Azerbaycanlı Ressamın Olimpiyat Madalyalı Sporcuyu Çizdiği Tablo, Depremzedelere Yardım İçin Açık Artırmaya Çıkacak
Edirne'de yaşayan Azerbaycanlı ressam Hatai Abdullayev, Türkiye'ye madalya kazandıran milli sporcu Yusuf Dikeç'in portresini çizdi. Tablo, Dikeç'in canlı yayındaki atışı sonrası depremzedeler için açık artırmada satılacak. Dikeç'in fikriyle gerçekleştirilecek proje, sosyal sorumluluk amacı taşıyor.
Edirne'de yaşayan Azerbaycanlı ressam Hatai Abdullayev'in, Türkiye'ye havalı tabanca karışık takım mücadelesinde olimpiyat madalyasını kazandıran ve atış tarzıyla ilgi çeken Yusuf Dikeç'i çizdiği portresi, milli sporcunun canlı yayında tablodaki hedef noktasına yapacağı atış sonrası depremzedeler için açık artırmada satılacak.
Abdullayev, Dikeç'in portresini çizerken çekilen görüntülerini, sporcunun olimpiyatlardaki atış görüntüleriyle birleştirerek sosyal medya hesabından paylaşmış, tabloda hedef noktasını boş bırakarak bu bölüme milli sporcunun atış yapmasını istediğini belirtmişti.
Paylaşımları gören Dikeç, ressam Abdullayev'e teşekkür etti. İstanbul'da buluşan Dikeç ve Abdullayev, sosyal sorumluluk projesine imza atmaya karar verdi.
Bu kapsamda, gelecek günlerde Dikeç'in canlı yayında yapacağı atış sonrası tamamlanacak tablo, deprem bölgesine yardım amacıyla açık artırmada satışa sunulacak.
Abdullayev, AA muhabirine, mütevazı tavırlarını beğenmesi sonrası Dikeç'i resmettiğini söyledi.
Tabloyu yaptıktan sonra resimde yer alan hedef noktasını bilerek boş bıraktığını anlatan Abdullayev, şunları kaydetti:
"İçimden dedim ki 'Belki kendisine hediye ederim, oraya ateş eder, güzel bir anı olur ve duvarına asar.' Bu şekilde gelişti, resmi tamamladım, sosyal medyada paylaştık. Ondan sonra insanlar 'Oraya keşke bir siyah nokta koysaydın, unuttun mu?' şeklinde yorumlar yaptı. Tamamen bilinçli bırakmıştım orayı. Bu kendileri tarafından da fark edildi ve beğenildi.
Dikeç ile iletişime geçtik ve görüşmeler yaptık. Açıkçası canlı yayında tabloya ateş edip, açık artırmayla satıp, gelirini depremzedelere bağışta bulunmak Dikeç'in fikriydi. Tabii depremin üzerinden zaman geçti ama insanların ve bizlerin acıları çok taze. Bu fikri duyar duymaz hiç düşünmeden 'evet' dedim."