Son dakika haberleri... 'Baban melek oldu' sözleriyle babasının öldüğünü öğrendi
Son dakika haberi: 'Baban melek oldu' sözleriyle babasının öldüğünü öğrendiISPARTADA'da, geçen yıl 23 Kasım'da bıçaklanarak öldürülen Mehmet Özçelik'in (33) kızı Emine Nur Özçelik (12), babaannesinin 'Baban melek oldu kızım' sözleriyle olayı öğrendi.
'Baban melek oldu' sözleriyle babasının öldüğünü öğrendi
ISPARTADA'da, geçen yıl 23 Kasım'da bıçaklanarak öldürülen Mehmet Özçelik'in (33) kızı Emine Nur Özçelik (12), babaannesinin 'Baban melek oldu kızım' sözleriyle olayı öğrendi. Ayşe Özçelik (30) de eşinin öldürülmesi sonrası hayatlarının darmadağın olduğunu belirterek, "Bunu yapanlar cezasını çeksin. Yaşları küçük diyorlar, yaşları ne olursa olsun. Benim 2 tane çocuğum ortada kaldı. Babasız kaldı. Dışarıda herkes babasıyla gezerken benim çocuklarım, boynu bükük bakıyorlar. Bizim suçumuz günahımız neydi?" diye konuştu.
Isparta'da, geçen yıl 23 Kasım gecesi yaşanan olayda Mehmet Özçelik ile Halil C. ve Azim A., gittikleri düğünden çıkışta yürüyerek geldikleri İstanbul Caddesi Orman Bölge Müdürlüğü binası önünde bir grupla karşılaştı. Çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada Mehmet Özçelik, Halil C. ve Azim A. bıçaklandı. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından hastaneye götürülen yaralılardan Mehmet Özçelik, hayatını kaybetti. Isparta Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olaydan bir gün sonra şüpheliler F.G., B.B., İ.S. ve T.E.'yi saklandıkları yerde yakaladı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden F.G. tutuklandı. Yaşları 18'den küçük 3 şüpheli ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
SANIK F.G.'NİN YAŞI MAHKEME KARARIYLA KÜÇÜLTÜLDÜ
Cinayetle ilgili Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ağır ceza mahkemesince kabul edildi. İddianamede bıçağı kullandığı belirlenen ve 'kasten öldürme' ile 'kasten yaralama' suçundan ceza istenilen F.G.'nin, olaydan 2 gün önce 18 yaşını doldurduğu, ancak mahkeme kararıyla yaşının küçültüldüğü bu nedenle de suça sürüklenen çocuk sıfatı aldığı anlatıldı. F.G.'ye verilecek cezada indirim uygulanması istendi.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN AÇIKLAMA
Olayın basında yer almasının ardından Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, "Bilindiği üzere 'Ceza Mahkemelerinin Ek Yetkisi' başlıklı CMK 218/2 maddesi 'Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir' amir hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenleme karşısında Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevi maddi gerçeği ortaya çıkartmak olduğundan hukuk mahkemesinin yaş tashihine ilişkin kararı ile bağlı değildir. Yüce mahkeme talep halinde veya re'sen bu hususu araştırmakla görevli ve yetkilidir. Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından takip edilmektedir. Bu çerçevede yargılama aşamasında maddi gerçeğin ortaya çıkartılması maksadıyla failin gerçek yaşının tespitine ilişkin mahkemeden talepte bulunulacaktır. Adaletin tecellisi için mücadele veren Cumhuriyet Başsavcılığımız kamu vicdanını rahatsız edecek herhangi bir oldu- bittiye asla müsaade etmeyecektir" ifadelerine yer verildi.'SEVEREK EVLENDİK'
Mehmet Özçelik'in Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan eşi Ayşe Özçelik, kızı Emine Nur Özçelik'le yaptığı açıklamada, suçluların en ağır şekilde cezasını çekmelerini isteyerek, olay gününü ve kendisi ve çocukların yaşadıkları şoku Demirören Haber Ajansı muhabirine anlattı. Evlendiklerinde kendisinin 18, eşinin de 21 yaşında olduğunu ve birbirlerini severek evlendiklerini anlatan Ayşe Özdemir, Emine Nur ve İbrahim (6) adında 2 çocuklarının olduğunu söyledi. 2014 yılında Manavgat'a taşındıklarını, eşinin önce çeşitli otellerde çalıştığını, bir süre sonra da bir markette kasap olarak işe başladığını kaydeden Ayşe Özçelik, eşinin başına gelen olaydan sonra kendilerine destek olmak amacıyla anne ve babasının da yanına geldiğini, kendisinin de Manavgat Belediyesi Huzurevi'nde işe başladığını anlattı.'O GECE İÇİMİ BİR SIKINTI BASTI'
