Aym, Amirlerine ve Çalışma Arkadaşlarına "İşlem, Eylemleri" Nedeniyle Olumsuz Söz Söyleyen Kolluk Personeline Verilen Kınama Cezasını İptal Etti

Anayasa Mahkemesi (AYM) amirleri, üstleri veya aynı rütbedeki çalışma arkadaşlarının “işlem, eylemleri” hakkında olumsuz sözler söyleyen kolluk personelinin kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kanun hükmünü iptal etti. Yüksek Mahkeme, aynı düzenlemedeki, amirleri, üstleri veya aynı rütbedeki çalışma arkadaşlarının “kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü intiba bırakacak tarzda olumsuz sözler söylenmesi” halinde aynı cezanın verileceğine ilişkin kuralın iptal istemini ise reddetti.
(ANKARA) - Anayasa Mahkemesi (AYM) amirleri, üstleri veya aynı rütbedeki çalışma arkadaşlarının "işlem, eylemleri" hakkında olumsuz sözler söyleyen kolluk personelinin kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kanun hükmünü iptal etti. Yüksek Mahkeme, aynı düzenlemedeki,
amirleri, üstleri veya aynı rütbedeki çalışma arkadaşlarının "kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü intiba bırakacak tarzda olumsuz sözler söylenmesi" halinde aynı cezanın verileceğine ilişkin kuralın iptal istemini ise reddetti.
AYM'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, kolluk hizmetlerinde çalışan bir kişinin uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davaya bakan Denizli 2. İdare Mahkemesi, davada uygulama konusu Kanun hükmünü Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Denizli 2. İdare Mahkemesi, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (g) bendinin Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vararak, iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
İfade özgürlüğüne ölçüsüz bir sınırlama getirdiği savunuldu
Başvuru kararında, itiraz konusu kuralda, "kolluk personeline kınama cezası verilmesine dayanak olan olumsuz sözlerin belirsiz olduğu, söz konusu olumsuz sözler nedeniyle kolluk personelinin kınama cezasıyla cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı, bu durumun ifade özgürlüğüne ölçüsüz bir sınırlama getirdiği" savunuldu.
AYM, iptali istenen "amirleri, üstleri, aynı rütbedeki veya çalışma arkadaşları hakkında ve onların bulunmadığı ortamlarda işlem, eylem ve kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü intiba bırakacak tarzda olumsuz sözler söyleyen kolluk personelinin kınama cezasıyla cezalandırılması"na ilişkin (g) bendinin iptal istemini görüştü.
AYM'den düzenlemeye kısmi iptal
Yüksek Mahkeme, Kanun'un ilgili bendindeki, "... işlem, eylem…" ibaresini iptal etti, bu ibare dışında kalan kısmının Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdi.
Gerekçede, AYM'nin, aynı Kanun'un bir başka maddesindeki, "görev içinde amir ya da üstlerinin eylem veya işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte söz söyleme ya da yazı yazma fiilinin disiplin suçu olarak düzenlenmesini" öngören ibareyi daha önce iptal ettiği hatırlatıldı.
Gerekçede, "İtiraz konusu kural bakımından da anılan kararda belirtilen gerekçelerden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla kuralın amirleri, üstleri, aynı rütbedeki veya çalışma arkadaşları hakkında ve onların bulunmadığı ortamlarda onların işlem ve eylemleri hakkında söylenen olumsuz sözlerin otoriteyi zedeleyen, kurumun hiyerarşik düzenine veya işleyişine zarar veren bir unsur taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın her türlü olumsuz sözün cezalandırılabilmesine imkan tanıdığı anlaşıldığından kuralla ifade özgürlüğüne getirilen sınırlamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir" denildi.
Bendin kalan kısmının incelenmesi
Kuraldaki, "işlem ve eylem" ibaresinin iptaline karar veren Yüksek Mahkeme, kuraldaki, "amirleri, üstleri, aynı rütbedeki veya çalışma arkadaşları hakkında ve onların bulunmadığı ortamlarda kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü intiba bırakacak tarzda olumsuz sözler söyleyen kolluk personelinin kınama cezasıyla cezalandırılması"na imkan veren ibarelerin iptal istemi ise reddetti.
Disiplin ve hiyerarşik düzenin ön planda olduğu kolluk kuvvetlerinde kurumun düzeninin, dolayısıyla hizmetin işleyişinin bozulmasına sebebiyet verebilecek nitelikte olumsuz yönde görüş ya da kanaat belirtilmesi hususunda bazı sınırlamaların ve yasakların getirilmesinin, toplumun asayiş ve güvenliğinde herhangi bir zafiyete neden olunmaması bakımından gereklilik taşımadığı aktarıldı.
Gerekçede, "Dava konusu kuralda düzenlenen fiilin kınama cezasıyla cezalandırılmasının yaptırım ile korunmak istenen hukuki değer ve elde edilmek istenen kamusal yarar karşısında bireye makul olmayan, orantısız bir külfet yüklemediği sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir" denildi.
4 üye tüm bendin iptalini istedi
Çoğunluk kararına, Yüksek Mahkemenin 7 üyesi, "iptal talebinin reddi gerekeceğ" görüşüyle katılmadı.
İptal kararını yeterli bulmayan 4 üye ise kuralın tümden iptaline karar verilmesi gerektiğini belirtti. 4 üyenin karşı oy yazısında, "Kuralda yer alan 'olumsuz sözler söylemek', 'kötü intiba bırak'ma, 'kötüleyici' şeklindeki ibareler fevkalade subjektif değerlendirilmeye müsaittirler. Bu nedenle bu nitelikte olduğu iddia edilen sözlerin cezalandırılması kuralın bünyesindeki belirsizlik ve subjektif değerlendirme potansiyeli taşıması dolayısıyla ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumda keyfi biçimde sınırlandırılmasına imkan sağlayabilir" denildi.