Babalık Atölyesinin İlk Konuğu Prof. Dr. Kemal Sayar Oldu
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aile ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘En Baba Atölye’ sloganıyla gerçekleştirilen Babalık Atölyesi eğitiminin ilk konuğu Prof. Dr. Kemal Sayar oldu.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aile ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'En Baba Atölye' sloganıyla gerçekleştirilen Babalık Atölyesi eğitiminin ilk konuğu Prof. Dr. Kemal Sayar oldu.
Sosyal Gelişim Merkezi'nde (SGM) gerçekleştirilen etkinlikte Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Davut Yüce, Baro Başkanı Abdurrahim Burak, Hizmet-İş Sakarya Şube Başkanı Mesut Gökdemir ve çok sayıda davetli katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da programın ardından ziyaret ettiği SGM'de Prof. Dr. Kemal Sayar ile bir araya geldi.
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Davut Yüce, "Aile insan yaşamının en temel alanlarındandır. Babalar da bu alanda vazgeçilmezdir. Babalar çocuklarının gelişiminde, sağlıklı aile ilişkilerinde sağlıklı toplumda önemli rol oynarlar. Bu nedenledir ki babaların rolünün tanımlanması ve babalık rolünün kişiler tarafından nasıl algılandığı önemlidir. Ancak ülkemiz geneline bakıldığında babalara yönelik çalışmalar oldukça sınırlıdır. Babaların aile içindeki ve toplumdaki rolünde yaşanan değişimler aile içerisindeki huzuru ve ilişkileri de etkilemektedir. Bu bilinçle Babalık Atölyesi'ni hayata geçirdik. Babalık Atölyesi'nde erkeklerin rollerinde daha bilinçi olmalarını, sorumluluk aldıkları babalık rolünü en iyi şekilde gerçekleştirmeleri, hayatın müşterek olduğu, ailede sorumlulukları paylaşma becerilerini arttırmayı amaçladık" dedi.
Babalık Atölyesinin ilk konuğu olan Prof. Dr. Kemal Sayar, "Babalık çok ihmal edilen bir şey. Aslında anneliğin ne kadar önemli olduğuna dair sayısız vurguyla karşılaşıyoruz. Fakat sanki baba eve ekmek getirse, çok etliye sütlüye karışmasa bize yetermiş gibi geliyor. Halbuki bunun tam tersi. Anne ne kadar çocuğun ruhsal gelişiminde etkiliyse baba da bir o kadar etkili. Değişmemesi gereken bazı şeyler var, anne ve babadan çocuğa verilecek şefkattir, sevgidir. Onların sınırı yoktur. Ne kadar fazla olursa o kadar iyidir. Bu kişiyi şımartmak anlamına gelmez. Bir çocuk sevgiye ne kadar doyarsa çocukluğunda harcı o kadar sağlam atılmış demektir. Hayatın ilk 3-5 yılı sevgiyi sınırsız vermemiz gereken zamanlardır. Baba da bundan müstesna değildir. Biz zannediyoruz ki sevgi anne üzerinden verilir, bugün bu dersimizi yaptıktan sonra babalarımız anlayacaklar ki babanın sevgisi de asla istisna tutulmamalı" diye konuştu.
"Bizim gözümüzde kahramanlar"
Prof. Dr. Kemal Sayar, "Babamızı kaybettiğimiz zaman onların sevgisini, değerini çok daha fazla anlarız. Babamın vefatıyla hayatımda açılan boşluğu, bir babanın ne demek olduğunu yaşayarak hissettim. Çocuk babanın sırrıdır diye bir söz var. Bunu sosyal medyada paylaştığınız zaman herkes sır kelimesini olumsuz anlamda almış. Sır hayra, iyiliğe, güzelliğe gebe bir şey de olabilir. Bizler babalarımızın hikayelerini içimizde taşımaya devam ederiz. Babalık mükemmel insanların yaptığı bir şey değil, insanı mükemmelleştiren olumlu yönde geliştiren bir şeydir. Bir kahraman değil, evlat yetiştiririz. Ama biz onlara evlat gibi davrandığımız zaman onların kahraman olma ihtimalleri fazladır. Bizim gözümüz de kahramandırlar. Suçlamak, engel koymak bizim toplumuzda çok yapılan bir şey. Bizim bazı davranış kalıplarımız var. Olumsuz bir şey söyleyince çocuklarımızı ikna edeceğimizi zannediyoruz. Bunun bizi biraz pısırıklaştırdığını düşünüyorum. Yani insanlara hata yapma imkanları veren bir yetiştirme tarzının daha fazla özgüven kazandırabileceğini, çocuklarımızın yerine her şeyi bizim düşünmememiz gerektiğini söylemek istiyorum. Çocuk ne yaşarsa onu öğrenir Bazen bizler babalarımızın yükünü taşırız bazen hayrını taşırız. Baba ve oğul ilişkisi çok özel bir ilişkidir. Çünkü erkek çocuğunun toplumsallaşmasında dış dünyaya açılmasında babaların çok büyük bir payı var" şeklinde konuştu. - SAKARYA