Haberler
Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç'ı örnek gösterip 'Karabiber gibi yanarsın' dediler

Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç'ı örnek gösterip "Karabiber gibi yanarsın" dediler

Baba Oğul İdam Cezası Aldılar

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mısır'da darbenin birinci yıldönümü. İdam cezasına çarptırılan 529 ihvan üyesinden ikisi Cemal Muhammed Şurefa ve oğlu Seyyaf Cemal Şurefa. Polis öldürmekle suçlanan ve cezaları müebbete çevrilen baba oğul ülkelerini terk etmeyecekler.

Cemal Muhammed Şurefa 50 yaşında bir öğretmen. Mısır'ın Minye kentinde yaşıyor. İhvan mensubu. 21 yaşındaki oğlu ile birlikte idam cezasına çarptırıldı. Daha sonra bu karar ikisi için de müebbet hapse çevrildi. Cemal Muhammed Şurefa, hakkında açılan dava nedeniyle öğretmenlikten uzaklaştırıldı, işten atıldı. Yedi çocuk babası Cemal Muhammed Şurefa şimdi cezaların infaz sürecini bekliyor. Hala Mısır'da yaşayan Cemal Muhammed ve oğlu Seyyaf Cemal Muhammed yaşadıklarını Al Jazeera Türk'e anlattı.

Kararlar siyasi

Müslüman Kardeşlerle çocukluk yıllarında tanışan baba Cemal Muhammed Şurefa, zamanla cemaatin içinde aktif çalışmaya başlamış. 2011 yılında istifa eden Mısır'ın 30 yıllık Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde de Müslüman Kardeşler mensubu olduğu için sık sık tutuklanmış.  Askeri darbe olduğunda ise günlerce Rabia  Meydanı'nda kalmış. Aldığı idam cezası ise onu bir kez daha hayal kırıklığına uğratmış. Şurefa hayal kırıklığının nedenini ise şöyle açıklıyor;

Arapça öğretmeni olan Cemal Muhammed Şurefa, İhvan üyesi olduğu için önce işinden oldu, sonra da idama mahkum edildi. [Fotoğraf: Al Jazeera Türk]

"Zulüm edilmek insanı hüzünlendirir. Hiçbir şekilde alakamın olmadığı bir suçla suçlanmam ağır bir durum. Ancak her şeye rağmen sorun yok, çünkü biz "Allah yolunda ölmek bizim en büyük arzumuzdur" şiarıyla yola çıktık. Ancak biz bu şehadeti bu ölümü ülkemizin evlatlarından değil de İslam'ın düşmanlarından gelmesini isterdik. "

Kararların siyasi olduğunu belirten Şurefa,  darbenin kökleşmesine izin vermeyeceklerini ifade ediyor.

O gün Rabia Meydanı'ndaydım

Cemal Muhammed Şurefa'in oğlu Seyyaf Cemal Şurefa de 21 yaşında. Minye Üniversitesi'nde Tıp Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiydi. Hakkında idam kararı verilen Seyyaf Şurefa'nın cezası da babası gibi müebbete çevrilmiş.

Minye'deki Matay bölgesinde bulunan polis merkezine baskın yapıp bir polis memurunu öldürmekle suçlanan Seyyaf Şurefa o gün Rabia meydanında olduğunu söylüyor. İdam cezası gibi bir karar beklemediklerini ifade eden Seyyaf Şurefa, verilen kararlarda hiç bir delil ve hukuk olmadığını savunuyor.

"Ellerinde hiçbir kanıtları yok ve bunu ispatlayamıyorlar.  Öyle bir durum var ki, mesela o gün Rabia meydanında şehit olan bir kardeşimize idam cezası verildi. Aynı şekilde 4 yıldan beridir Suudi Arabistan'da olan bir kardeşimiz idam cezasına çarptırıldı. Hiçbir kanun, kural yok."

"Suçsuz olduğumu biliyorum"

Annesi ve altı kardeşi için ise bu karar bir yıkım olmuş. Hem oğlu hem eşi için idam cezası verilen annesinin büyük şok yaşadığını söylüyor. Kendisi için ise kararlar sorun değil:  "Suçsuz olduğumu biliyorum. Biz buna kendimizi adamışız, hazırız her şeye. Hamdolsun Allah'a, idamımız şehadetimizdir" diyor.

Seyyaf Cemal, Rabia meydanında sahra hastanesinde gönüllü olarak çalışıyordu. [Fotoğraf: Seyyaf Cemal-Facebook]

Baba oğlu ikisi de müebbette çevrilen cezaların ile ilgili işleyecek süreci bekliyor. Ülkeden çıkmayı düşünmüyorlar. İdam kararlarının uygulanacağına inanmayan Seyyaf'a göre bu hükümler caydırma ve korkutma amaçlı. Bu yüzden çok fazla baskı ile karşılaştıklarını da anlatıyor:

"Birçok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Aileme baskılar yapılıyor. Kardeşlerim okul sınavlarına gidemiyorlar. Yeniden gözaltına almaktan çekiniyorlar. Şimdi bulunduğumuz Matay bölgesi ile sınırlıyız. Matay'ın dışına çıkmaktan çekiniyoruz. Yani buradan başka bir bölgeye geçme durumunda polis tarafından gözaltına alınmakla karşı karşıya kalabiliyoruz."

Kaynak: Aljazeera / Güncel
title