekmiş gibi kabul edilip ortaya konuyor. Biz bundan fevkalade rahatsızız. Doğru olan her şeyin sonuna kadar takipçisiyiz. Gereğini yapmakta kararlıyız ama Türkiye'ye atılan iftiraların veya yanlışların uluslararası bir örgütün raporunda Türkiye'nin önüne konularak Türkiye'den bunun gereğini yapılmasını isteyenler daha çok beklerler. Biz bunların gereklerini yapmayız. Bize haklı olan şeylerle gelmeleri lazım."
İşkence suçlarında zaman aşımının kaldırıldığını bildiren Bozdağ, cezaevlerinin ulusal ve uluslararası denetimlere açık olduğunu anlattı.
"İşkence var." diyenlerin bunun nerede gerçekleştirildiğini, kimin yaptığını söylemediğini aktaran Bozdağ, "Var diyor. Nasıl, bu işi, bu iftirayı nasıl temizleyeceğiz?" sorusunu yöneltti.
Bakan Bozdağ, "Türkiye cezaevlerinde kim ki böyle bir yola tevessül ederse o Türkiye'nin hukukunu karşısında bulur. Türkiye işkence ve kötü muameleye karşı sıfır toleransı uzun zamandır uygulayan bir ülkedir. Bundan asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Yeter ki bizim elimize iddialar somut şekilde gelsin." ifadelerini kullandı.
"Yanlışsa buna da yanlış diyeceğiz"
Cezaevleriyle ilgili iddiaların Adalet Bakanlığınca araştırıldığını belirten Bozdağ, adli sürece girmesi gereken ve bunun yapılmadığı tek bir örneğin bulunmadığını dile getirdi.
"Kimsenin gözünün yaşına bakmayız." diyen Bozdağ, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin devlete emanet olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:
"Hiçbir eksiklik bildirmeden, adres göstermeden 'Şu yapılmış' dediği zaman kusura bakmayın. Adresi ver, ismi ver, bak bakayım ne yapıyoruz, işkenceciyi koruyor muyuz yoksa alıp onu Türk yargısına teslim mi ediyoruz? Türkiye'de işkenceyi savunan kimse yok, işkenceciyi koruyan kimse yok, olması da mümkün değildir. Türk hukuku bu konuda nettir ve biz de bu netliğin gereğini yapma konusunda kararlıyız. Kararlı olmaya da devam edeceğiz ama Türkiye ile ilgili bu alanda yapılan kirli operasyonlara karşı da elbette ortada bir haksızlık varsa, yanlışsa buna da yanlış diyeceğiz. Belgeleriyle biz yanlış diyoruz, yanlış dediklerimize."
Türkiye'de insan haklarının geliştirilmesi, korunması ve bu alandaki kurumların güçlendirilmesinin takip ettikleri bir konu olduğuna işaret eden Bozdağ, hükümet olarak insan hakları konusuna her türlü desteği sonsuz vereceklerini sözlerine ekledi.
Programa Adalet Bakan Yardımcıları Hasan Yılmaz, Akın Gürlek ve Yakup Moğul, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Muharrem Kılıç, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ile çok sayıda ülkenin insan hakları ve ombudsmanlık kurumlarının temsilcileri katıldı.
(Bitti)