Baba Karabulut: "Adaletin Önünde Çaresiz Kalmış Bir Babayım "
Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp kontaynerine atılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu ile diğer sanıkların yargılanmasına Bakırköy Adliyesi'nde yargılanmasına devam edildi.
Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp kontaynerine atılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu ile diğer sanıkların yargılanmasına Bakırköy Adliyesi'nde yargılanmasına devam edildi. Dava sonunda, baba Mehmet Nida Garipoğlu ile diğer tutuklu sanıklar Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt'un tahliyelerine karar verildi.
GARİPOĞULLARI HIZLA UZAKLAŞTI
Karar sonrası Mehmet Nida Garipoğlu ile Tülay Makule Garipoğlu lüks araçlara binerek, Bakırköy Adliyesi'nden ayrıldı. Araçlar görüntü alınmasını engellemek istercesine hızla adliyeden uzaklaştı.
"BEKLEMEDİĞİMİZ GİBİ OLDU"
Tahliye kararı sonrası kameraların karşısına geçerek bir açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Genel anlamda beklemediğimiz gibi oldu bu celse ve tahliye kararı. Bir kısım taleplerimiz vardı bizim. Hayyam Garipoğlu ve anne Makbule Tülay Garipoğlu'nun tutuklanmasını talep etmiştik. çünkü bunların suç delillerini gizlemeye ehil olduklarını söylüyorduk. Ahmet Batur'un üzerinde psikolojik bir baskı vardı. Hayyam Garipoğlu'nu tutuklamamanız manidardır demiştik. " diye konuştu.
CD EŞLİĞİNDE SUNUM YAPAMADIK
Epözdemir konuyla ilgili bir cd izletmek istediklerini ancak bu celsede bu talebin kabul edilmediğini kaydederek, " 6 litre kan 3 saatte temizlenmiş. İzletmek istediğimiz cd 'de maktulenin kafasından olaydan 5 saatten sonra bile oluk oluk kan geliyor. Hal böyleyken 6 litre kanın 3 saatte temizlenmesi hayatın olağan akışına uygun değil. Suç delillerini de tek kişinin gizleyemeyeceğini ortaya koyduk. Dahası maktulenin cesedi kıvrılarak valize konmuş. Elbiselerde hiç kan yok. Maktulenin Cem Garipoğlu gibi birisi tarafından taşınmasının imkanı yok. Elbiselerden vuruldu deniyor. Elbiselerde bıçak izi yok. 29 bıçak kesisi var. Kuvvetle muhtemel soyuldu ve akabinde vuruldu ve giydirildi. Bunların hepsini cd eşliğinde ifade etmek istiyorduk. Kafa o kadar muntazam kesilmiş ki, Türkiye'de hiç kimse onu öyle kesemez. çok nizami. Biz suçluların hakettiği cezayı almasını istiyoruz. Biz işin o tarafındayız. Herkes hak ettiği cezayı alsın adalet tecelli etsin. Bunun için de bir yargılama faaliyeti yapılıyor. 8 ay sonra bugün iddialarımızı cd eşliğinde incelemek istedik. Fakat mahkeme kendisi de incelememiş herhalde cd'yi. Dolayısıyla bir sonraki celse bunu değerlendirmeye karar verdi. " diye konuştu.
"BİZİ ŞAŞIRTAN MEHMET NİDA GARİPOĞLU'NUN TAHLİYESİ OLDU"
Epözdemir, " Tutuklama taleplerimiz reddedildi. Karartılacak delil yok tamamına yakını toplandı gerekçesiyle. Şoför ve iki genel müdürün tahliyesini bekliyordum. Onu olağan karşılıyorum. Yani 1.5 yıl ceza almaları lazım. Ertelenmemesi lazım cezalarının ki 1 yıl yatsınlar infazı olsun. Oradan tahliye bekliyorduk. Hatta geçen celse de bekliyorduk. Sadece bizi şaşırtan Mehmet Nida Garipoğlu'nun tahliyesi oldu. " dedi.
DURUŞMAYA GELECEKLER
Epözdemir, " Baba Mehmet Nida Garipoğlu'na ait olan genotipler maktuleye ait olan kanlar bunların nasıl bulaştığına ilişkin değerlendirme yapılmadan Mehmet Nida Garipoğlu ile ilgili bir tahliye beklemiyorduk ama takdir yüce mahkemenindir. Yüce mahkeme böyle uygun görmüş. Tahliye etmiş. Tarafların bir daha duruşmalara gelmeyelim talebi vardı. Tülay Makbule'nin de Mehmet Nida Garipoğlu'nun da. O talepler reddedildi. Duruşmalara gelinecek ama Mehmet Nida Garipoğlu'nun tahliyesini şu aşamada pek beklemiyorduk. Dosyada çok önemli deliller olduğunu düşünüyoruz. İki gömlek ve bir içlikle ilgili.Gerekli yasal mekanizmalara başvuracağız Sonuna kadar takipçisiyiz sürecin." şeklinde konuştu.
"TEK KELİMEYLE YAZIK"
Karar sonrası baba Süreyya Karabulut da bir açıklama yaptı. Karabulut, "Gördüğünüz gibi yüce adaleti hepiniz seyrettiniz. Arkadaşların bir kısmı içerideydi. Arkadaşlar adaletin nasıl tecelli ettiğini hepiniz canlı canlı yaşadınız. Bu benim yüreğimi fazlasıyla acıtmıştır. İlahi adalet var. İlahi adaletin dediği olur. Ben yandım başka babalar yanmasın. Tek kelimeyle yazık. Bugün kaç tane tahliye verildi. Nedenini niçinini sorgulamaksızın verilen bir tahliye kararıdır bu. Ben mürekkep yalamadım. Okul okumadığım için hukuktan anlamıyorum. Anladığım bir dil varsa, o da adaletin önünde çaresiz kalmış bir babayım. " dedi.
Pınar çITAK KOYGUN- ünsal çAKİN- Tahsin LALE/ İSTANBUL, (DHA)