Aylin Nazlıaka: "O Dönemde 18 Kadın Vekille Birlikte Türkiye, Dünyada Parlamentoda Kadın Temsil Oranı Açısından İkinci Sıraya Yerleşmiştir.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, "Kadınlar haklarına sonuna kadar sahip çıkmıştır. O dönemde, ilk seçimde parlamentoya 17 kadın vekil girmiştir. 1 yıl sonra bir ara seçim ile birlikte Çankırı milletvekilinin de girmesiyle 18 kadın vekille birlikte Türkiye, dünyada parlamentoda kadın temsil oranı açısından ikinci sıraya yerleşmiştir. Ne yazık ki bugün gelmiş olduğumuz noktada 129. sırada yer alıyoruz. Bizler eşitlik mücadelesinin önde gelenleri olarak, yanımızda demokrasiyi içselleştirmiş eşitlikçi erkekleri de yanımıza alarak eşit temsil konusunda kararlıyız" dedi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, bugün CHP Rize İl Başkanlığını ziyaret etti. Nazlıaka, burada şöyle konuştu:

"Bu Cumhuriyet çok zor şartlarda kuruldu. Bizler bu Cumhuriyet'i genci yaşlısı, kadını erkeği hep birlikte kurduk. Öylesine büyük bir tarihi zafer gerçekleşti ki birçok mazlum ülkelere de örnek oluşturdu. Bütün bu süreçlerden sonra Cumhuriyetimiz kurulduğunda, Cumhuriyet'in ilk yıllarında bil o büyük atılımlar yapılmasa biz bugünlere gelemezdik. Çünkü ilk dönemlerde halen yoksulluk, yokluk, cehaletin de hegemonyası hissediliyordu. Ülkemiz harap halkımız ise sefil ve perişan durumdaydı. Bunun için hızla devrimler gerçekleşti.

"CUMHURİYET BİR YANDAN KADIN DEVRİMİDİR. CUMHURİYET VE KADIN BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN BİR BÜTÜNDÜR"

Kadının adı hiç yoktu. Osmanlı döneminde nüfus sayımında kadınlar sayılmıyordu. Ailenin üzerindeki büyükbaş, küçükbaş hayvan sayısı bütün bunlar kayıt altına alınıyordu. Ama kadınlar yoktu. Kadınlar nüfus sayımında görmezden geliniyordu. Okuyan, çalışan kadın sayısı da son derece azdı. Peki ne oldu? Cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte kalkınma hamleleri gerçekleşti. Ekonomi millileşti. Hızla yatırımlar yapıldı. 15 yılda ülke demir ağlarla örüldü. Birçok fabrikalar açıldı. İstihdamlar yapıldı. Kadının eşit yurttaşlık hakkı konusunda da birçok devrim gerçekleşti. Çünkü aslında Cumhuriyet bir yandan kadın devrimidir. Cumhuriyet ve kadın birbirini tamamlayan bir bütündür. Kadınsız bir Cumhuriyet, Cumhuriyetsiz bir kadın da düşünülemez.

"EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ HALKA GEÇTİKTEN SONRA KADINLAR HIZLA EŞİT YURTTAŞ GERÇEKLEŞTİĞİNİ DENEYİMLEMİŞTİR"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınların kurtuluş mücadelesinde hem en önde hem cephe arkasında ne kadar mücadele verdiğini görmüş.  Bu nedenle de şu cümleyi kurmuştur. 'Dünyanın hiçbir milletinde kadınlar, ben ülkemi zafere ve bağımsızlığa kavuşturmak için Anadolu kadını kadar çalıştım. Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemezler' demiştir. Kadınların bu mücadelesi ve Osmanlı'dan itibaren başlayan eşitlik için vermiş olduğu uğraşlar, aslında Cumhuriyet devrimleriyle birlikte taçlanmıştır. Egemenlik kayıtsız, şartsız halka geçtikten sonra kadınlar hızla eşit yurttaş olmanın, toplumsal, sosyal, siyasal ve kültürel anlamda eşit statüye sahip olmanın adım adım gerçekleştiğini deneyimlemiştir.

"TÜRKİYE, DÜNYADA PARLAMENTODA KADIN TEMSİL ORANI AÇISINDAN İKİNCİ SIRAYA YERLEŞMİŞTİR. NE YAZIK Kİ BUGÜN GELMİŞ OLDUĞUMUZ NOKTADA 129. SIRADA YER ALIYORUZ"

Kadınlar haklarına sonuna kadar sahip çıkmıştır. Kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olduklarında akın akın sandıklara koşmuşlardır. Özellikle büyükşehirlerde kırsaldan bile kadınlar gidip oy kullanmış ve oy kullanma oranı büyükşehirlerde yüzde 80'lere ulaşmıştır. O dönemde, ilk seçimde parlamentoya 17 kadın vekil girmiştir. 1 yıl sonra bir ara seçim ile birlikte Çankırı milletvekilinin de girmesiyle 18 kadın vekille birlikte Türkiye, dünyada parlamentoda kadın temsil oranı açısından ikinci sıraya yerleşmiştir. Ne yazık ki bugün gelmiş olduğumuz noktada 129. sırada yer alıyoruz. Bizler eşitlik mücadelesinin önde gelenleri olarak, yanımızda demokrasiyi içselleştirmiş eşitlikçi erkekleri de yanımıza alarak eşit temsil konusunda kararlıyız.

"PARTİMİZDE KADIN ERKEK BİR ARADA BU EŞİTLİK MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ"

Partimizde kadın erkek bir arada bu eşitlik mücadelesini vereceğiz. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi hep birlikte bu ülkenin eşit, adil, özgür herkesin tok yaşadığı bir ülkeye dönüşmesi için elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar sergileyeceğiz. Önümüzde bir de yerel seçim süreci var.  Bu yerel seçimlere dönük de görüşmeler yapacağız. İnanıyoruz ki CHP bayrağını, sayısını arttırarak Rize'nin hem ilçelerinde hem de kentimizde dalgalandıracağız. Bu yönde adımlarımızı hızlandırarak özellikle 4-5 Kasım'da gerçekleşecek olan kurultayımızdan sonra tek yumruk olup, hep birlikte mücadeleyi büyütüp sahalarda çalışarak doğru adayları doğru yöntemlerle belirleyip doğru zamanda açıklayıp doğru kampanyalarla birlikte başaracağız. Çünkü diyoruz ki 'Emek, umut, cesaret, azim, halk biziz'. Halkın iktidarını da bizler kuracağız. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla halkın nefes almasını sağlayacağız."