Mutlu bir evliliklerinin olduğunu dile getiren Ayşe Özçelik, olay günü Isparta'da bir yakınlarının düğünü olduğunu ve düğüne katılmak için gittiklerini söyledi. Aslen Isparta'nın Yenişarbademli ilçesinden olduklarını, dolayısıyla Isparta'da da akrabalarının bulunduğunu belirten Ayşe Özçelik, "Takı töreninin ardından düğünden ayrıldık. Çocuklarımız kayınvalidemle kaldı. Eşimin Isparta'da okuyan yeğenleri vardı. Onların evlerine gittik. Daha sonra eşim ve arkadaşları dışarı çıktı. Ben evde kızlarla kaldım. Bir süre sonra biz de dışarı çıktık ve geri geldik" dedi. Eşinin gittiği mekandan kendilerine fotoğraflar gönderdiğini söyleyen Özçelik, olay gecesi kendisine bir sıkıntı bastığını, ancak arkadaşları yanında olduğu için eşini aramadığını belirtti.'BİZİM HER ŞEYİMİZ ORADA BİTTİ'
Sabah erken saatlerde tanıdıkları olan bazı kız öğrencilerin evine gelerek kendisine, "Abla dün gece Mehmet ağabey ve Halil bir kavgaya karışmış. Mehmet ağabey bıçaklanmış. Şehir hastanesindeymiş" diyerek kendisini hastaneye götürdüklerini söyleyen Ayşe Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:"Biz hastaneye vardığımızda herkes yoğun bakımın önündeydi. Aslında herkes olayı biliyormuş ama kimse bize bir şey söyleyememiş. Bir hemşire geldi, 'evrakları imzalaman lazım' dedi. Ben evrakları imzalarken, 'eşimi ne zaman görebilirim' diye sordum. Bana 'eşimin durumunun ağır olduğunu, her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini' söyledi. Daha sonra bir doktor gelip, 'Hastamızı maalesef kaybettik' deyince bütün dünyam yıkıldı, hastane yıkıldı. Ondan sonra bir şey hatırlamıyorum. Bizim her şeyimiz orada bitti. Bizim için çok kötü bir gündü."
'BUNU YAPANLAR CEZASINI ÇEKSİN'
Eşinin cenazesini alıp Yenişarbademli'ye dönerken kızının kendisine "Anne babam nerede?" diye sorduğunda verecek cevap bulamadığını, "Baban sonra gelecek" dediğini söyleyen Ayşe Özçelik, "Hayatımız darmadağın oldu. Bunu yapanlar cezasını çeksin. Yaşları küçük diyorlar, yaşları ne olursa olsun. O kadar kesici delici aletle ne işleri vardı? Madem çocuktular da. Benim 2 tane çocuğum ortada kaldı. Babasız kaldı. Dışarıda herkes babasıyla gezerken benim çocuklarım, boynu bükük bakıyor. Babasıyla yaşadıkları hatıraları anlatıyorlar. Babasının öldüğü günde kızım online derse bile katılmak istemedi. 'Ben bugün derse katılmak istemiyorum, babamı çok özledim' dedi. Bizim suçumuz günahımız neydi?" diye konuştu.Mehmet Özçelik'in kızı Emine Nur Özçelik de o gece babaannesiyle birlikte kaldığını anlatarak, "Ben sabah uyandım, babaannem sürekli çığlık atıyordu. Ne oldu diye sorunca 'Baban dün akşam kavgada bıçaklanmış. Yoğun bakımdaymış' dedi. Ben o zaman kadar sürekli yoğun bakımı iyi bir yer diye biliyordum. Oraya ameliyattan sonra herkesi götürüyorlar diye biliyordum" dedi.
'HAYIR ÖLMEDİ, ÖLMEDİ'
Daha sonra hastaneye gittiklerini söyleyen Emine Nur Özçelik, "Orada kuzenim Miray ablamla annesi böyle kriz geçiriyor gibiydi. 'Hayır ölmedi, ölmedi' diyorlardı. Bayıldılar, sonra onu sedyeyle götürdüler. Ben bir şey olduğunu biliyordum, 'kesin bir şey oldu, bize yalan söylüyorlar' dedim kendi kendime" diye konuştu.'ZANNETTİM Kİ, BABAM GELDİ AMA DEĞİLDİ'
Kendilerini oradan eve götürdüklerini anlatan Emine Ayşe Özçelik, "Gözüm sürekli yoldaydı, sanki babam gelecek gibi hissediyordum. Bir akrabamız, bizim kendi arabamızla almaya geldi. Ben zannettim ki babam geldi ama babam değildi" dedi.'BABAN MELEK OLDU KIZIM'
Köylerine giderken annesine, babasının ne zaman geleceğini sorduğunu, ama annesinin kendisine cevap veremediğini anlatan Emine Nur Özçelik, şunları söyledi:
"Köye geldiğimizde evimizin önünde sandalyeler vardı. Herkes sürekli ağlıyordu. Evde beni böyle boş bir odaya aldılar. Ben bir şekilde odadan çıkıp diğer odaya babaannemin yanına gittim. Babaanneme sordum, 'Ne oldu babam iyi mi?' dedim. O önce 'iyi' dedi, sonra biraz düşündü, 'Baban melek oldu kızım' dedi."