"Bağdat'ın Tahrir'i"nde iz bırakan Ekim gösterilerinin Irak siyasetine muhtemel yansımaları tartışılıyor
Irak'ın başkenti Bağdat'ta, geçen bir yıla damgasını vuran halk gösterileri, merkezi ve sembolik değerdeki Tahrir Meydanı'nda izlerini korurken, protestoların siyasete olası etkileri merak ediliyor.
Irak'ın başkenti Bağdat'ta, geçen bir yıla damgasını vuran halk gösterileri, merkezi ve sembolik değerdeki Tahrir Meydanı'nda izlerini korurken, protestoların siyasete olası etkileri merak ediliyor.
Irak güvenlik güçleri, 4 gün önce sabah erken saatlerde Tahrir Meydanı'na girerek, önce göstericilerin kurduğu çadırları ve hayatını kaybedenlerin posterlerini toplamaya başlamış ardından meydanın çevresindeki beton bariyerleri kaldırarak bölgeyi bir yıl aradan sonra trafiğe açmıştı.
Iraklı askerlerin hükümetten aldıkları emirler doğrultusunda hareket ettiği bilinse de, çadırların toplatılması olayı adeta devlet müessesesini kemiren yolsuzluklar, işsizlik ve kamu hizmeti yetersizliğini haykıran binlerce gencin umudunu söndürmeyi sembolize eden bir hamleydi. Meydanı terkeden göstericiler, çadırların sökülmesi ve posterlerin toplatılmasını içleri acıyarak izlerken, 600 kişinin ölümüne neden olanların cezalandırılması için mücadeleye devam edeceklerini söylüyor.
Tahrir Meydanı göstericilerden boşaltılsa da, Tahrir Tüneli ve çevre bölgelerdeki duvarlarda göstericilerin protestolarını simgeleyen resim ve çizimleri duruyor. Gençler, Irak'taki hükümetlerin halka karşı ihmali ve yolsuzluklarını genişçe işlediği çizimlerin belediye tarafından silinmesinden endişeli.
Ekim gösterilerinin siyasi geleceği
1 yıl boyunca süren ve Irak'taki siyaseti sarsarak, devlet müessesesindeki mezhepçilik ve adam kayırmacılığı bitirmek için yola çıkılan ve toplumdaki korku duvarlarının bir ölçüde yıkılmasını sağlayan Ekim gösterilerinin önümüzdeki süreçte bir siyasi harekete dönüşüp dönüşemeyeceği tartışılıyor.
Ülkenin yakın tarihinde eşine rastlanmayan bu gösterilerden gelecek yıl Haziran ayında yapılması beklenen erken seçime katılmak için siyasi hareketlerin doğup doğmayacağı merak konusu.
Bazı göstericiler, protestolarının bazı taraflar ve kişilerce siyasi rant için kullanıldığı görüşünde olsa da, gösterilere önderlik eden özellikle genç tabakanın siyasete katılmasını ve gelecek dönem siyasi denklemi değiştirmesini ümit ediyor.
Gösterilere önderlik eden gençlerden Ali Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamda, erken seçimlerin sonuçlarının açıklanması sonrası gösterilerden oluşacak siyasi hareketlerin siyaset dengesini değiştirebileceğine inandığını ifade ederek, "Ekim gösterilerinden doğacak hareketler, mevcut siyasi gruplarla iktidar yarışına girebilir. Şii siyasal İslamla Ekim hareketleri arasında başlaması muhtemel yarış kolay olmayacak ve kıyasıya bir durum olacak." değerlendirmesi yaptı.
Ulusal Waii Hareketi (siyasi parti) Politbüro Üyesi Ahmet Abdullah da "Tüm göstericilerin, mevcut siyasilerin ülkeyi içine soktukları yolsuzluk darboğazından kurtarmak ve mevcut kişileri seçim sandığı aracılığıyla iktidardan uzaklaştırmak için gerçek siyasi hayata atılması lazım." dedi.
Ekim gösterilerinin birçok ulusal siyasi kimliğe sahip genci doğurduğunu ifade eden Abdullah, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya devlet müessesesi inşa etme ya da ülkenin parçalanması yolunu seçeceğiz. Dolayısıyla gelecek seçimlerin sonuçları, ya devlet inşasını ya da ülkenin bölünüp kaybolmasını doğuracak. Ülkenin bölünmesine izin vermemek için gösterilerin siyasi harekete dönüşmesi ve oradan çıkacak kişilerin saha çalışmasına başlaması lazım."
"1 yılı dolduran gösterilerin fikren bittiğini düşünüyorum ancak halktaki protesto inancı bitmedi." diyen sivil aktivist Ahmet İsa da ülkedeki durumun kötü gidişatı nedeniyle yeni yılla birlikte yeniden gösterilerin patlak verebileceği tahmininde bulundu.