"Aytaç Baran'a sıkılan kurşun iyiliğe ve güzelliğe sıkılmış kurşundur"
Diyarbakır'da PKK'lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu 4 yıl önce hayatını kaybeden Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran'ı arkadaşları ve öğrencileri sevgi ve rahmetle yad ediyor.
ÖMER YASİN ERGİN - Diyarbakır'da Pkk'lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu 4 yıl önce hayatını kaybeden Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran'ı arkadaşları ve öğrencileri sevgi ve rahmetle yad ediyor.
Diyarbakır'da Pkk'lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitiren Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran'ın ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. 9 Haziran 2015'te düzenlenen terör saldırısı sonucu katledilen Baran'ın arkadaşları ve öğrencilerinin acısı aradan geçen 4 yıla rağmen ilk günkü gibi taze.
Her fırsatta Baran'ın mezarını ziyaret eden arkadaşları ve öğrencileri, mezar başında Kur'an-ı Kerim okuyor, dua ediyor.
Baran'ın 22 yıllık arkadaşı İbrahim Yaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 22 yıllık boyunca günlük ve sosyal hayatta sürekli birlikte olduklarını söyledi.
Baran'ın arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik konusunda örnek bir şahsiyet olduğunu ifade eden Yaz, ahlakı ve yaşantısı ile kendilerine rol model olduğunu dile getirerek, "Aytaç Baran bizim hayatımıza çok derin bir anlam bıraktı. Şehadetinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen onunla olan ortak çalışmalarımız ve sosyal hayattaki birlikteliğimizden dolayı sokakta yürüsem dahi anılarım aklıma geliyor. Çünkü onun öyle güzel bir ahlakı vardı ki insanda derin bir anlam bırakırdı." dedi.
Yaz, Baran'ı yaşadığı müddetçe hep özlemle, rahmetle, güzellikle yad edeceğini, asla unutmayacağını belirtti.
Baran'ın katledilmeden önce Pkk'lı teröristler tarafından birçok defa tehdit edildiğini anımsatan Yaz, buna karşın korkmadan çalışmalarına devam ettiğini ve sonunda öldürüldüğünü anlattı.
" Pkk'nın arkasında emperyalist ülkeler var"
Terör örgütü Pkk'nın fikirle susturamadığı kişileri silahla susturmaya çalıştığını aktaran Yaz, şöyle devam etti:
"Aytaç hoca İhya Der'de gerçekten çok güzel çalışmalar yapmış ve bu çalışmalar neticesinde sosyalizmin, Marksizm'in pençesinde olan nice insanların doğru yolu bulmasına vesile olmuştur. Nice insanların bu tuzaklardan kurtulmasına vesile olmuştur. Onunla oturan kendisini sorgulamaya çalışıyordu. Böylesine ahlaklı ve mükemmel birinin kime ne zararı olabilir ki? Aytaç hocanın varlığı onlar için büyük bir tehdit olduğundan dolayı hedef aldılar ve kalleşçe pusu kurarak şehit ettiler. Pkk'nın arkasında emperyalist ülkeler var. Bu bölgenin üzerinde ciddi hesapları olan küresel güçler var ve bunlara karşı verilen mücadele var. Bunlara karşı verilen mücadele aslında PKK üzerinden tüm küresel güçlere karşı verilen mücadeledir."
Baran'ın Kur'an-ı Kerim okumayı öğrettiği öğrencilerinden İsmail Kaçan da hocasını kaybetmelerinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen acılarının hiç dinmediğini söyledi.
Aytaç Baran'ın katledilmesinin ardından iki farklı duygu yaşadığını belirten Kaçan, şöyle dedi:
"Onun açısından sevinç duyuyorum çünkü Allah yolunda şehit olmak onun hayatının en büyük arzusuydu. Fakat geride kalan bizler için özlem doludur. Onun yeri bizim hayatımızda büyük bir boşluk oluşturdu. Derneğe gittiğimiz zaman veya hizmet için sahaya indiğimiz zaman Aytaç ağabeyin o tatlı telaşı, çabası, bize moral olan sözleri ve davranışlarının yokluğu bizi üzüyor."
"Onu vuranlar gençleri bozmaya çalışan insanlardı"
"Aytaç hocayı katledenler onun yapmış olduğu çalışmalardan rahatsızlık duyanlardı" ifadesini kullanan Kaçan, kendisini katleden PKK'lı teröristlerin gençleri Kur'an-ı Kerim'den uzaklaştırmayı hedeflediğini ancak öğrencilerinin onun yolunu sürdürdüğünü vurguladı.
Baran'ın samimiyet, güzel ahlak ve tevazu gibi birçok özelliğe sahip olduğunu aktaran Kaçan, " Aytaç Baran'a sıkılan kurşun sadece onun bedenine değil, iyiliğe ve güzelliğe sıkılmış kurşundur. Çünkü Aytaç Baran kendisine gençleri kurtarma misyonu biçmiş bir insandı. Onu vuranlar ise gençleri bozmaya çalışan insanlardı. Dolayısıyla sıkılan o kurşun iyiliğe ve güzelliğe sıkılmış bir kurşundu." değerlendirmesinde bulundu.
Abdulhalık Han da Baran'ın bir ağabey, baba, sırdaş ve arkadaş olduğunu söyledi.
Baran'dan Kur'an-ı Kerim ve güzel ahlak dersleri aldıklarını, öğrencileri olarak kendisinin eksikliğini, sevgisini ve muhabbetini tüm benlikleriyle hissettiğini aktaran Han, bu durumun ömür boyu süreceğini anlatarak, "Aytaç hocanın davası iyilik davasıydı, İslam davasıydı." dedi.
Han, Baran'ın geride bıraktığı gençlerin onun yolunu sürdürdüğünü belirtti.
Baran'ı hatırladıkça hüzne kapıldıklarını dile getiren Han, "Aytaç hocayı vuran zihniyet, bölgede Müslümanlara kan kusturan PKK ve onun zihniyeti, daha öncesinde de bu katliamları yaptılar. Aytaç hocanın bizlere bıraktığı miras, misyon devam ediyor. Aytaç hocayı iki kelimeyle özetlemeye çalışırsak o bir barış elçisiydi. Barış elçisine sıkılan kurşunlar hiçbir zaman toplumda zemin bulamaz. Aytaç hocayı sevmeyenler dahi onun cenazesinde gözyaşı döktü. Vurulduğu yerin etrafında yürürken hiçbir insanı ayırtmaksızın hepsine selam veriyordu. Hepsine karşı güleryüz ve muhabbet besliyordu. Karıncayı dahi incitmeyen bir insana kurşun sıkıldı. Karıncayı dahi incitmeyen bir insana kurşun sıkılır mı? İnsan barış elçisine kurşun sıkar mı? Toplumun sevdiği, değer verdiği, yardımlaşmayı seven, iyilikten yana olan bir insana kurşun sıkılır mı?" sözlerine yer verdi.
Olay
Aytaç Baran, Diyarbakır'da 9 Haziran 2015'te PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
Saldırıyı gerçekleştirdikleri belirlenen Diyadin G. ile Sezgin Demirok hakkında, "Tasarlayarak öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından 6 yıldan 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sanıklardan Demirok, 24 Aralık 2015'te Sur'da güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada etkisiz hale getirildi. Davanın ilk duruşmasında tutuklu tek sanık Diyadin G. ise tahliye edildi.