Serdar Sertçelik Davasında Görevsizlik Kararı
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçırılmasına ilişkin 6'sı emniyet mensubu, 11 kişi hakkında açılan davanın duruşması, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Sanıklar, dosyaya bakan hakimin emekli olması nedeniyle ilk kez yeni hakimin karşısına çıktı. Hakim, "görevsizlik" kararı vererek, dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine hükmetti.
Haber: Esra TOKAT
(ANKARA) - Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçırılmasına ilişkin 6'sı emniyet mensubu, 11 kişi hakkında açılan davanın duruşması, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Sanıklar, dosyaya bakan hakimin emekli olması nedeniyle ilk kez yeni hakimin karşısına çıktı. Hakim, "görevsizlik" kararı vererek, dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine hükmetti.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçırılmasına ilişkin 6'sı emniyet mensubu 11 kişi hakkında "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması", "suçluyu kayırma" ve "tanığı etkilemeye teşebbüs"suçlarından açılan davanın dördüncü duruşması Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Davada, aralarında emniyet personelinin de bulunduğu 7 tutuklu sanık hakkında geçtiğimiz duruşmada tahliye kararı verilmişti. Böylece davada tutuklu sanık kalmamıştı. Duruşmada sanıklar, dosyaya bakan hakimin emekli olması nedeniyle ilk kez yeni hakimin karşısına çıktı.
Sanıklardan Metehan İlkyaz, Gökhan Karaca, Nurullah Özgür Kopuk, Ufuk Gültekin ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
Dosya, Sertçelik'in gözaltına alınmaması için verildiği iddia edilen sahte rapor davası ile birleştirildi
Hakim, 20 Kasım 2023 tarihli konsültasyon formunun üzerine el yazısıyla " Serdar Sertçelik'in gözaltına alınmasında tıbbi açıdan sakınca vardır" şeklinde sahte rapor yazdığı iddia edilen Dr. Recep Emre Şişman'ın dosyasının bu dosya ile birleştirildiğini bildirdi.
Duruşmada, sanık avukatlarının beyanları alındı. Sanık Murat Çelik'in avukatı Deniz Dilşad Güldenoğlu, Çelik'in, ömrünü millete, devlete adamış bir emniyet mensubu olduğunu, görev hayatı boyunca pek çok suç örgütüyle mücadele ettiğini belirterek, şu savunmayı yaptı:
"Ayhan Bora Kaplan Örgütü, emniyet ve yargı ayağı olan çok tehlikeli bir örgüttür. Bu suç örgütünün ne kadar dallanıp budaklandığını sizler bizden daha iyi bilmektesiniz. Bu dosya, Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün ayağa kalkma çabası için bir intikam çığlığıdır. Müvekkilim Organize Şube'ye adım attığı ilk gün masasında onu bekleyen şey bu mermilerdi. Tehdit unsurları görmüştü. Bunun kim tarafından yapıldığına dair net bir bilgi yok. Bu suç örgütlerinin müvekkilimle uğraştığının en açık delilidir bu. Gelinen bu aşamada ise Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün yaptığı düşüncesindeyiz. Müvekkilimin herhangi bir doktora talimatı bulunmamıştır."
Savcı Mustafa Kaya'nın tanık beyanı dosyaya sunuldu
Tüm sanıklar ve avukatları da beraat talebinde bulundu.
Duruşmada sanık Şevket Demircan'ın avukatı tarafından dönemin savcısı Mustafa Kaya'nın tanık beyanı da dosyaya sunuldu. Tanık beyanında özetle, "yapılan operasyonlarda polis memurlarının herhangi bir ihmali olmadığı" iddia edildi. Sanık Demircan'ın avukatı "Bu iddianameyi hazırlayan savcı gizli tanık savcısıdır. Gizli tanık savcısı bu iddianameyi yazamaz. Bunun da sorulmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Türkiye tarihinde bir suç örgütü hiç bu kadar güçlü olmamıştır"
Sanık Kerem Gökay Öner'in avukatı Suna Öztaşdöndören, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak o dönem "Resul Altun" isimli bir polis memurunun Serdar Sertçelik ile ayağından yaralanmasına ilişkin konuştuğunu belirterek, bu polis memurunun tanık olarak dinlenmesini talep etti. Öztaşdönderen, "Türkiye tarihinde bir suç örgütü hiç bu kadar güçlü olmamıştır. Bir mafya o kadar güçlü ki yargı mensupları ile içli dışlı, suç örgütü üyelerinin haklarında takipsizlik kararı defalarca verilmekteydi. Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin defalarca takipsizlik kararı veren savcılar bugün soruşturuluyor. Bizim isteğimiz hukukun ve adaletin gelmesi. Bu kapsamda vereceğiniz karar bundan sonra bu tarz operasyonları gerçekleştirecek olan yargı mensuplarına, kolluk kuvvetlerine bir cesaret verecektir. Öte yandan Serdar Sertçelik'in yurt dışına müzekkere yazılarak ifade vermesini talep ediyoruz. Dr. Recep Emre Şişman'ın da bundan sonraki duruşmalarda hazır edilmesini istiyoruz. Kendisine kimin 'gözaltına alınmasında sakınca vardır' şeklinde baskı altında, yönlendirmeyle rapor yazmasına neden olduğunu öğrenmemiz gerekir" dedi.
"Yargılamayı sürüncemede bırakacaktır"
Duruşma savcısı, dava konusu suçlarda görevli mahkemenin ağır ceza mahkemeleri olduğunu ifade ederek, "Bu haliyle mahkemenizce görevsizlik kararı verilmesini istiyoruz" şeklindeki mütalaasını sundu.
Mütalaayı kabul etmeyen taraf avukatları, dosyada asliye ceza mahkemesinin görevli olduğunu savunarak, "Karar aşamasına gelen bir dosyanın tekrar görevsizlikle başka bir mahkemeye gönderilmesi yargılamayı sürüncemede bırakacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından karar açıklandı.
Hakim, bakılan davada Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "görevsiz" olduğuna, dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine karar verdi.